18.Bölüm

321 6 0
                                    

Aylin: Hakan daldın yine, ne düşünüyorsun ?
Hakan etrafına bakar
Hakan: Hiçç, hiç bir şey düşünmüyorum öyle dalmışım
Aylin: Yemeğin soğuyacak canım
Hakan: Yok yok soğumaz ben hemen yerim
Aylin gülümser
Aylin: Nedense hiç şüphem yok. ( gülüşürler )
Hakan: Hadi evimize gidelim.
Ayağa kalkarlar. Hakan önden giderken Aylin seslenir
Aylin: Hakan nereye ?
Hakan: Eve dedik ya canım
Aylin: Ama kızımızı unuttun canım. Öğrenirse, küser sana. Gönlünü alamazsın
Hakan: Kızımız? Ha tabii kızımız doğru ya dalgınlık işte ( zorla gülümser )
Aylin: Olmuyor değil mi ?
Hakan: Ne olmuyor ?
Aylin: Saklama işte. Sen buraya ait değilsin canım. Neden dalgın olduğunu da çok iyi biliyorum. Anlamaya çalışıyorsun. Nerde olduğunu? Kim olduğunu? Ne yaptığını... Ama gitmen gerekiyor. Sen burada yapamazsın. Olmaz canım...
Hakan: Aylin ne demek gitmem gerekiyor ? Ama siz ?
Aylin: Bizi düşünme sen. (Parkta oynayan kıza bakar ) biz iyiyiz burada.
Hakan: Aylin sen benden ne istediğinin farkında mısın ?
Aylin: Biliyorum hayatım. Ama olmaz sen burada kalamazsın. Senin yaşaman gerekiyor. Benim kızımızla keyfim yerinde ama senin daha vaktin var canım.
//. //
Hakan aniden gözlerini açar ve hareket etmeye çalışır.
Ali: Hakan kardeşim sakin ol
Mesut: Hastaneye gidiyoruz aslanım
Hakan: Ay..Ay...Aylin iyi mi ?
Selin: İyi. İyi olacak
Hakan tekrar hareket etmeye çalışır.
Kerem: Hareket etme. Dur şöyle
Hakan: Aylinn Ayli... ( bayılır )
Mesut: Allah kahretsin
Rıza: Volkan hadi. Daha hızlı gidemiyor muyuz ?
Volkan: Az kaldı baba
Arda: Üçüne de bir şey olmayacak
Volkan: Olmayacak kardeşim
//. //
Hakan: ( irkilir, kendini toplamaya çalışır ) Aylin saçmalama. Kızımıza seslen eve gidiyoruz
Aylin: Ama..
Hakan: Hadi dedim. ( giderler )
- AyHak Ev -
Hakan: Hadi film izleyelim.
Aylin: Hakaann
Hakan: Bu konuyu kapatmıştık. Film izleyelim, hadi. Kızımıza seslen
Aylin: Kızııım hadi film izleyeceğiz.
M: (koşarak gelir )Annecim ama ben oyun oynuyorum
Hakan: Babacım, babayla film izlemek kötü mü olur ? ( kucağına alır )
M: Babacım ama ben bebeklerimle oyun oynuyorum.
Hakan: Kızım...
M: Neden bana ismimle hitap etmiyorsun ?
Hakan: Ben şey...
M: Baba beni tanımıyorsun değil mi ?
Hakan: Bu nerden çıktı ?
M: Babacım annem haklı senin burada olmaman gerekiyor.
Hakan: Beni istemiyor musun kızım ? Ne güzel ailece buradayız. Sadece üçümüz.
M: Çok mutluyum ( sakallarını okşar ). Ama senin
Aylin: Burada olmaman lazım. Bende aynısını söyledim
Hakan: Bu konu kapanmıştı. Ben sizinle çok mutluyum
Aylin: Hayatım, biz de seninle mutluyuz ama görüyorsun senin buraya ait olmadığın çok belli. Sen istemesende gitmek zorundasın
Hakan: Ben filmi açıyorum izlemek isteyen gelir. ( gider)
M: Anne, babam neden böyle davranıyor ?
Aylin: Zamanla o da bize hak verekecek kızım.
/. /
Aylin ve Hakan'ı hastaneye yetiştirmişlerdir. Ve ikisi de ameliyattadır.
Ali: Kimse de bir şey demiyor ya. Heeyyy biri bir şey desin artık ( kapıya vurur)
Mesut: Sakin ol oğlum. İkisi de iyi olacak.
Ali: Abi nasıl sakin olayım ha ? Siz görmediniz onları. Hakan saatlerdir Aylin'i kucağında taşıdı. ( gözleri dolar ). Son nefesine kadar... ( ağlar)
Hüsnü: Şttt tamam, sakin. İkisine hatta üçüne bir şey olmayacak.
Kerem: Olmasın abi. Onlar yaşasınlar. Ben Hakan'a hiç inanmadım. Devamlı hata yaptığımızı söyledim. Çok pişmanım. Eğer ona inanmış olsaydım belki her şey daha farklı olurdu.
Ali: Tam da doğru olanı yapıyorsun. Yol boyunca hep konuştun evet belki yaşananlar senin yüzünden değil ama seninde hatan var.
Rıza: Çocuklar kesin sesinizi. Kimse kendini suçlamasın. Benim çocuklarıma ve torunuma hiçbir şey olmayacak !!
( Pınar gelir )
Pınar: Aliii ( sarılır) iyi misin canım ? Çok korktum
Ali: İyiyim güzelim merak etme. Ama kardeşlerim kötü
Pınar. Onlar da iyi olsun lütfen...
Pınar: Olacak canım hiç merak etme hepsi çok iyi olacak.
- Yarım saat sonra -
( Doktor gelir )
Hüsnü: Hıııh doktor geliyor
Ali: Hocam, kardeşlerim, yiğenim nasıl ?
Reşat: Öncelikle Hakan gayet iyi fakat çok kan kaybettiği için biraz yoğun bakımda tutacağız.
Ali: Hani iyiydi nerden çıktı bu yoğun bakım?
(Reşat etrafına bakar)
Rıza: Hocam bizden saklama lütfen.
Reşat: Peki her zamanki gibi açık olacağım size. Hakan'ın ameliyatında açıkçası biraz zorlandık çünkü Hakan dış dünyaya kendini kapatmış gibiydi.
Selin: Na-nasıl ya ?
Reşat: İyileşmek istemiyor gibi. Bizde bütün olasılıklara karşı gözetim altında tutacağız.
Bahar: Ah Hakan...
Kerem: Aylin, Aylin nasıl ? Bebek nasıl?
Reşat: Bebeğimiz çok iyi. Hiçbir sıkıntı yok
Hüsnü: Oh çok şükür
Reşat: Aylin... Aylin buraya geldiğinde iç kanaması vardı. Kaburgalarinda da zedelenme. Kanamayı durdurduk. Şimdilik her şey yolunda gibi ama tekrar bir iç kanama olursa işimiz çok zor çocuklar.
Pınar: Ama iyi olacak, değil mi hocam ?
Reşat: Beklemekten başka çaremiz yok çocuklar. Geçmiş olsun.
Ali: Yine aynı şey... yine aynı şey ( ayağına vurmaya başlar) Aylin gözümün önündeydi kurtarabilirdim... Arabayı daha farklı kullansaydım Hakan da vurulmazdı. Benim suçum. ( kafasını sallar) evet. Benim suçum.
Pınar: Aliii ( yanına oturur, ellerini ellerinin arasına alır)
Senin suçun yok canım. Kaderi değiştiremezsin
Ali: Değişsin Pınar. Ben bir kere daha aynı acıları yaşamak, hissetmek istemiyorum
Pınar: Bu da geçecek canım ( sarılır )
/. /
Aylin: Güzel filmmiş.
Hakan: Evet
M: Evet, film de bittiğine göre ben odama gidebilir miyim ?
Hakan: Gidebilirsin cimcime ( gülüşürler ve gider ). Laflara bak ya
Aylin: Aynı babası
Hakan: Aaa babası mı ? Hiç sanmıyorum bu laflarla ve hareketlerle sadece annesi olabilir
Aylin: Öyle mi Hakan bey ?
Hakan: Öyle Aylin Hanım
( Aylin ayağa kalkar yastıkla vurmaya başlar, kahkahaları bütün evi sarar )
Hakan: Yeter Aylin yaa. Çürüttün her yerimi, darp raporu alacam
Aylin: Yetmez sana ama neyse ( gülüşürler ). ( Aylin durgunlaşır ) Hakan ?
Hakan: Efendim canım
Aylin: Başlarda sana karşı çıkıyordum ama iyi ki buradasın. Bizi bırakma, hep yanımızda kal olur mu ?
Hakan: ( gülümser) Benden öyle kolay kurtulamazsın
Aylin: Kurtulmak isteyen yok. Hep bizimle ol
Hakan: Hep sizinleyim ( Aylin'e yaklaşır ve öper)
//. //
Reşat: Ne oluyor çocuklar size ?
Hemşire: Hocam, ikiside uyanmak istemiyor
Reşat: Çocuklar bizimle kalın. Uyanın hadi
( hemsireyle dışarı çıkarlar)
Rıza: İkisini aynı odaya almak işe yarayacak galiba
Reşat: Öyle umut ediyoruz Rıza Bey
Ali: Durumları nasıl?
Reşat: Hiçbir değişiklik yok. Aynı, hatta üzülerek söylüyorum Aylin de kendini dış dünyaya kapattı.
Hüsnü: Bu nasıl olur ya ?
Reşat: Bunun psikolojik bir şey olduğunu düşünüyorum. İkisi de oldukları yerden memnun olacaklar ki dış dünyaya kendilerini kapattılar.
Selin: Olamaz... Hocam peki nereye kadar böyle devam edecek ?
Reşat: Onlar ne zamana kadar isterlerse.
Ali: Offf ( Reşat gider )
Mesut: Baba, bir şeyler yapalım. Böyle bekleyecek miyiz ? Elimizden bir şeyler gelmeli
(Rıza dalmıştır)
Mesut: Babaaa (Rıza kendine gelir )
Rıza: Ne oldu Mesut?
Mesut: Baba sen iyi misin?
Ali: Baba sen istersen eve git dinlen. Burası bizde
Rıza: Bir insan aynı şeyi çocuklarına yapar mı ? Bir baba çocuklarını ölüme bile bile gönderir mi hem de aynı şekilde... ( cama yaklaşır) Aylin, Hakan nerdeyseniz, ne yapıyorsanız gelin çocuklar... Sizi bekliyoruz. Gözlerinizi açın iyi olun bu yaşlı adamı affetmeseniz de olur. Ama siz iyi olun... Aylin bak torunum çok iyi seni bekliyor, babasını bekliyor onu bu iğrenç dünyada tek bırakmayın. Hadi evlatlarım...
Ali, Rıza'ya sarılır.
Rıza: Bu adamların başında kim var bir an önce buluyoruz. Hadi çocuklar başlıyoruz...
/. /
Hakan, Aylin'in kucağına uzanır ve Aylin'de Hakan'ın saçlarıyla oynar.
Aylin: Her şey çok güzel gidiyor.
Hakan: Çünkü ben buradayım
Aylin: Egoist
Hakan: Hiçte bile. Benim olduğum her yerde huzur vardır Aylin Hanım bunu aklınızdan çıkarmazsanız iyi olur.
Aylin: Yani bu huzurun, mutluluğun bizimle bir alakası yok öyle mi ?
Hakan: Ya var da (eliyle gösterir) azıcık
Aylin: Azıcık
(Hakan kafasını sallayınca Aylin, Hakan'ın saçını çeker)
Hakan: Ahh
Aylin: Hak ettin sen... Demek azıcık ha ( vurmaya başlayınca Hakan hemen ayaklanır ve ellerini tutar )
Hakan: Kocaya şiddet ha? Ayıp ayıp. Böyle yakışıklı adama şiddet uyguluyorsun diye taşlarlar seni
Aylin: Utanmaza bak ya
( Hakan kahkaha atar )
/. / - Merkez -
Selin: Böyle beklemek çok canımı yakıyor
Bahar: Benimde öyle. Selin ?
Selin: Efendim
Bahar: Reşat Hoca dedi ya ikisi de kendilerini dış dünyaya kapattı... ( yutkunur ) Peki, şimdi ne olacak ?
Ali: İkisi de ordan sapa sağlam çıkacaklar. Bizim için değilse bile çocukları için çıkacaklar. Yiğenim onları beklerken onların böyle yapmaya hakları yok !!
Mesut: Aynen öyle yoksa yoğun bakımdalar demem ikisine de veririm odunu ( herkes gülümser )
Selin: Hastaneye mi gitsek acaba... Ne dersiniz ?
Hande: Çok iyi olur komiserim.
Hüsnü: Olmaz. İşimiz var. Daha sonra uğrarız.
Hande: Peki baş komiserim
//. //
M: Heyy sizin sesiniz çok çıkıyor
Hakan: Hep annen canım
(Aylin yastık atar )
Aylin: Bak sen ya
M: Anne sen de mi ?
Aylin: Ne bende mi canım ?
M: Babamın burada kalması...
Aylin: Evet canım biz burada üçümüz mutluyuz. Kimse yok sadece üçümüz. Sence de güzel değil mi ?
M: Değil
Hakan: Nasıl yani beni istemiyor musun kızım?
M: Sadece seni değil. Ben burada ne annemi ne de kendimi istiyorum.
Aylin: Ama biz burada çok mutluyuz. Ben ayrılmak istemiyorum.
Hakan: Ben de
M: Babacım annecim bizi bekleyen bir sürü insan var. Babaannem var... Rıza dedem var. Ali amcam, Selin teyzem, Mesut amcam, daha bir çok insan var. En önemlisi biz varız. Yaşayacak çok şeyimiz var. Bizim MASAL'ımız daha bitmedi.
/./
Hemşire: Hocam bir şeyler oluyor.
Reşat: Hayır çocuklar, olmaz şimdi değil
Hemşire: Yakınlarına haber verildi hocam
Reşat: Hadi hadi...
( Müdahale eder )
Hemşire: Kaybediyoruz hocam nabızları düşüyor
//.//
Hakan: Belki de buraya kadar kızım. Bize ayrılan sürenin sonuna geldik....

---- BÖLÜM SONU -----

Mutlu Son Yoktur...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin