ÖZGÜR RUH

BÖLÜM:7

Shen'in cesaretlendirici konuşması sadece Jiang'ı değil aynı zamanda Jue Shiao'yu tebessüm etmeye zorlamıştı. İki küçük çocuğun kurdu ilk gördüğü zamandaki heyecanı ya da korkusu kalmamıştı. Çünkü şu an her yetiştiricinin kazanması gereken ölümün farkındalığına erişmişlerdi. Gözleri rahatsız edici bir sakinliğe sahipti. Eğer rakipleri kurt yerine insan olsaydı bu sakinlik karşısında istemsiz irkilirlerdi. Fakat kurtlar bunu fark edebilecek kadar zeki değillerdi.

Karşılarında duran 4 kurt bu sefer bodoslama saldırmamışlardı. Bunun yerine iki çocuğun etrafını sarmışlardı. Bunu gören çocuklar yerde yatan abilerinin yanına geçmişlerdi. Onu ölümüne koruyacakları gözlerindeki kararlılıktan anlaşılıyordu. Sırtları birbirine dönük olan iki çocuk kurtların üstlerine doğru koşmalarını bekliyorlardı. Ve bu beklentileri çok da uzun olmayan bir bakışmanın ardından karşılanmıştı. İki küçük çocuk ellerinde sopaları tutarken ellerini daha sıkı tutabilmek bir kez daha açıp kapatmıştı.

Kurtlar 4-5 saniyede hedeflerine ulaşmışlardı. Önce,dört kurttan sadece iki kurt saldırmıştı. Öncekine kavgalarına kıyasla çok daha sakin olan iki çocuk bu sefer kusursuz zamanı beklemişti. Ve başarılı da olmuşlardı. Vurduktan sonra kurtları yere serememiş olsalar da sersemletmişti. Biraz deneyime sahip olsalardı bu kısa zamanda saldırılarına hızlı bir şekilde devam ederlerdi. Fakat defans durumunda kalmaya devam ettiler. Ve bu onların şu ana kadarki en büyük hatası oldu. Çünkü diğer iki kurtta saldıran iki kurtun üstün gelemeyeceklerini anlamış ve saldırıya hazırlanmışlardı.

Dört kurdun geldiğini görünce "Sanırım buraya kadarmış Shen bir dahaki yaşamda görüşmek üzere" Jiang konuşmuştu. "Bu kadar karamsar olma Jiang." Arkasından duyduğu sesle irkilmişti. Çünkü bu ses Shen'in değildi. Bu ses abisinin sesiydi. Hâlâ sesi fazlasıyla acınası geliyordu. Hatta zorla konuştuğu bile söylenebilirdi. " Abin burada artık korkmanıza gerek yok." Deborah'ın dediklerini sadece umutsuzluğa düşmemelerini istediği için söylediğini düşünüyordu. "Abi,Shen ikiniz birlikte kaçın ben onları tutacağım." Deborah'ın dediklerini hiç önemsemediğini bu cümleyle fazlasıyla net bir şekilde göstermişti.

Bunun üstüne Shen"Hayır asıl siz ikiniz gidin ben tutacağım. Hadi acele edin her an saldırabilirler." Dedi. Kurtlar şu an hararetli bir şekilde tartışan 3 insan yavrusunu izliyorlardı. Olanları anlamaya çalıştıkları belli oluyordu. "İkinizde beni dinleyin hiç kimse bir yere gitmiyor. Ya hepimiz ya hiçimiz anladınız mı beni? Ustamız bana bir yetiştirme tekniği verdi. Bunu atlatabiliriz. Fakat birlikte olmalıyız ben ikisini alacağım siz de birer tane alacaksınız." Deborah'ın dediğini duyduklarında biraz da olsa sevinmişlerdi. Fakat hâlâ Deborah'ın yürümekte zorlandığı belli oluyordu. Bu yüzden ikisi de umutlarını kesmiş bir şekilde kabullenmek zorunda kalmışlardı.

Sonrasında ise Deborah'ın yaptıkları ikisini de fazlasıyla şaşırtmışlardı. Deborah çok hızlı olmamakla birlikte topallayarak seçtiği bir kurdun üzerine koşmuştu daha doğrusu koşmaya çalışmıştı. Bunu gören kurtta Deborah'ın üstüne koşmaya başlamıştı. Elinde herhangi bir şey olmadığını gören kurt kafasını biraz aşağı doğru eğip koşusunu devam ettirmişti. En sonunda kurtun alnı Deborah'ın karnıyla buluşmuştu. Sonraki olanlar ise Shen ve Jiang'ı fazlasıyla korkutmuştu. Çünkü Deborah havada bir buçuk metre süzülüp yere düşmüştü.

Yerden tekrar kalkması çok uzun sürmemişti. Sonrasında yaptığıyla diğer iki çocuğu daha da şaşırtmıştı. Çünkü durmaksızın tekrar aynı kurtun üstüne doğru koşmaya başlamıştı.

"Shen abimize yardım etmeliyiz." Jiang hızlı bir şekilde söyledi. Hemen ardından ellerinde sopalarla Deborah'ın koştuğu kurda doğru koşmaya başladılar. Deborah ve kurt buluştuklarında sahne yine aynı olaya kavuştu. Deborah yere düştükten sonra Jiang ve Shen de aynı kurda ulaştılar fakat o kurda saldıramadan diğer iki kurt onlara ulaşmış ve çarpmıştı. Fakat bu iki kurt çocukları yere düşürdükten sonra durmamıştı. Üzerlerine koşmuş ve yerdeyken saldırmaya devam etmişlerdi.