10.Bölüm

438 8 1
                                    

// 1 Ay Sonra //
// AyHak ev //
Hakan: Ayliiinnn hadi sevgilim
Aylin: Geldim canım geldim
Hakan: Yarım saat önce de öyle diyordun Aylin
Aylin: Geldim geldim (gelir). Çok konuştun Hakan ya
Hakan: ama geç kalıyoruz sevgilim
Aylin: tamam hadi çıkalım (küpesini takıyordur)
Hakan: Çıkalım da bu süs ne ? Kime beğendireceksin kendini ?
Aylin: Benim Hakan adında bir kocam var belki tanırsınız bilmiyorum. Kendisine bayaa bir aşığım yani kısacası bunların hepsi onun için
Hakan: Açıkçası kıskandım kocanızı. Ne kadar şanslı bir adam bu kadar güzel bir kadının gözü ondan başkasını görmüyor.
Aylin: Evet hem çok şanslı hem de çok gevezedir kendisi. Biraz daha böyle devam edersek canım Rıza Babadan iyi bir fırça gelecek haberimiz olsun
Hakan: tamam tamam hadi
// Merkez-Orta Masa //
( Merkezde AyHak hariç herkes vardır)
AyHak: Günaydın
Hepsi : Günaydın
Hüsnü: ooooo hoş geldiniz efendim zahmet ettiniz gelmekle
Hakan: kusura bakma abi ya
Ali: ne kusuru canım asıl biz özür dileriz rahatınızı bozduk
Hakan: sus be. Aylin dedim sana değil mi ?
Aylin: Benim ne suçum var ya ?
(İçeriden Rıza gelir )
Rıza(Önünü ilikler ): ooo hoş geldiniz hoş geldiniz
Aylin: estağfurullah baba ya
Hakan: Baba bütün suç Aylin'in
Aylin: ne yaptım ya
Hakan: kaç saattir hazırlanamadın
Hüsnü: Valla Aylin dakiktir eğer geç kalmanızın bir sorumlusu varsa o da sensindir Hakancım
Hakan: Aşk olsun abi. Niye inanmıyorsunuz bana ?
Bahar: Neden acaba? (Güler)
Hakan: Sen de mi Bahar ya.. (suratını asar)
Aylin:(Hakan'ın yanına gider) Görüyorsunuz değil mi Hakan Bey, sorun ben de değilmiş (güler)
Hakan: Bu konuyu sizinle ayrı konuşacağım Bayan Çınar
Hüsnü: Tamam tamam geç kaldık zaten hadi daha fazla vakit kaybetmeyelim.
Rıza: Baş komiseriniz haklı çocuklar sizleri bir an önce devriyeye alalım
Ali: tamam baba şu poğaçaları yiyelim çıkarız
Rıza: Tamam peki Ali Bey, çay alır mısınız?
Ali: yo..yok baba
Rıza: Hadiii hadi çıkın görmek istemiyorum sizi
Mesut:(kısık sesle) Şttt Hakan poğaça al poğaça al
Hakan: tamam abi
Rıza: Hadiiii kaybolun
( Hepsi koşuşturarak çıkar )
Rıza: Serseriler (odasına gider)
// Araç //
Hakan: Poğaça da yiyemedim
Mesut: Aynen ya
Aylin: Çıkarken elinde 2 tane vardı Hakan
Hakan: Sen diyorsun canım 2 tane diye ne ara bitti anlamadım
Aylin: e yuh Hakan. Abi hep sizin yüzünüzden böyle oluyor.
Hüsnü: hiç üstüme alınmiyorum
Mesut: ben de
Selin: en çok sizin alınmanız gerekiyor bir de Aliiii
(Ali etrafı seyreder)
Aylin: hiçte üstüne alınmıyor. Hepsi iyice göbeklendi
Mesut: amağnnn siz yine çok konuşuyorsunuz. Usta biz çok hata yaptık
Hüsnü: ne gibi?
Mesut: 1 ay önce... Bu ikisinin yerine o polis arkadaşları kabul etseydik şimdi başımız rahattı.
Hüsnü: Doğru söylüyorsun usta. Hem onlar amir de bilirdi. Baş komiserlerinin yanında böyle konuşamazlardı. Selin komiser de bunlara bakarak bozuluyor zaten.
Selin: Ne fenasiniz abii
Hakan: Abi ben ne yaptım
Ali: tüm suç sen de oğlum. Karina söz geçiremiyorsun
Hakan: diyene bak... arattırma bana şimdi Pınar'ı
Ali: aman aman
Aylin: aşk olsun yani abi. O kadar mı sıkıldınız bizden ?
Hüsnü: ohooooo hem de nasıl
Selin: hiç katılmıyorum arkadaşım iyi ki siz
Bahar: Aynen
Aylin: aslan arkadaşlarım. Duyun abi duyun
Hakan: Aylin haklı valla
Mesut: Lan ben sizin yerinize gelebilecek adam tanımıyorummm
Aylin: işte aslan abim
Hakan: adamsın abi. Birilerinin de duyması lazım
Hüsnü: yok yok böyle olmayacak merkeze gidince herkesin hakkında disiplin soruşturması başlatacağım.
Mesut: pabucumun baş komiseriiiii
Hüsnü: sizden olmazzz olmaz
Ali: olay yok mu ya ? Cinayet, gasp ?
Hakan: rahat battı arkadaşa
(Anons gelir)
Eda: merkez 4540 merkez 4540....
Aylin: 4540 dinlemede
Eda: .... yerde kavga
Aylin: anlaşıldı, intikal ediyoruz. Hadi Volkan
Volkan: tamam abla
Bahar: gözün aydın Alicim
Ali: çok şükür
// Olay yeri //
Hakan: Ortalık fena karışmış
Selin: Çevik'i mi arasaydık ?
Mesut: Hallederiz hallederiz
Hüsnü: Dikkatli olunnn
( ekip kavgayı ayırırken çatışma çıkar. Hakan vurulur ve kurşun çelik yelekte kalır )
Mesut: nerden çıktı bu ya
Aylin: dikkat edin
Hakan: Aylin geride dur
Aylin: Hakannn
Hakan: Aylin lütfen
Aylin: Hadi Hakan hadi
Bahar: bunlar gittikçe çoğalıyor
Selin: dayanınn
Hakan: ahhh
Volkan: atın silahları teslim olun
X: olmuyoruz
Y: gidin burdan (Arda ikisini de vurur)
Mesut: iyi işti Arda
Hüsnü: aferin Arda
Arda: sağ olun komiserim
(Kalanları da vururlar ve çatışma biter )
Bahar: Hakan nerede ?
Aylin: Bilmiyorum... Hakannn, beni duyuyor musun?
Mesut: Hakan aslanım
Ali: Hakannnn
Volkan: Hakan abi vurulmuş bakın orda
Aylin: Nee... (koşarlar )Hakan,Hakan iyi misin ?
Hakan: i.. iyi iyiyim
Ali: kardeşim iyi misin ?
Hakan: iyi kardeşim
Mesut: oooo açılışı yaptın ha (kurşunu alır)
Hakan: öyle oldu abi
Ali: uzun zaman olmuştu
Aylin: aman abi ya aklım çıktı siz ne diyorsunuz
Hüsnü: daha kötüsü olmaz inşallah
Aylin: niye dikkat etmiyorsun Hakan ya?
Hakan: güzelim iyiyim ben
Selin: geçmiş olsun Hakan
Arda: geçmiş olsun komiserim
Hakan: sağ olun
Hüsnü: hadi merkeze geçelim
// Merkez //
Rıza: işi uzatmadan çözmeniz iyi olmuş çocuklar. Emeginize sağlık
Ali: sağ ol baba
Rıza: sana da geçmiş olsun Hakan
Hakan: sağ ol baba
Rıza: dinlenmek istersen
Hakan: yok baba iyiyim ben önemli bir şey değildi zaten
Mesut: Şttt Hakan
Hakan: efendim abi
Mesut: Vurulmayı özlemiş misin ??
Hakan: O kadar çok özlemişim ki abi anlatamam. Hatta vurulunca kendimi kurşunlarin önüne atacaktım da zor tuttum kendimi
(Herkes güler)
Aylin: şakası bile kötü Hakannn
Rıza: Aylin haklı. Ben bu yaşlı halimle bir daha tekrar kötü şeyler istemiyorum. Hepiniz ayrı ayrı çok kıymetlisiniz... Ve bana evlat acısı yaşatmayın... Kalbim kaldırmaz artık.
Mesut: özellikle siz ikiniz 5 yıla kadar vurulmayacaksınız. Duydunuz mu ?
Hakan: (gülümser) duyduk abi
Rıza: hadi bu kadar çene yeter... devriyesi olanlar devriyeye diğerleri sessiz sedasız dağılsın.(Odasına gider)
Ali: abi kim var devriyede
Selin: hadi abi açıkla
Hüsnü: ne o Selin hanım randevunuz mu var ? (Mesut'a bakar)
Selin: yok abi ne randevusu
Mesut: varsa söyleyin çekinmeyin Selin hanım
Selin: ne çekinecem Mesut ya
Bahar: abi sen de iki dakika da düşürdün ikisini birbirine
Hüsnü: ne alakası var benimle ? Ağzımı açmadım( güler)
Ali: az değilsiiinnn
Hüsnü: devriyedeeee
Hakan: evet
Hüsnü: herkes var ben hariç
Mesut: ne ?
Hakan: nasıl ya ?
Aylin: neden ?
Hüsnü: höst yavaş beee
Selin: ama niye devriye de herkes var ki ?
Hüsnü: Şimdi ben koskocaman baş komiser (ayağa kalkar) sizlerle devriyeye mi çıkacağım?
Mesut: vay vay vay havalara bak
Hakan: vay be abi
Ali: aşk olsun abi
Bahar: senden hiç beklemezdim
Hüsnü: ee öyle. Ben gidiyorum kimse beni rahatsız etmesin
Aylin : Abi şaka mı ?
Eda: Gerçekten herkes devriyede mi ?
Hüsnü: Siz sukredin de benim gibi vicdanlı, iyi kalpli, merhametli bir baş komiseriniz var. Size bugün devriye yazmadı.
Volkan: Gerçekten mi?
Hüsnü: Evettt ama isterseniz yazayım hemen
Aylin: Tamam abi çıktık
Mesut: İyi kalpliymiş kesin Rıza Baba demiştir.
Ali: kesin abi kesin
Hüsnü: lağnnn
Selin: Hadi hadi
Ali: Çıktıııık
Hüsnü: Hadiii
(Hepsi giderken)
Hüsnü: Şttt kim beni eve götürecek?
(Kimse cevap vermez)
Hüsnü: yazıklar olsun size
Aylin: Şimdi sen koskoca baş komiser bizlerle mi gideceksin ?
Hüsnü: Hakan karın çok konuşuyor biraz daha konuşursa elimde kalacak
Hakan: Karım haklı abi (Aylin'e sarılır)
Hüsnü: kılıbık
Selin: aaa abii niye öyle diyorsun ? Az önce sen bize söylemedin mi ?
Ali: söyledi tabii
Hüsnü: şaka yaptım oğlum yoksa ben öyle der miyim?
Usta sen bir şey söyleyesene
Mesut: ben çıkıyorum. Hadi Selin
Hüsnü: Ustaaa
Selin: hadi iyi akşamlar herkese
Hüsnü: Gidin be size mi kaldım. Odun çift... Hadi aslanlarım
Hakan: biz çıkıyoruz hadi karıcım
Hüsnü: yazıklar olsun hepinize ben kendim giderim
Aylin: tamam tamam hadi gidelim abi
Hüsnü: her zaman demişimdir bu ekipte en çok sevdiğim kişi Aylindir...
Aylin: Tabii tabii
Bahar: abi sende hemen sat
Hüsnü: e öyle
Hakan: hadi çıkalım...
(AyHak, Hüsnü'yu eve bırakır)
Hüsnü: teşekkürler gençler
Hakan: ne demek abi
(O sırada Tekin,Metin gelir)
Tekin: ooo hoş geldiniz
Aylin: hoş bulduk çocuklar, nasılsınız?
Metin: iyiyiz abla... Siz nasilsiniz ?
Hakan: iyiyiz aslanım
Hüsnü: nerden geliyorsunuz eşek sıpaları?? Elinizdeki ne öyle?
Aylin: ooo mis gibi kokuyor
Hakan: börek mi o?
Hüsnü: yok yok ne böreği? (Kısık sesle) içeri geçin lan
(Hakan örtüyü çeker ve böreği görür.)
Hakan: of of offf
Aylin: Suat ablam döktürmüş yine
Hüsnü: işiniz yok mu sizin ?
Hakan: yoooo
Aylin: hiç işimiz yok
Hüsnü: iyi bee...hadii içeri geçin içerde yiyelim
Aylin: hadi gidelim
(İçeri geçerler ve güzel bir akşam geçirirler. AyHak eve geçmeden önce sahil kenarına gider)
Hakan: Suat Abla'mın böreklerini özlemişim
Aylin: Ben de... Döktürmüş yine çok yedik Hakan yaa (göbeğini okşar) göbeğim çıktı...
Hakan: Göbek mi ? O göbek mi şimdi hayatım?
Aylin: Göbek tabii ki Hakan... Yani sen bu konuları daha iyi bilirsin
Hakan: ne demek o ? Göbekli miyim ben?
Aylin: Herhalde hayatım
Hakan: Ayliiiinnnn
Aylin: tamam tamam göbeklisin ama azıcıııkk
Hakan: Ayliiinnn
Aylin: Zaten göbekli olmasan bu kadar tatlı olmazsın
Hakan: İyi bir şey söylerken bile göbeğimi konu alıyorsun.
Aylin: Tamam tamam kapatalım konuyu. Denizin huzuruna karşı kocamla keyif yapmak istiyorum.
Hakan: O zaman kocanı sinirlendirme
Aylin: Benim kocam bana sinirlenmez ki
Hakan: Emin olma öyle
Aylin: eminiiim o bana kıyamaz (başını omzuna koyar ve elini tutar)
Hakan: işini iyi biliyorsun Bayan Çınar
Aylin gülümser.
Aylin: çay mı içsek acaba?
Hakan: çay mı? Benim daha güzel bir fikrim var. (Arabanın oraya gider ve elinde bir şarap ve iki kadehle gelir)
Aylin: Hakan bunlar nerden çıktı?
Hakan: Sen romantik kocanı iyice unutmuşsun Aylin hanım
Aylin: Sürekli böyle şeyler yapmadığı için olabilir mi ?
Hakan: Nankörlük damarın tuttu yine.
Aylin: Hiçte bile
Hakan: Ben her şeyi unutabilirim ama karımı ne kadar çok sevdiğimi ve onu nasıl mutlu edeceğimi asla unutmam
Aylin: Bazen düşünüyorum da ben seni hak edecek ne yaptım. Düşünüyorum,düşünüyorum ve sonuç bulamıyorum
Hakan: Ben biliyorum
Aylin: Neymiş ?
Hakan: Bana çok güzel güldün. Çok güzel baktın ve çok güzel sevdin.
Aylin: Sen de öyle sevgilim (başını omzuna yaslar)
// 2 Gün Sonra //
-Emniyet -
Arif: Bu dosya çok önemli arkadaşlar. Ankaradan geldi.
Özel ricalar yani.
Mesut: Kısacası işi bize kilitlediler.
Arif: Bir kere de huysuzluk etmesen Mesut.
Aylin: Valla ben öyle yaptığını görmedim müdürüm.(gülerler)
Ali: ooo Aylinnn vurdu gol oldu
Mesut: Sizin odun saatiniz gelmiş.
Rıza: işimize dönelim. Hande ?
Hande: Murat Acar. 5 gün önce kaçak yollarla İstanbul'a gelmiş.
Ali: Klasik hikaye
Hakan: aynen
Rıza: İzin verirseniz devamını dinleyelim çocuklar
Hakan: tabii baba..
Hande: Yanında getirdiği uyuşturucularla buradaki adamları sayesinde gençleri zehirleyecek. Asıl ilginç olan o gençlerden uzun bir süre haber alınamaması
Aylin: Nasıl yani ? Çocuklar bulunamıyor mu ?
Hande: Bulunuyor abla ama değişik şekillerde öldürülmüş halde
Mesut: Şerefsizler
Selin: film gibi
Ali: aynen... Bizden de istenen en kısa sürede bu adamı yakalamak
Arif: Aynen öyle çocuklar. Size güveniyorum
Hüsnü: sağ olun müdürüm( Arif gider)
Rıza: Benim toplantım var. Baş komiseriniz size ne yapmanız gerektiğini söyler (gider)
Hüsnü: evettt.. Hakan ve Ali siz devriyeye
Ali: Ne ?
Hakan: yine mi biz ya
Hüsnü: evet hadi uzatmayın kaybolun
Ali: Üzgünüm abicim çünkü benim karıma sözüm var ve Rıza Babanın haberi var
Hakan: Hadi bee
Ali: Kıskanmaa, ben gidiyorum sakın beni rahatsız etme
Hakan: Ufacık şeyde seni arayacağım
Ali: Hııı tabii tabii... Hadi kaçtım ben (Salına salına gider)
Bahar: Havalara bak
Hakan: O zaman devriye iptal (Güler)
Hüsnü: Yooo iptal değil. Çınar ailesi sizi devriyeye alalım
Hakan: Karımla baş başa devriye
Aylin: Çok romantik
Mesut: Tabii romantik bir de bir şerefsizin arkasından koşarsınız arkada fon müziği olarak telsiz sesi ooohhh romantiklikte zirve (gülerler)
Selin: Yok artık Mesut
Aylin: Abi senin bu saate kadar neden evde kaldığın belli
Hüsnü: Ohohoho
Mesut: Işine bak kızım hem ben evlenmek için hazır değilim daha
Selin: amann
Hakan: Hadi çıkıyoruz biz
// Devriye //
Hakan: Acıktım ben
Aylin: Şaşırmadım ama ben de acıktım
Hakan: (Güler) Yavaş yavaş bana benziyorsun. Dürümcüye gidelim mi ?
Aylin: Dürümcü mü ? İstersen işkembe çorbası içelim
Hakan: off ne güzel olurdu
Aylin: Sen çok mu Mesut abiyle takılıyorsun ?
Hakan: Şaka yaptım yavrum. Nereye gidelim?
Aylin: Hüseyin abinin oraya gidelim
Hakan: Köfte ekmek ha. Güzel seçim komiserim
Aylin: Teşekkürler komiserim (gülümserler)
(Siparişi vermişlerdir)
Aylin: çok güzel olmuş yaa
Hakan: ovot çok gozol boyoldom
Aylin: (güler) yavaş canım yavaş
Hakan: oyoyom bon. (Öksürür)
(Aylin sırtına vurur): Çok iyiydin değil mi ?
Hakan: Biraz kacirmis olabilirim...
Aylin: Biraz
Hakan: Biraz.... Bugün, annemle konuştum arkadaşlarından ayrılabilirse yanımıza gelecekmiş
Aylin: Ne güzel kadın geziyor. Hayatın keyfini çıkartıyor
Hakan: Benim hiçbir şikayetim yok ne güzel karımla evde başbaşayiz. Rahatız. Keyfim yerinde yani
Aylin: hmmm
Hakan: hı hı . Siz şikayetçiyseniz bilelim Aylin hanım
Aylin: Bu hayatta olmak istediğim tek yerdeyim. Neden şikayetçi olayım ki ?
(Telsizden anons gelir)
Eda: Merkez 4540 merkez 4540
Hakan: Ne güzel bir anons eksikti
Aylin: Dinliyoruz Eda
Eda: ... yerde kavga. Sarhoş bir adam karısını ve çocuklarını dövüyormuş.
Hakan: İntikal ediyoruz Eda.
Eda: Tamam komiserim
Aylin: Yine yarım kalan yemekler ve konuşmalar
Hakan: Bu akşam evimizde odamızda tamamlarız o zaman ( göz kırpar)
Aylin: serseri
(AyHak olay yerine gelir ve olayı kısa sürede hallederler. Devriyeye devam ederler)
Aylin: Anons gelmezse merkeze dönelim
Hakan: Çok iyi olur valla ordan da eve geçeriz. Uzatırım ayaklarımı izlerim maçı.. Ohh mis
Aylin: Ciddi misin sen ?
Hakan: Evet neden ?
Aylin: Film izleriz diye düşündüm
Hakan: Bugün maç var ama yavrum
Aylin: Neyse ben de odamda kitap okur erkenden uyurum
Hakan: Uyumadan yanına gelirim öyle erken uyutmam seni (Göz kırpar)
Aylin: Terbiyesiz
Hakan: Ben sohbet ederiz diye söylemiştim senin aklına ne geldi ?
Aylin: Aklıma bir şey gelmedi sen önüne bak yolla ilgilen. Kaza falan yapmayalım
Hakan: Kaçış cümleleri (Güler )
Aylin: Hakaann
(Hakan güler)
(Aylin'in telefonu çalar)
Hakan: Sakın merkezden biri deme
Aylin: Pınar arıyor
Hakan: Pınar mı?
(Aylin telefonu açar)
Aylin: Pınarcım... dur bir sakin ol... ne.... nasıl ya? ..... tamam tamam güzelim geliyorum (kapatırlar)
Hakan: ne oldu ya ?
Aylin: Pınar Aliyle kavga etmiş
Hakan: Hadi ya
Aylin: Evet beni Rıza Babalara bırakır mısın ?
Hakan: Tamam yavrum.
( Rızaların evine gelirler. İkisi arabadan iner)
Aylin: Sen nereye ?
Hakan: Ali belki evdedir ben de onunla konuşayım. Aralarını yaparız
Aylin: Olur.
Içeri geçerler, bütün ekip ve aileler bahçede ayaktalardır. Ali'nin elinde de pasta vardır. Hep bir ağızdan: İyi ki doğdun Ayliiinnn
Aylin: Ne ? Ne oluyor ?
Hakan: İyi ki doğdun sevgilim
Aylin: Ha..Hakan. Bugün benim doğum günüm mü ?
Ali: Evet kızım hadi üfle şunları
Aylin gider ve üflerken
Pınar: Dilek dile
(Aylin kafasını sallar ve üfler)
Aylin: teşekkür ederim hepinize. Demek Aliyle kavga ettiniz ha ? Nasıl geldiğimi bilmedim ya
Pınar: Senin için güzelim
Ali: Unutacağımızı mi sandın kızım ?
Aylin: Sanmadım çünkü ben unutmuştum
Ali: Sen unutsan da biz unutmayız canım
(Herkesle tek tek sarılır)
Nesrin: Güzelim mutlu yıllar iyi ki gelinim olmuşsun
Aylin: Nesrin annecim çok teşekkür ederim hoş geldin bu arada. Geleceğini bilmiyordum
Nesrin: Hoş bulduk güzel gelinim, sürpriz yapmak istedim
Aylin: Çok iyi yaptın.
Suat: Mutlu yıllar Aylinim
Aylin: Sağ ol Suat ablam ama çok zahmet etmişsiniz
Selin: Valla her şeyi ayarlayan Hakan. En büyük teşekkürü o hak ediyor.
Mesut: Ona sonra teşekkür et pastayı keselim de yiyelim
Hüsnü: Yuh Mesut
Ali: Hakikatten abi
Mesut: Açım aç
Selin: Doğduğunu görmedik
Rıza: Bir susun da kızımın doğum gününü kutlayım. Aylin'im sen benim için Pınar'dan her zaman farksızdın ve her zaman da öyle kalacaksın. Öyle süslü cümleler bilmem ama bildiğim tek şey var o da iyi ki benim kızımsın
Aylim: Babam sen de bana yalnızlığımı unutturdun. Ailene aldın sizden biri oldum bunun için hepinize teşekkür ederim.
Mesut: Yahu yeter teşekkürler. Kesin şu pastayı
Hakan: Keselim abi yoksa sen pasta yerine hepimizi yiyeceksin (gülerler)
(Pastayı yerler ve dağılırlar)
// AyHak-Araba //
Aylin: Sevgilim, bu gece için çok teşekkür ederim sana
Hakan: Teşekkür etmene gerek yok sahilde ne demiştim sana ben sevdiğim kadını nasıl mutlu edeceğimi unutmam.
Aylin: O zamandan söylemişsin ama ben anlamamışım
Hakan: İyi rol yaparım.
Aylin: Hemen öv kendini (gülerler)
(Sahile giderler. Arabanın içinde otururlar)
Hakan: Bu ekibe ilk geldiğim günden şimdiye kadar bir defa pişman oldum
Aylin: Nedir o ?
Hakan: Bu ekibe neden daha önce gelmediğim. Neden daha önce bu güzel gözlere bakamadım. Daha önceden gelseydim kalbim şimdiki gibi her baktığımda deli gibi çarpacaktı. Daha önce yaşama sebebim olacaktı. Biz seninle cok sey yaşadık, ölümün kıyısından döndük ama birlikte döndük iyi ki de döndük. Ölüme de aşka da mutluluğa da hep birlikte el ele gittik. Son yaşadıklarımız çok zordu belki bir başkası yaşasa böyle kolay atlatamazdı. Biz yine de bir şekilde el ele atlattık güzelim( göz yaşlarını siler) Hani çocuklara sorarlar ya şu kişiyi ne kadar çok seviyorsun ellerini, kollarını kocaman açarlar bu kadar seviyorum derler çünkü onlar için sevginin en büyüğü odur. Ben de seni (kollarını açar) bu kadar çok seviyorum Aylin. (Gözleri dolar) Sakın hayatımdan çıkma. Hep yanımda kal
Aylin: (Göz yaşlarını siler) Hakan... Ben seni çok çok seviyorum. Sen olmadan ben olmam ki o yüzden hayatından asla çıkmam. Ne olursa olsun ne yaşarsak yaşayalım her zaman birlikteyiz.
Hakan: Her zaman.
Aylin: Sonsuza dek
Hakan: Sonsuza dek
Aylin: El ele
Hakan: Ele ele
Aylin: İyi ki sen
Hakan: İyi ki sen. Ben bugün doktora gittim. Doktorla konuştum. Çocuk sahibi olmamızın hiçbir sakıncası olmadığını söyledi. Şimdi sana bir teklifim var. Benim bir parçamı karnında taşır mısın ?
Aylin: Senin bir parçanı taşımayı kabul ediyorum adam.

------ BÖLÜM SONU -------



Mutlu Son Yoktur...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin