9.Bölüm

470 8 1
                                    

(Kenan Müdür ve Eylül gittikten sonra ekip eğlencesine kaldığı yerden daha mutlu bir sekilde devam ederler. Günün sonunda herkes kendi evlerine dağılır ve Nesrin AyHak' ı yalnız bırakmak için başka bir yere gider)(AyHak eve gelir ve kapıda dururlar)
Aylin: Aylar sonra...
Hakan: Evet sevgilim... Özlemişim
Aylin: Ben de. (İçeri girerler)
Hakan: Hem de çok özlemişim.
Aylin: Her şey bıraktığımız gibi Hakan
Hakan: Öyle canım. Sanki çok uzun bir yolculuktan gelmişiz gibi.
Aylin: 4 ay
Hakan: 4 ay (sarılırlar)
Aylin: Hakan bakalım mı ?
Hakan: Canım ama...
Aylin: Lütfen canım
Hakan kafasını sallar. (Giderler)
Kapıyı açarlar
Aylin: Offf (Başını Hakan'ın omzuna yaslar)
Hakan: Sevgilim, doktor ne dedi ? İstediğiniz zaman deneyebilirsiniz. Bir sıkıntı yok dedi değil mi ?
Aylin: Öyle ama Hakan biz çocuğumuzu çok kötü bir sekilde kaybettik.
Hakan: Maalesef canım ve yeri hiç dolmayacak ama ona kardeş yapabiliriz değil mi ?
Aylin: Yapabiliriz
Hakan: Tabii ki yapabiliriz, hatta iki kardeş yaparız ha ? Belki üç ? Dört ?
Aylin: Abartma Hakannn
Hakan: Ben çocuklarımız için söyledim. Hem hazır annemde yokken acaba (Aylin'e yaklaşır)
Aylin: Hakan yaa
Hakan: Tamam tamam şaka yaptım, kızmaa.(Kısa bir süre sessizlik olur) Canım bir şey söyleyeceğim ama kızma
Aylin: Efendim canım
Hakan: Acaba biz dört değilde beş kardeş mi yapsak ? (Güler)
Aylin: (Elini sallar) geliyor beş kardeş (gülerler)
Hakan: Hadi yoruldum ben içeri geçelim de oturalım (İçeri geçerler)
Aylin: Kokusu bile başka
Hakan: Benim mi?
Aylin: Hakan ne oluyor sana ?
Hakan: (güler) Karımı özlemiş olamaz mıyım ya ?
Aylin:Hadiiii eski günlerdeki gibi film izleyelim. (Hakan'ı salona doğru çekiştirir)
Hakan: İzleyelim bakalım hangi filmler çıkmış.
Aylin: Ya aslında bu yaşadığımız olayın iyi tarafı yeni filmler izleyebilecek olmamız
Hakan: Böyle bir şeyi ben deseydim demediğin şey kalmazdı Aylin hanım.
Aylin: Ben diyebilirim
Hakan: Allah Allah
Aylin: Evet canım
(Film izlerken ikiside uyuya kalır ve sabaha kadar koltukta sarılarak uyurlar. İlk Aylin uyanır)
Aylin: Ayy burada uyumuşuz.(televizyonu kapatır) Hakan Hakan hadi uyann
(Hakan birden sıçrayarak uyanır)
Hakan: Aylin
Aylin: Sakin Hakan
Hakan: Böyle mi uyandırılır Aylin
Aylin: Bir şey demedim ki canım
Hakan: Bir şey oldu sandım
Aylin: Yok bir şey canım sakin
Hakan: Of Aylin sakin ol diyip durma basimda (gider)
Aylin: Ne dedim ben ya ?
// Merkez //
Ali: Offff
Selin: Özlemişim yaaa
Eda: Evet
Hüsnü: Hande hemen bizi çaylıyorsun
Mesut: Hemen hemen poğaça da var
Volkan: Tatsız çayları özledik resmen
Ali: Tatsız matsız ama en güzel çay
Arda: Öyle abi
Hande çayları getirir
Rıza: Ooo çocuklar hoş geldiniz evinize
Bahar: Hoş bulduk baba, siz de hoş geldiniz
Rıza: Hoş bulduk. Hoş bulduk ta siz niye böyle rahatsınız?
Mesut: Nasıl yani baba
Rıza: Unuttuk mu Mesut ?
Mesut: Unutmadık baba ama yeni geldik
Rıza: Sokaklar bizi beklemez çocuklar
Ali: Baba bir şey soracağım Aylin ve Hakan ne zaman aramıza gelecekler ?
Rıza: Onların dönmesi için birkaç belge lazım çocuklar. En az 2 ay sürer
Selin: 2 ay mı ?
Bahar: Of
Rıza: Öyle. Hadi siz devriyeye. Hande sen de kahve yap bana ve poğaçaları da odama getir.
Mesut: gitti pogaca
Rıza: Bir şey mi dedin Mesut ?
Mesut: ııı çıktık dedim baba (giderler)
// AyHak Ev //
(Kahvaltı yapıyorlardır)
Hakan: Aylin sabah için özür dilerim. Biliyorum bir suçun yok ama...(Aylin sözünü keser)
Aylin: Sevgilim ikimizde psikolojik olarak iyi değiliz. Bu süreçte birbirimizi kıracağımıza profesyonel bir destek alsak iyi olacak sanırım.
Hakan: Haklısın galiba
Aylin: Ben her zaman haklıyım.
Hakan: Bak sen
Aylin: Yaa (sarılır)
Hakan: Canım bir yerin ağırmıyor değil mi ?
Aylin: Hayır canım. Senin ?
Hakan: İyiyim ben. Bak ne diyeceğim kahvaltıdan sonra sahile gidelim mi ?
Aylin: Mükemmel olur.
// Ekip //
Ekibimiz ufak tefek olaylarla ilgilenirler.
Ali: Ya günümüz ufak tefek olaylarla geçiyor
Volkan: Ne güzel işte abi
Ali: Yok be oğlum ne güzeli cinayet olsun, adam kaçırma, bir pisliğin arkasından koşalım..
Bahar: Ağzından bal damlıyor Alicim
Selin: Hakikatten ha
Mesut: Haklı ama birinin arkasından koşmayalim
Selin: Bu göbekli zor olur zaten haklısın
Hüsnü-Ali: Ooooooooo
Mesut: Aşk olsun Selin Hanım
// Sahil //
Aylin: Özlemişiiiimmmm (kollarını açar ve bağırırak söyler)
Hakan: Bendee (arkadan sarılır) kokusunu,kokunu. Huzurunu, saflığını, dinginliğini, aksiliğini,huysuzluğunu...
Aylin: Huysuzluk?
Hakan: senden daha huysuzu mu var kızım ?
Aylin: Var o da sensin
Hakan: Insan kocasına huysuz der mi ?
Aylin: Insan karısına der mi ?
Hakan: Konu sen olunca der
Aylin: Öyle mi Hakan Bey
Hakan: Öyle
Aylin birden eğilir ve denizden su alıp Hakan'ı ıslatır.
Hakan: İşte bunu yapmayacaktın Bayan Çınar
Aylin: Çok korktum Bay Çınar
(Hakan, Aylin'in arkasından koşar ve su savaşı yaparlar)
Aylin: Hakan sırılsıklam olduk ya
Hakan: Sen kaşındın Aylincim
Aylin: Ben mi ?
Hakan: Sen tabii ki. (Yerde uzanırlar)
Aylin: Rezil olduk ya
Hakan: Kimin umrunda
Aylin: Benim
Hakan: (Aylin'in saçlarıyla oynar)
Hakan: Saçları belam, dudağı ikram aman aman bu caaaannnnn (Aylin güler) sana kurbannnn... Seni bu dünya da en çok kim sever ben tabii kiiiii (Aylin'e şarkı söyler)
Aylin: Seviyorum seni adam. Ama biraz daha bağırırsan bize bakmayan insanlarda bakacak
Hakan: O zaman... (daha çok bağırır) Seni bu dünya daaaaa (Aylin'de eşlik eder ikisi bağıra bağıra söyler)
en çok kim seveeeerrr ben tabii kiii.. Seni bu yerlere göklere kim sığdıramaz ben tabii kiiiiii (ikisi kahkaha atar ve sarılırlar)
Hakan: Rezil olmaktan korkuyordun Aylin hanım ne oldu ?
Aylin: Düşündüm de hiç umrumda değilmiş. Yanımda sen olunca ve sen de de bu enerji olunca başımıza hep geleceğine karar verdim
Hakan: Öyle miii ?
Aylin: Öyleeee
Hakan: peki o zaman yine sen kaşındın Aylincim
Aylin: Hayırrr (Hakan yerden kum alır ve Aylin'in üstüne atar. Denizden de su alır ve Aylin'i ıslatır)
Aylin: Hakaann yaaa
Hakan: Seni bu dünya da en çok kim rezil eder ben tabii kiii (sarılırlar)
Aylin: Dışarı çıkmak iyi geldi. Teşekkür ederim canım her şey için. Enerjin için, aşkın için
Hakan: Gözlerin bana hep böyle baksın o yeter bana ayrıca bana da çok iyi geldi. Acaba şimdi güzel bir öpücüğü hak etmedim mi ?
Aylin: Hak ettin (öpüşürler)
Aylin: Acaba mesleğimize ne zaman geri döneceğiz?
Hakan: Bilmiyorum,Rıza Baba bu konu hakkında sanki hiç acelesi yokmuş gibi davranıyor
Aylin: Aslında bütün ekip öyle hepsi bizi düşünüyor ama
Hakan: Ama mesleği de özledik
Aylin: Hem de çok. Ekibi,merkezi, muhabbeti,koşuşturmacayı, yorgunluğu
Hakan: Hepsi, hepsini özledik
Aylin: Amaaa daha çok özlediğim bir şey varsa o da kocamla devriyeye çıkmak
Hakan: Hmmm öyle mi ?
Aylin: Öyle
Hakan: Hadi üstümüz kurumadan eve gidelim bir de hasta olmayalım
Aylin: Gidelim hayatım(sarılırlar)
// AyHak ev //
(AyHak eve gelir ve evde Nesrin vardır)
Nesrin: Hoş geldiniz çocuklar
Hakan: Hoş bulduk annecim sen de hoş geldin
Nesrin: Hoş bul... aaa sizin üstünüzün hâli ne öyle
Aylin: Oğlun sağ olsun anne
Hakan: Ben mi? Kim başlattı acaba
Aylin: Ben çok az ıslattım seni ama sen bildiğin sırılsıklam yaptın ikimizi de
Hakan: Kaşındın canım. Bu kadar kaşınmışkende...
Nesrin: Sizi böyle neşeli görmek beni çok mutlu etti çocuklar
Hakan: Mutlu olmamamız için bir sebep yok ki anacım
Aylin: Ben bir şeyi çok merak ediyorum Nesrin anne. Dün akşam Eylül komiser senden ve ekipten özür diledi. Tam olarak ne yaşandı? Ne oldu ?
Nesrin: 1 ay önceydi galiba Arif müdür Eylül ile ekibin karşısına dikilmiş ve yeni ekip arkadaşınız demiş. Tabii sizinkiler asla kabul etmediler. Hiçbir zaman da benimsemediler. Rıza Müdür onlara biraz kızmış kıza kötü davranmalarını istememiş.
// Merkez //
Mesut: Rıza Baba da böyle deyince biz de sabahın erken saatinde Eylül'ü aldığımız gibi soluğu şeyde aldık...
Hakan: Nerde ?
Mesut: Şeyde....
Bahar: Şehitlikte
Aylin: Şehitlikte mi neden ?
Hüsnü: Eylül'ü sizin karşınıza diktik yani o zaman oyle biliyorduk ve bütün olanları dosdoğru bir sekilde anlattık.
Ali: Bizim öfkemizin ona değilde kardeşlerimizi bizden acımasızca alan hayata olduğunu anlattık.
Bahar: Bu konuşmadan sonra iyi kötü günler geçti ama Eylül yine eski hırçın haline geri döndü. Meğerse kızın tüm davranışları planlıymış.
Selin: O kadar çok tartışma yaşandı ki burada. Kızı da çok kırdık
Aylin: Bizim yüzümüzden.
Ali: Şttt saçmalama kızım. Ne demek bizim yüzümüzden. Sizin yüzünüzden değil sizin için. Arasında çok fark var (Aylin'e sarılır)
Aylin: Eksik olmayın kardeşim
Bahar: Siz de.
Volkan: Abla gelmeniz çok iyi oldu. Sizi burada görmeyi ozlemişiz
Hakan: Biz de burayı sizleri hepinizi her şeyi çok özlemişiz
Hüsnü: Gelmekle iyi yaptınızda yormasaydınız kendinizi daha dün hastaneden çıktınız
Aylin: İyiyiz abi dinlen dinlen bir hal oldu yeter artık ya
Hakan: Hastanede ayrı evde ayrı dinlenmek olmaz. Yeter hastane bize.
Mesut: O zaman Aylin kalk kız bize kahve yap kahvelerini özledik
Aylin:(güler) hemen abi, herkes içiyor mu ?
Hüsnü: Soru mu kızım bu ?
Aylin: Anladım
Selin: Yardım edim sana
Bahar: Ben de yardım edim
Ali: Hıııı yardımmış dedikodu demiyorlar da ona
Hakan: Aynen kardeşim şimdi Allah bilir neler kaynatacaklar
Selin: Ne fenasınız yaa
Mesut: Hiii biz fenayiz değil mi ?
Aylin: Boş ver Selin laf yetiştirme bunlara
Hüsnü: Hadi hadiii (kızlar gider )
// Kızlar//
Selin: Ya çok iyi yaptınız gelmekle
Aylin: Sağ ol canım. Nesrin anneden bazı şeyleri duyunca sizden devamını dinlemek istedik
Bahar: İyi yaptınız iyii (sarılırlar)
Eda: Bir an önce dönün abla
Aylin: En kısa zamanda canım. Hadi gidelim de ağızlarına laf vermeyelim
Selin: Onlar hep konuşur canım (gülerler)
//Erkekler //
Ali: Kardeşim nasılsınız?
Hakan: İyi olmaya çalışıyoruz kardeşim. Biraz sıkıntılar yaşıyoruz ama
Hüsnü: Az şey mi yaşadınız siz oğlum. Zamana bırakın
Hakan: Abi zamanla olacak şey değil bunlar. Aylin sıçrayarak uyanıyor. Kabus görüyor. Ben önemli değilim abi. Aylin iyi olsun yeter bana
Aylin: Birlikte iyi olacaz hakan (Aylin Hakan'ın söylediği her şeyi duymuştur)
Hakan: Aylin
Aylin: Biz Hakan'la bir karar verdik bu süreci ikimiz yalnız atlatamayacağız o yüzden profesyonel bir destek alacağız
Selin: En doğrusu kuzum
Hüsnü: Aferin size
Aylin: Eee Eda, Hande masama iyi baktınız mı?
Eda: Hiç kullanmadık abla
Hakan: Nasıl yani? Hiç mi ?
Hande: Hiç sadece....
Aylin: Sadece ?
// FlashBack //
Ali: kim geçecek?
Selin: Ben... ben yapamam
Bahar: Ben de
Mesut: Olmaz öyle. Son defa herkes yapacak
Hüsnü: Mesut haklı
(Rıza, Aylin'in masasının başına geçer ve eline telsizi alır)
Rıza: 4540'tan tüm ekiplere... Ben Emniyet müdürü Rıza Soylu. 50 yıllık meslek hayatımda ilk defa bir anonsta zorluk çekiyorum. Bu anonsun başında benim kız..kızım Aylin olurdu. Ama artık bu masa bu telsiz bu koskocaman şehirde yalnız kaldı. Benim hemen yanımdaki sandalyede oğlum Hak..Hakan otururdu o sandalye de bu masa da bu kirli şehirde yalnız kaldı.
Hüsnü: Ben Baş komiser Hüsnü Çoban. Ben sabahları kimden kahve isteyeceğim? Ali ile kim beni sinirlendirerek uykumu açacak?
Mesut: Ben komiser Mesut Güneri. Kim benimle alay edip sinirlerimi bozacak, şimdi o berbat kahveyi nasıl ve kimden icecegim
Ali: Ben komiser Ali Akdoğan. Benim kız kardeşim, erkek kardeşim olmadan ben bu hayatta nasıl dik duracağım.
Selin: Ben komiser Selin Demirci. İyi ki hayatımda iz bıraktınız. Sizi çok seviyorum
Bahar: Ben komiser Bahar Ayan. Sizi çok özleyeceğim, birbirinize emanet olun
Volkan: Komiser yardımcıları Volkan, Hande, Arda ve Eda. (Hepsi bir ağızdan) Sizi çok seviyoruz.
En son telsizi Arif alır.
Arif: Bu anons sizin içindi çocuklar. İyi bakın birbirinize. Bugün ...'da Vatan Emniyetinden iki şehit cenazemiz var bu anonsu alan herkesi meslektaşlarına son görevini yapması için çağrıda bulunuyoruz. Başımız Sağ olsun. Vatan Sağ Olsun
Başka bir telsizden: Vatan Sağ Olsun Müdürüm.
X: Vatan Sağ Olsun
Z: Vatan Sağ Olsun
// Şimdiki Zaman //
Hande: sizin için anons yapmıştık o zaman kullanmıştık ama ondan sonra kullanmadık
--Aylin, Hande ve Eda'ya sarılır--
Aylin: Sizin gibi kardeşlerim, abilerim olduğu için çok şanslıyım. Belki de en önemlisi böyle güzel bir babam var. İyi ki varsınız hepiniz
Mesut: En önemlisi? Vay be az önce abilerim diyordu hemen satıldık
Hüsnü: Böyle usta böyle nankörlük koru bir şey
Aylin: abi yaaa (ikisine sarılır)
Hakan: Aylin benim karım diye demiyorum ama biraz nankörlük var (gülerler)
Aylin: Bak sennn öyle mi Hakan bey
Hakan: E öyle tabii
Rıza: Kızımla uğraşmayın (Hepsi ayağa kalkar)
Selin: Baba sen burada mıydın?
Rıza: Burdayım her şeyi de duydum kızımı rahat bırakın.
Aylin: Sağ ol baba( sarılır )
Bahar: Aylin gelince pabucumuz dama mı atıldı baba ?
Selin: Ben de öyle hissettim
Hande: Valla bende
Eda: Aynen
Rıza: (kahkaha atar) Kıskanmayın çocuklar hepinizi ayrı ayrı çok seviyorum
Selin: Öyle olsun baba
Aylin: Kıskanmayıınn ya
Rıza: Eveett güldük eğlendik ama artık işimizin başına dönelim.
Hüsnü: Dönelim baba
Hakan: Biz de müsade isteyelim.
Ali: Biraz daha oturdaydınız
Rıza: İş beklemez çocuklar. Siz işinize devam edin
Aylin: Baba haklı biz gidelim daha sonra tekrar geliriz.
Rıza: Çocuklar yanlış anlamayın beni kapımız her zaman açık size
Hakan: Baba rahatına bak sen. Burası ikinci evimiz zaten.
Aylin: Eda, Hande masama iyi bakın. En kısa zamanda tekrar masamın başında olacağım.
Hande: Emanetin güvende abla (sarılırlar)
(AyHak merkezden çıkarken şehitliğin önünden geçerler ve Hakan birden durur)
Aylin: Ne oluyor canım
Hakan: Şehitlikte biz varız.
Aylin: Ne ? (Bakar) ama bu bizizz...
Hakan: Neyse canım bakma sen gidelim
Aylin: İyi ki hayatımdasın adam
Hakan:(gözleri dolar) iyi ki hayatımdasın kadın, seni çok seviyorum (Göz yaşı akar)
(Aylin Hakan'ın göz yaşını siler)
Aylin: Ömrümün sonuna kadar sen
Hakan: Ömrümün sonuna kadar sen (yaklaşır) şimdi burada olmasak
Aylin: Eee
Hakan: ee si sonra
Aylin: Hakan yaa
Hakan: Hadi eve gidelim de dinlenelim
(AyHak eve gider)
Hakan: Annem yine ortalıkta yok
Aylin: Not bırakmış pazara gitmiş.
Hakan: haaa. Acıktım ben ya
Aylin: Yuh Hakan ya daha yeni yemedik mi ?
Hakan: yeni mi ? 3 saat olmuş
Aylin: Yeni değil mi yani ?
Hakan: Hayır ya asır olmuş asır
Aylin: Hakan bak sen iyice göbeklenmişsin. Ben göbekli koca istemiyorum
Hakan: Allah Allah ben göbekli değilim (göbeğine bakar) yok yok ben göbekli değilim. Sen çok zayıfsın
Aylin: Ben zayıf değilim canım. Benim formum gayet güzel Hakancım. Göbeğimde yok
Hakan: Ayliiinn
(Aylin kahkaha atıyordur.)
Hakan: Ben icerideyim Aylin Hanım biraz uzanacağım.
Aylin: Peki Hakan Bey.
(Hakan Aylin'e tavır yaparak gider. Aylin arkasından seslenir)
Aylin: Çocuk gibisin çocuukk
// 2 Gün sonra //
Aylin: Off sıkıldım evde oturmaktan
Nesrin: Kızım dinlenmeniz lazım.
Aylin: Sıkıldım ama annecim
Hakan: Hadi kalk o zaman
Aylin: Nereye
Hakan: Hadiii (Giderler)
(Gidecekleri yere geldiklerinde Aylin şaşırır)
Aylin: Hakan buraya mı geldik ? Ne alaka?
Hakan: Az sabret
(İçeri geçerler)
Aylin: Hakaann, soylemeyecek misin artık?
Hakan: Canım, geçen konuşmuştuk ya profesyonel bir destek alacağız diye
Aylin: Evet ama bu kadar kısa sürede mı ?
Hakan: Sevgilim bu sabah ondan önceki sabah sıçrayarak uyanıyorsun. Tedirginsin
Aylin: Aslında haklısın hem sen de geceleri uyuyamıyorsun
Hakan: Sen nerden biliyorsun ?
Aylin: Ben bilirim
Hakan: Hadi ya
Aylin: hı hııı. Hadi gidelim
( Doktorla önce Aylin görüşür)
Doktor: Anladım Aylin Hanım. Zor şeyler yaşamışsınız
Aylin: Hem de çok. 4 aya yakın herkes bizi ölü biliyordu. Onlar için de zordur ama biz. Benle Hakan... Sürekli şiddet gördük. Sadece fiziksel degil psikolojik şiddette gördük. Gözümüzün önünde bir sürü insanları öldürdüler. Doktor...doktor vardı bir tane. O doktor bizi yaşatmak iyi etmek için çok çalıştı. Az bir şey hatırlıyorum ama hatırlıyorum. Adamın ailesini tehdit ediyorlardı. Bir defa yanlış bir şey yaptı diye çocuğunu... (Göz yaşı akar) gö-gözümüzün önünde öldürdü... Hakanla ben çok çok yalvardık çocuğu kurtarmak için ama din-dinlemediler. Benim çocuğumu da... (ağlaması hızlanır) onlar öldürdü. Biz Hakanla bebek konusunda çok şeyler yaşadık. Zor oldu benim bebeğim. Tedavi gördük ama onlar öl-öldürdü.
// Hakan //
Hakan: Bazen düşünüyorum da keşke o zamanlarda Aylin hamile olmasaydı. Belki de o zaman çocuğumuz böyle ölmez...ölmezdi. Her şeyi hazır olmak üzereydi. Belki dört dörtlük değildi ama gücümüze göre diziyorduk. Bizim böyle güzel hayatımız varken her şeyi bozdular. Biz tekrar o güzel hayata dönerken zorluk çekiyoruz. Ama tüm bu zorluğa rağmen şükrediyorum. Şükrediyorum çünkü yanımda canımdan çok sevdiğim karım, Aylin var.
// Aylin //
Aylin: Bu kötü hayatta bu kadar dik durabiliyorsam ve hâlâ umudum varsa bu da uğruna hayatımı vereceğim adam sayesinde. Hakan sayesinde.
(AyHak psikolog seansından çıkar ve yemek yemeye gider)
// Sahil kenarı //
Aylin: Ooo iyi oldu Hakan buraya gelmemiz özlemişim buranın yemeklerini
Hakan: Bende canım. Buranın köfte ekmeğinin üstüne hiç bir şey tanımam
Aylin: Ben de bende... İyi oldu değil mi canım doktora gitmemiz. Biraz rahatladım
Hakan: Çok iyi oldu. Ben de rahatladım. Ne kadar düşünceli bir insanım ben ya
Aylin: Kendini de övmeyi hiç sevmezsin
Hakan: Hiiiçç
Aylin: Sen benim karşıma nerden çıktın adam
Hakan: Kötü mü oldu ?
Aylin: İyi ki çıkmışsın adam, iyi ki sen
Hakan: Ya tabii yakışıklıyım aynı zaman da karizmatik, sempatik,zekiyim, iyi insanım, mesleğim de güzel.
Aylin: Bu köftenin içine ne koydular böyle ya ? Senin bu cümlenin üstüne böyle bir şey değil de başka bir şey demen gerekiyor.
Hakan: ne gibi ? Bilemedim
Aylin: Ben de seni seviyorum. Iyi ki sen. Bunun gibi cümleler veya daha güzelleri canım.
Hakan: Hmmm
(Aylin Hakan'ın koluna vurur)
Aylin: Hakaann
Hakan ( kahkaha atar): Tamam tamam şaka yaptım. Sen benim bu dünyada başıma gelen en güzel şeysin.
Nefesin nefesime. Ömrün ömrüme.
Aylin: işte şimdi oldu
Hakan: Öyle mi ?
Aylin: öyle (ikisi kahkaha atar)
// 2 Gün sonra //
Hakan: Mesleğe ne zaman dönecegiz ?
Aylin: Bu nerden çıktı ?
Hakan: Hayatımdan da aklımdan da hiç çıkmadı ki.
(Zil çalar)
Aylin: Ben bakarım sevgilim
Hakan: Tamam sevgilim
(Kapıyı açar ve gelen Rızadır)
Aylin: Baba ?
Rıza: Misafir kabul ediyor musunuz?
Aylin: ta tabii baba şaşırdım kusura bakma
(Içeri geçerler)
Hakan: Baba, hoş geldin ?
Rıza: Hoş buldum çocuklar, hadi hazırlanın çıkıyoruz.
Hakan: Nereye baba?
// Şehitlik //
Hakan: Baba ne-neden buraya geldik ?
Rıza: Daha önceden yapmam gerekeni yapıyorum
Aylin: Nedir o ?
Hakan: Bu, bizim mezarlarımız.
Rıza: Siz sapasağlam hayatta olduğunuza göre bu içi boş mermer yığınlarına ihtiyacımız yok değil mi ?
Hakan: yok baba
(1-2 tane araç gelir )
Aylin: Baba ?
(Araçların birinden Kenan Müdür iner)
Rıza: Hoş geldiniz
Kenan: Hoş bulduk Rıza. Ben de yine sizin ekibe ait olan bir şey var ve ben de artık durmasını istemiyorum
Hakan: Nedir o müdürüm
Kenan: (bir çanta uzatır) Siz bakın Hakan komiserim
(Hakan çantayı açar ve içinde Aylin'in ve kendisinin silah ve rozetleri vardır)
Hakan: ama bunlar
Aylin: bizim silahlarımız.... Yani bu ne demek oluyor
Hakan: yanii
Kenan: Yanisi mesleğe geri dönüyorsunuz. Aramıza tekrardan hoş geldiniz çocuklar. Aylin komiser ve Hakan komiser. Ama derseniz ki mesleğe geri dönmek için erken biraz daha dinlenelim
Aylin: yok yok erken değil geç bile kaldık. Değil mi Hakan
Hakan: evet evet. Müsadeniz olursa biz hemen ekibe dönelim
Rıza: ekibe hoş geldiniz çocuklar.
Hakan: Hoş bulduk baba (Rıza'ya sarılırlar)
Aylin: ekip biliyor mu ?
Rıza: Hayır, onlara da sürpriz olacak.
Hakan: Hadi gidelim o zaman
// Merkez //
Eda: Aylin abla, Hakan abiii
Hande: Hoş geldiniz
Aylin: Hoş bulduk
Hakan: Hoş bulduk
Hande: Ekip dışarıda haber verelim mi?
Hakan: gerek yok ne de olsa artık hep burdayız
Hande: tamam o zaman
(Kızlar biraz duraksadıktan sonra )
Eda: neee ?
Aylin: eveeettttt
Eda: yaaa (sarılırlar)
(Telsize anons gelir ve Eda ekibe haber vermek için masa başına giderken )
Eda: Abla bu masayı sahibine teslim etmem gerekiyor artık. Ne dersin ?
Aylin: Ol..olur
Hakan: Hadi o zaman
(Aylin telsizin başına gider)
Aylin: merkez 4540'tan 4540'a. ... yerde kavga. Acilen intikal etmeniz gerekiyor.
Hüsnü: Anlaşıldı tamam... bir dakika.. bu ses
Ali: Ayliiiinnnnn
Bahar: Ayliinn
Aylin: İş beklemez 4540. Sizi merkezde bekliyoruz.
(Ekip kavgayı hallettikten sonra merkeze gelir )
Ali: Ayliiiinnnn
(Hepsi koşar)
Selin: Ne yani şimdi aramızda mısınız ?
Hakan: Birazcık öyle
Mesut: işte bu beee
Hüsnü: Hoş geldiniz kardeşim
Hakan: Hoş bulduk abi
Bahar: tamam mı yani hep aramızda mısınız ?
Aylin: kabul ederseniz
Hüsnü: Aslında biz sizin yerinize başka polislerle anlaşmıştık ama ne yapalım siz buraya kadar gelmişsiniz, kırmayalım.
Hakan: sağ ol abi ya
Mesut: Baba, o adamlara ayıp olmasın ha ? Hığığııı
Aylin: aşk olsun abi ya
Mesut: gel buraya gel (sarılırlar)
Bahar: her şey eskisi gibi
Selin: çok şükür
Ali: ama bir şey eksik o da (Hüsnüye bakar)
Hüsnü: Bu akşam devriyedesiniz Çınar ailesi
Hakan: hemen mi ya ?
Selin: ohoo ilk günden böyleyse biz o polislerle tekrar görüşelim
Hakan: vay satış ha Selin hanım ?
Arda: Hem onlar daha istekli görünüyordu
Bahar: daha heyecanlı
Volkan: bir de daha gençlerdi
Aylin: ne ?
Hakan: Volkan aslanım sen eceline mi susadın ?
Ali: Volkan bittin oğlum sen
Rıza: Bu defa ben bile kurtaramam evlat
Mesut: iyi çocuktun kardeşim
Arda: sağlık olsun abi bir Volkan vardı deriz
Hüsnü: öyle öyle ne yapalım
Selin:hayat işte...
Volkan: abi...abla...yardım edin
Aylin: sen hak ettin bunu Volkancım
Hande: izlemesi daha keyifli
Volkan: aşk olsun size
Hakan: yok aslanım yok acımayacak
Volkan: baba ?
Rıza: benim odamda isim var.( gider)
(Kahkaha atarlar)
Mesut: Volkiiiiii
(Volkan bakar)
Mesut: Acısa da öldürmezzzzz (gülerler)
Hakan Volkan'ın arkasından koşar ve ekip kahkahalarla onları izler

----- BÖLÜM SONU -------







Mutlu Son Yoktur...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin