7. Bölüm "İstenmeyen özür."

530 53 3
                                    

Bu bölüm benim salak mal öküz ve biçok daha saçmalığı kapsayan cici arkadaşım ikraya gelsin. İthaf ikolayyy.

Yazlığa vardığımızda arabamı garaja park ettim. Cenkler zaten geleceğimizi biliyorlardı. Gelirken haber vermiştik tabi.

Cenk eskiden benden hoşlanan bir çocuktu. Tipi felan iyiydi ama ben birine bağlanacak kadar güvenmemiştim. O yüzden hislerine karşılık vermedim. Bilirsiniz ben umursamazdım. Piç sımayl.

Arabadan inip etrafa bakındım. Ortalıklarda gözükmüyorlardı. Daha önceden yaptırdığım anahtarları çıkarıp, kapıyı açtım. Büyük ihtimalle denizdeydiler. Yazın ilk ayları olduğu için yağmur yağardı. Lütfen, şakalarınızı kendinize saklayın. Duymak istemiyorum.

Şuan tek istediğim soğuk bir duş ve uyumak olduğu için onları takmadım. Merdivenlere yönelip ilk boş bulduğum odaya -biz burda kalabalık kalırdık. Cenk, meriç, kayra, efe, melih.- giriş yaptım. Her odanın bir duşu olduğu için rahattım. Aslında o olmasada rahatım ben ama olsun.

Duştan çıktıktan sonra saçlarımı kurutma gereği duymadan yatağa uzandım.

TOPRAKTAN

Ne yaptım ben? Ne yaptım...

Kafan iyiyken uçkuruna sahip olacaksın Toprak Bey! O kızı nasıl öptüm lan? Hale'yi? Ah. Hem de Yagmur'un gözünün önünde. Ve! Ve Yagmur'u kendi evinden kovmuştum. Evet, iyi bok yedim. Mert amca beni sikecek. Of. Lanet olsun! Hemen songül'ü aramalıydım. Çalıyor... Çalıyor... Açsana lan!

"Alo, Toprak?"

"Songül nerdesiniz?"

"Yazlıktayız. Ne oldu? Sesin çok kötü geliyor."

"Bir de bilmiyormuş gibi konuşma! Yediğim bokların hesabını veriyorum."

"Ha, o mevzu. Yağmur hiç de takıyormuş gibi durmuyor." Kıkırdadı. Oflayarak sordum.

"Ne yapıyor? Songül! Ne yapıyor?"

"Ben cenklerle sahildeyim. Evde yatıyor."

Mecbur, yağmurun yanına gidecektim. Bir özür borçluydum ona.

Bu arada, cenk mi demişti o?

"Ne cenki lan? Ne cenki! Topladınız dimi piçleri başınıza? Of songül. Kapat geliyorum."

Songül birşeyler söylerken sonunu beklemeden telefonu kapatıp arabaya bindim. Geliyorum atarlı prenses. Ne bok yiyorsan benimle yiyeceksin.

Arabamı songülun 'atarlı' konuşmasından sonra attığı adrese geldim. Sanırım yüzüne kapattığım için kızgındı. Arabamdan çıkıp kapıyı kilitledim. Kapıya yanaşıp, çaldım. Ama kimse açmıyordu. Songül şu aptal cenk'in yanında olmalıydı. Peki yağmur nerde?

Ön kapıdan birşey çıkmayacağını anladığımda evin arka tarafına doğru ilerledim. Cam olduğu için içerisi gözüküyordu. Arka bahçeye vardığımda içeri baktım. Ancak içerde birisi yoktu. Bahçenin oradan gözüken odaya baktım. Bu kızın uykusu ağır olduğunu bildiğim için bağırsam duymayacağını biliyordum.

Yerden taş alıp odanın camına fırlattım. Zaten yağmurda yağacak gibi duruyordu açmazsa ıslanacağım gibi duruyor.

"Abi sen beynisiz misin? Kapı var orda. Hani bide zil var, insan olanlar çalıyor felan. Biliyor musun?" Bu ne ara geldi amk?

"Hani bide insanlar normal uyur. Kapıyı çalmama rağmen açar. Sen biliyor musun?"

"Fazla uzatma. Ne var?"

"Kapıyı aç içeri gireceğim."

"Hayır."

"Evet."

"Hayır."

"Evet."

"Hay- çocukça oyunlarına beni dahil etme kapıyı açmıyorum ve yağmur yağıyor. Eve giremezsin. Geliyorum." Diyip kapıyı kapattı. Uu sert kız? Sevdim bunu.

Yanıma geldiğinde ne söyleyeceğimi düşünüyordum. Kesinlikle aklıma birşey gelmiyor.

"Ne var?" diyip yanıma hatta dibine girdiğinde hala birşey bulamamıştım. "Ne istiyorsun şöyle ve-" cümlesini tamamlatmadan öpmüştüm onu.

Ama beni asıl şaşırtan şey, bana deli gibi karşılık vermesiydi. Yağmur damlaları hızla üstümüze çarpıp aşağı iniyordu. Öpüşmemiz iyice derinleşmiş, dillerimiz birbirine karışmıştı. Ağzının her milimini keşfediyordum. Ağzıma gelen kan tadıyla ısırarak dudağımı kanattığını hissettim. Madem sen çekilmiyorsun bende çekilmeyeceğim.

Hızla bacaklarını belime dolayarak eve girdim camı sürükleyerek kapattım. Deli gibi öpüyordum onu. Sonsuzluk pınarını bulmuş gibi. Sonsuzumu bulmuş gibi.

Onu yatağa yatırdım. Altımdaydı. Ve hala daha karşı çıkmıyordu. Hatta, inleyerek kasıklarıma kasıklarını sürttü. Bundan sonrasına karışmalı mıydım? Üstelik, yanımda prezervatif de yoktu. Ben nereden bileyim kızın böylesine istekli olacağını?

Onu son kez hızla öpüp geri çekildim. Pantolonuma baktım. Ufaklık hiç de memnun değildi. Yapacak birşey yok, dostum. Bugün uzağız sahalardan.

Koşarak çıktım. Yağmurun beni sırılsıklam etmesi arabama gitmemi bulmadı. İçeri girip klimayı açtım. Bir ev bulayım bari. Ya da otel. Evet evet otel. Hemen yazlığın yanındaki Adam&Eve ye gittim. (Biliyorum Belek'te ama beyimize de o yaraşır. :D) Biraz önce olanlar, iyice bok etmişti. Odaya girip üstümü çıkardım. Ve çırılçıplak, yatağa uzandım.

UnutulmazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin