Bölüm 8:
"Umarım hatırlarsın"-Sumin-
Müdür'ün kapısını tıklatarak içeriye girdim. Sandalyesinde oturmuş bir şeylerle uğraşıyordu.
"Hocam, bir şey konuşabilir miyiz?"
"Tabii ki kızım, gel."
Gülümsedim ve içeriye girip müdür'ün karşısına sandalyeye oturdum.
"Şey hocam. Ben Busan doğumluyum ve ailemin vefatı üzerine 6 yaşında Seul'e geldim, daha doğrusu geldik. Sun ve Eunmin'le. On beş senedir kendi memleketimize hiç gidemedik. Yani, Busan'a bir gezi düzenlesek okul olarak. Hem siz de Busan'lısınız. Size de iyi gelecektir. Burada son senemiz hocam, lütfen."
Müdür biraz düşündükten sonra cevap verdi,
"Bilemiyorum Sumin. Jimin Busan'dayken pek iyi şeyler yaşamadı. Bunu kabul eder mi bilemiyorum."
"Hocam lütfen. Geçmişte kalmış bir şey sonuçta"
"Peki. Bir şeyler yaparım"
"Çok teşekkür ederim hocam."
Ayağıya kalktım ve eğilerek selam verdikten sonra odadan çıktım. Hızlıca Sun ve Min'in yanına koşarak boyunlarına atladım.
"Kabul etti kabul etti kabul etti!"
"Cidden mi?"
Sun beni kendinden çekerek konuştu.
"Evet!"
"Yaaa çok mutlu oldum"
Min bana sarılınca ben de ona sarıldım.
"Her şey düzelecek tamam mı?"
"Umarım öyle olur"
"Sumin!"
Arkamdan gelen sesle hafifçe arkamı döndüm. Bize doğru gelen Jimin'le gözlerim açıldı. Hayır, gelme!
"Biz gidelim artık"
Sun Eun'u kolunda çekip gittiğinde içimdeki heyecan kendini iyice belli etmeye başladı. Jimin önüme durduğunda gözlerime baktı ve konuşmaya başladı,
"Babama Busan'a gitmeyi sen mi önerdin?"
"E- evet"
Bedenime dolanan kollarla başım Jimin'in göğsüne çarptı. Bana sarılıyordu. Kendi isteğiyle sarılıyordu.
"Teşekkür ederim"
Boşta kalan kollarımı beline sardım,
"Önemli değil"
Geri çekildi ve gözlerime baktı. Kocaman gülümsemesi dudaklarında yer edindiğinde ben de gülümsedim. El salladı ve yanımdan ayrıldı. Kafamı hafif sağa eğdim ve arkasından bakarken gülümsedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝘧𝘪𝘭𝘵𝘦𝘳 ༄ 𝒑𝒂𝒓𝒌 𝒋𝒊𝒎𝒊𝒏
Fanfiction"𝑺𝒆𝒏𝒊 𝒔𝒆𝒏𝒊𝒏 𝒉𝒂𝒚𝒂𝒍𝒊𝒏 𝒈𝒊𝒃𝒊 𝒌𝒖𝒄𝒂𝒌𝒍𝒂𝒚𝒂𝒄𝒂𝒈ı𝒎" Start: 19'04'20 Finish: 30'12'20