18| Elveda

82 19 80
                                    


Bölüm 18:
"Elveda"

10.05.2020

Ne acı hissediyordum ne de yaşam belirtisi. İkisi arasında ince bir çizgideydim. Neden yaşıyordum ben? Yavaşça gözlerimi araladığımda üzerimdeki bedenin kim olduğunu anlamaya çalıştım. Bir eli saçlarımın arkasından geçmiş kafamı çarpmamam için tutuyordu, kafası ise boyun girintime gömülüydü.

Kafasını kaldırdığında karşılaşmak istemediğim bedenle karşılaştım. Jimin endişeli gözlerle bakıyordu. Hızlıca üstümden kalkarak beni de ayağıya kaldırdı.

Yorgun gözlerle bakıyordum yüzüne.

"Neden kurtardın beni?"

"Hayatına son verme diye."

"Benim zaten yaşayacak bir hayatım kalmadı. Aldınız elimden, kalmadı hiçbir şeyim."

"İyi değilsin şu an geç otur şuraya"

"Sen beni ne zaman iyi gördün ki şimdi bana bunları söylüyorsun?"

"Sarhoş gibi konuşma Sumin, geç otur şuraya"

Kolumu tuttuğunda eline baktım. O el şu an benim ellerimi tutabilirdi. O eller şu an benim belimi sarıyor olabilirdi.

"Neden yapıyorsun? Beni öldürmekten zevk mi alıyorsun?"

"Sumin bak gerçekten iyi değilsin. Otur şuraya da su iç."

"Ya iyiyim ben! Soruma cevap ver. Beni öldürmekten zevk mi alıyorsun?"

"Saçmalıyorsun şu an Sumin."

"O kızı gerçekten seviyor musun?"

"Evet"

Bunu başka bir yere bakarak söylemişti. Kolunu tutup yüzünü kendime çevirdim.

"O kızı seviyor musun Jimin?"

"Sumin..."

"Seviyor musun?"

"Seviyorum"

Göz bebeklerimiz buluştu... Baktım, öylece baktım önceden bakmaya kıyamadığım gözlerine...

"Sevdiğin kızın yanında olman gerek. Bırak beni, ben kendim giderim. Ben kendim otururum, ben kendim içerim suyumu. Her şeyi kendim yaparım ben git."

"Senin aklından bir sorunun mu var? Otur şuraya beni daha fazla sinirlendirme"

Etrafımdaki kişileri umursamadan bağırmaya başladım,

"Defol git işte defol git! Gelme yanıma! Yaklaşma bana! Yapma bunu yapma! Beni kurtarma! Beni alamadığım nefeslerimle boğma! Yapma Jimin yapma... Öldürme beni, yapma... Dayanacak gücü alamıyorum artık yapma..."

"Ben güçlü biri değilim, gözyaşlarımı tutamam. Saklayamam acılarımı. Lütfen yapma, kırıp durma beni. Hoş, kırılacak bir kalbim de kalmadı artık."

"Sana elveda bile diyemiyorum, çok zor geliyor. Sen sevmeyi daha öğrenememişsin Park Jimin. Seven insan gurur yapmaz, gerekirse gururunu ayaklarının altına alır. Sen onu bile beceremiyorsun."

"Gerçi, senin SEVGİLİN vardı değil mi? Sen benim sevgimi haketmeye değer bir insan değilsin. Ben seni haklı olduğumda dahi özür dileyecek kadar çok sevdim. Sen ne yaptın, dinlemeden bağırıp çağırıp çekip gittin. Ah tabi birde küçük bir öpücük. Sen her şeyi ben acı çekeyim diye yapıyorsun."

"Çekiyorum işte TANRI'NIN BELASI ÇEKİYORUM! Ben senin yokluğunda her gün zaten acı çekiyorum. Özür dilerim, tanrı belamı versin özür dilerim! Sadece sevdim özür dilerim... Ama yapma, nolur yapma. Lütfen ölmeme izin ver. Lütfen acılarımın bitmesine izin ver."

"Tamam gel otur şöyle"

"Dediklerimin hiçbir önemi yok değil mi? Sen bu değilsin Park Jimin... Hani nerde o beni güzel kızım diye seven adam."

"O adamı siz öldürdünüz, yok artık."

Şu an ne derse desin hiçbir şey kalbime bu sözün battığı kadar batamaz. Bu sefer gerçekten nefes alamıyorum. Göğüs kafesim sıkışıyor, daralıyorum.

"Özür dilerim tamam mı, özür dilerim. Lanet olsun daha ne kadar özür dilemem gerek?!"

"Bazı şeyler özüre bile gerek kalmayacak kadar can acıtır Sumin."

Gözümden bir damla yaş düştüğünde elimin tersiyle sildim. Gözyaşımın ıslattığı elimle Jimin'in elini tuttum ve kalbimin üstüne koydum. Önce kalbimin üzerindeki elime, daha sonra gözlerime baktı.

"Şu an elinin altındaki yer var ya... Atmıyor. Öldüm işte, lütfen daha fazla acıtma canımı. Öldüm ama hissediyorum, yapma... Yapma demekten yoruldum artık lütfen. Beni her gün böyle öldüreceğine tam şu yolda ölmeme izin ver."

"Ben... Ben yaşayamıyorum. Olmuyor. Sen o kızla her karşıma çıktığında göğüs kafesim daralıyor. Nefes alamıyorum. Kelimenin tam anlamıyla nefes alamıyorum."

"Özür dilerim, seni sevdiğim için özür dilerim. Ama lütfen, öldürüp duracağına  tam şurda ölmeme izin ver."

"Unut beni. Ölmek istemiyorsan unut."

"Kaç defa denedim haberin var mı? Olmuyor işte. İzin vermiyorlar! Aklımda kalbimde izin vermiyor!"

"Beni bakışlarınla ezme artık."

Sadece gözlerime baktı, gözlerine baktım.

"Şimdi sevgilinin yanına git. Ben sevilmeyi öğrenemedim, o doya doya hissetsin sevgini."

"Lütfen git..."

Elini bırakıp başımı yere eğdim. Ayaklarının gerilediğini gördüm. Acı tebessüm yer aldı dudaklarımda. Başımı kaldırdığımda arkasına dönmüş bir şekilde gidişini gördüm.

Gülümsedim, en azından o sevgilisiyle mutlu olacaktı,

"Elveda"

🌙

Şu hayatta zor olan iki şey nedir bilir misin? Birincisi sevipte kavuşamamak. İkincisi ise severek ayrılmak...

Sumin ile Jimin hangisi peki? Ben neden ikisini de bu sözlere layık gördüm. Sadece bir tanesi değiller...

Neyse finale az kaldı... Umarım kötü bitirmem...

Ağlamak istemiyorum o yüzden güle güle.

Diğer bölümde görüşmek üzere okitoda'nın okitoları 💜


𝘧𝘪𝘭𝘵𝘦𝘳 ༄ 𝒑𝒂𝒓𝒌 𝒋𝒊𝒎𝒊𝒏Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin