14.Bölüm

370 8 0
                                    

// Sabah- AyHak Ev //
Hakan, baba olacağı için çok mutlu ve heyecanlıdır. Aylin'in üstüne daha fazla düşer. Sabah Aylinden önce uyanır ve kahvaltıyı hazırlamaya çalışırken Aylin Hakan'ın mutfaktan çıkarttığı seslere uyanır. Yanına gider. Yanına gittiğinde Hakan yumurta kırmaya çalışıyordur.
Aylin: Hakan, ne yapıyorsun ?
Hakan: Aylin sen ne zaman uyandın ya ?
Aylin: Mutfakta deprem oluyor sandım Hakan. ( Mutfağın her tarafı dagilmistir)
(Aylin yanına gider)
Aylin: Ne yapıyorsun sen ?
Hakan: ( kafasını kaşır) ııı kahvaltı. Şimdi sen hemen salona gidiyorsun ve masada benim o meşhur yumurtamı bekliyorsun
Aylin: Meşhur ?
Hakan: Tabii ki meşhur. Aylin Hanım, benim yaptığım yumurtayı yemek isteyen kızlar kapımdan ayrılmıyorlardı. Bir yiyen bir daha istiyordu (göz kırpar)
Aylin: Allah Allah. Öyle mi Hakan Çınar ?
Hakan: Öyle Aylin Çınar ( Aylin'e domates yedirir. ) ama tabii ki bu dünyadaki bütün kızları toplasalar asla ama asla benim karım olamazlar. Çünkü benim karım bu dünyadaki en ama en güzel kadın. ( Yakinlasir )
Onun huzurunu, gülüşünü, bakışını, saçının bir telini, kokusunu, kokusunu, kokusunu.... Allahhh yandı yandı valla yandı Aylin ( koşarak fırının oraya gider )
Aylin: Hakan bir sakin ne oluyor ?
Hakan: Yandı ya ( elindeki tepsiyi gösterir) senin için annemden bir tarif almıştım onu yapıyordum ama yaktım hem de senin yüzünden
Aylin: Benim yüzünden mi ? Ne yaptım ben ?
Hakan: Ben ne güzel burda kahvaltı hazırlıyorum şurada beni lafa tutuyorsun.
Aylin: Aşk olsun Hakan ya. Sen, ben beceriksizim demiyorsun da suçu bana atıyorsun.
Hakan: Herhalde suçu sana atacam Aylin.
Aylin: Niye ya ?
Hakan: Çünkü sen ne zaman mutfağa yanıma geldin güzelliğinle benim başımı döndürdün ( yanına gider ) Bildiğim tüm şeyleri unutturdun. Hepsi senin suçun
- Aylin gülümser -
Aylin: Aslında haklısın Hakan. Yani bunu yaşayan ilk sen değilsin. Önceden de söylemişlerdi. O yüzden hak veriyorum sana
Hakan ( şaşırır ve sinirlenir): Ne ? Ne demek o ? Daha önce kim dedi sana ? Hemen söyle Aylin. Kim ya bu ? Kim sana böyle bir şey diyebilir ? Benim karıma. Benim Aylinime...
Aylin: Ya Hakan Çınar nasılmış ( göz kirpar) Demek bütün kızlar sıraya giriyor ha ? Hadi oyalanma da merkeze geç kalmayalım ( gider )
Hakan: ( kısık sesle ) İşte benim karım. (Bağırarak söyler ) Ama kahvaltı ?
Aylin: Merkezde yeriiiizz
Hakan güler ve hazırlanmaya gider.
// Merkez //
Merkeze ilk AyHak gelir.
Hakan: İlk defa erken geliyoruz
Aylin: Aynen kimse gelmemiş daha
Eda: Hoş geldiniz komiserim
Aylin: Hoş bulduk Eda. Yorgun görünüyorsun
Eda: Uykusuzum abla
Hakan: Alışırsıınn zamanla
Eda: Öyle olacak. Kahve alıyorum size de getireyim mi
Hakan: Olur getir ama Aylin'e getirme
Eda: Neden ?
Hakan: Bu ekipte ilk sen duyuyorsun Eda.
Aylin: Kızlardan sonra evet ( gülerler )
Eda: Komiserim yoksa
Aylin: Eveettt güzelim hamileyiim bennn
Eda: Ayyy çok sevindim abla tebrik ederim ( ikisine sarılır )
Hakan: Sağ ol canım
Ekipteki herkes gelmiş orta masa da sohbet ediyorlardır.
Mesut: Hakan nereye kayboldu öyle ?
Aylin: Bilmiyorum abi
Hüsnü: Siz arayı duzelttiniz mi ?
Aylin: Evet abi sıkıntı yok
Ali: Başımız rahat yani
Aylin: Aşk olsun ya
Ali: Şaka kızım ( sarılır)
Hakan elinde tatlı tepsisiyle gelir
Ali: Tatlı mı o ?
( Rıza'nın camına vurur ve Rıza yanlarına gelir )
Rıza: Ooo Hakan hayırdır?
Hakan: Hayır baba hayır
Hüsnü: Bayram falan da değil ne oluyor ya ?
Bahar: Güzel şeyler oluyor abi
Ali: Demek ki siz biliyorsunuz
Selin: Eh tabii ki
Rıza: Bize de açıklayacak mısınız ?
Aylin, Hakan'ın yanına gider
Hakan: Ben baba oluyoruuumm
Ali: Hadi lan
Mesut: Aferin lan size
Hepsi sarılır ve tebrik eder
Selin: Teyze oluyoruz
Aylin: Eveet
Rıza: Allah kucağınıza almayı nasip etsin çocuklar
AyHak durgunlaşır
Aylin: İnşallah baba
Hüsnü: Asmayinnn suratları. Mutlu olun çocuklar. Mutluluğu hak ettiniz.
Hakan: Sağ ol abi
Mesut: Hadi şu tatlıları yiyelim
Selin: Aman geç kaldın hemen ye Mesut
Mesut: Hadi hadi...
Tatlıyı yerler
Rıza: Tekrardan hayırlı olsunn çocuklar. Eminim ki siz çok iyi bir anne baba olacaksınız.
AyHak: Sağ ol Rıza baba
Ali: Keşke ikiz olsalar
Hakan: Keşke ya ikisi de kız olsa of ne güzel olurdu
Bahar: 1 kız 1 erkek en güzeli
Selin: Ikisi de kız olsun. Pembe pembe.. Ayyy
Volkan: Bence ikiside erkek olsa daha güzel olur
Hüsnü: Aman aman ikisi erkek olmasın. Valla kafanız rahat kalmaz
Hakan: Bir de senin eşek sıpaları gibi olursa abi
Hüsnü: Allah korusun ( Kahkaha atarlar )
Aylin: Sağlıklı olsunlar da abi gerisi önemli değil
Mesut: Aylin doğru söylüyor
(Rıza onları seyreder, ekip kendinden geçmiş bir şekilde sohbet ediyorlardır. Rıza ceketini alır ve yanlarına gelir )
Rıza: Çocuklar ben devriyeye çıkıyorum siz burda rahat rahat sohbet edin
( Hepsi ayaklanir )
Mesut: Estağfurullah baba. Biz çıkıyorduk şimdi
Hüsnü: ııı hadi hadi
Volkan: Araba hazır zaten
Selin: Çıktık biz
Hakan: Bir dakika ( herkes Hakan'a bakar )
Mesut: Ne oluyor lan
Hakan: Aylin, Aylin hamile
Ali: Hadi canım gerçekten mi ?
Selin: Tebrik ederiz Aylin
Bahar: Valla çok şaşırdık
Aylin: Hakan ne diyorsun sen ?
Hakan: Ya bir durun. Demek istediğim Aylin hamile bu zamandan sonra devriyelere çıkmayacak
Aylin: eeee
Hakan: Merkezde en iyi bildiği işi yani masasının başında bize teknik destek verecek.
Aylin: Hakan saçmalama
Hakan: Saçmalamıyorum Aylin. Bundan sonra böyle
Ali: Hakan biraz abartmıyor musun ?
Selin: Ali haklı. Böyle şeyler için çok erken
Hakan: Erken falan değil tam zamanı
Aylin: Hakan kendine gel
Mesut: Oğlum tamam karının üstüne titremen çok güzel ama şimdiden çok fazla yaa
Rıza: Evlat, çocuklar haklı ama bugünlük senin dediğin gibi olsun. Aylin merkezdesin
Aylin: Ama baba
Rıza: Aylin sen ne kadar benim kızımsan Hakan da o kadar oğlum. Bu konuyu daha fazla uzatmayın hadi herkes hemen kaybolsun
Aylin, Hakan'a kötü kötü bakar.
Hakan: Hiç öyle bakma yavrum senin için ( yanağından makas alır ve gülerek gider )
Bahar: 9 ay nasıl geçecek acaba ?
Aylin: Hiç sorma
- Ekip devriyeye çıkar. -
// Ekip Aracı //
Ali: Hakan
Hakan: Hı ?
Ali: Sen bugün eve giderken en iyisi Aylin'e çiçek falan al.
Hakan: Niye ?
Mesut: Oğlum niyesi var mı ? Sen kızı zorla merkezde tutuyorsun
Hüsnü: Dua et yanımızda Rıza Baba vardı yoksa seni Aylin'in elinden hiçbirimiz kurtaramazdı
Hakan: Sonunda korkmadım değil abi ama onun iyiliği için
Selin: Hakancim yaptığın iyi hoş ama çok fazla olursa tadınız kaçar
Hakan: Doğru diyorsun Selin ama ben onu korumaya çalışıyorum siz biliyorsunuz biz çocuğumuzu.... ( konuşamaz )
Hüsnü: Haklısın kardeşim. Ama o günler geride kaldı, çok şükür. Şimdi yeni bir çocuğunuz oluyor, yeni bir hayat...
Mesut: Yeni bir heyecan. Ne kendini ne de Aylin'i sıkma akışına bırakın ama çokta bırakmayın size pek güven olmuyor. ( gülerler )
Hakan: Eyvallah abi, sağ olun.
Mesut: Lan Volkan
Volkan: Efendim abi
Mesut: Sabahtan beri dön dön dön başımız döndü ya yeter be
Volkan: Abi ne yapim ? Olay falan yok. Turluyoruz işte.
- Anons gelir -
Aylin: Hüsnü abi, duyuyor musunuz beni ?
Ali: Hıhhh işte gözün aydin Mesut abi
Mesut: Sus be
Hüsnü: Duyuyoruz Aylin, olay nedir ?
Aylin: .... yerde cinayet, 30 yaşlarında bir erkek
Hüsnü: Anlaşıldı, intikal ediyoruz
Hakan: ( Mesut'un taklidini yapar) Dön dön dön başımız döndü. Al sana abi günü cinayetle açıyoruz
Mesut: Hakağnn sen kaşınıyorsun ayağa kalkarsam seni bir kaşırım
Selin: Hakan haklı. Güne cinayetle başlıyoruz ya
Mesut: Size de olay beğendiremiyoruz. Mis gibi cinayet daha ne olsun ?
Bahar: Mis gibi cinayet mi ?
Mesut: Heeee
(Herkes Mesut' a bakar )
// Olay Yeri //
30 yaşlarında bir erkek 13 yerinden bıçaklanmış ve ormana atılmıştır.
Bahar: Böyle bir şeyi kim yapar ya
Hüsnü: Kimlik çıkmış mı ?
Arda: Burak Aydın, 30 yaşında evli
Hüsnü: Hemen aileyle irtibata geçin
Arda: Hemen baş komiserim
Olay yerini resimlere bırakıp merkeze giderler.
// Merkez //
Rıza: Olay nedir çocuklar ?
Bahar: Burak Aydın, 30 yaşında evli ve çocuklu bir adam. Üstünden başka hiçbir şey ı çıkmadı baba.
Volkan: Cüzdanı boştu
Aylin: Hırsızlık olabilir mi ?
Rıza: İhtimal. Aileyle görüştünüz mü ?
Mesut: Henüz değil.
Rıza: Hakan, Aylin hemen çıkın aileyle görüşün
Hakan: Tamam baba
Eda: Bilgiler burada
Hakan: Tamamdır ( giderler)
Rıza: Siz de oraya yakın kamera kayıtları bulmaya çalışın. Devamı devriyeye devam etsin
Hepsi: Peki baba
// AyHak Araç //
Hakan: Muhabbetinize de doyum olmuyor Aylin Hanım
Aylin: Konuşursam belki çocuğa bir şey olur Hakan Bey
Hakan: Ha ha. O nasıl laf Aylin
Aylin: Duyduğun gibi Hakan
Hakan: Kızgın mısın bana
Aylin: Yooo
Hakan: Hmmm belli
( Gidecekleri yere gelirler. Kapıyı çalarlar ve bir kız açar )
Kız: Buyrun kime baktınız?
Aylin: Merhaba güzellik anne evde mi ?
Kız: Siz kimsiniz ?
Hakan rozetini gösterir ve içeriden kadın gelir.
Kadın: Eylülll, yine mi kapıyı sen açtın kaç defa söyledim sana ( AyHak' ı görünce şaşırır )
Kadın : Buyurun siz kimsiniz
Hakan: ( rozeti gösterir) Asayiş şubeden Aylin ve Hakan komiser. Sizinle biraz görüşebilir miyiz ?
Kadın: Tabii buyurun
( İçeri geçerler ve kadınla konuşmaya başlarlar)
Aylin: Canan Hanım, eşinizden en son ne zaman haber aldınız ?
Canan: Dün akşam konuştuk. Neden ne oldu ki ?
Aylin: Canan Hanım, bu sabah eşinizin cesedini bulduk
Canan: Ne ? Nasıl oluyor ya ? Burak öl-öldü mü ? Hayır olamaz... ( ağlamaya başlar )
Aylin: Başınız sağ olsun
// Merkez //
Volkan: Kamera kayıtlarını buldum.
Hüsnü: Oynat bakalım (İzlerler )
Selin: Ikinci bir araç görünüyor ama görüş alanı kötü
Mesut: Başka açıdan yok mu ?
Volkan: Yok abi ama araştırıyoruz
Hüsnü: Hemen bakın bu işi uzatmayalım
Arda: Tamam baş komiserim
// AyHak Ev //
Aylin, Canan'ın kızıyla konuşur.
Aylin: Eylülcüm seninle konuşabilir miyiz ?
Eylül: Biliyorum bana babamı soracaksınız. Onlar dün sabah annemle kavga ettiler. Babam da sinirlendi gitti
Aylin: Hep mi kavga ediyorlardı ?
Eylül: Hep
( AyHak ifadeleri aldıktan sonra evden ayrılırken Hakan'ın gözüne araba çarpar. )
Hakan: Arabada izler var ( Aylin'de bakar )
Aylin: Fotografini çekelim merkezde bakarız
Hakan: Tamam
// Merkez //
Hüsnü: Hakan şu görüntüleri siz de izleyin
Hakan: Tamam abi ( izlerler )
Hakan: Bir dakika ama bu
Aylin: Arkadaki araç
Selin: Ne oluyor?
Hakan telefonundan fotoğrafları gösterir
Hakan: Bu araç bu sabah Canan'ın oto parkındaydı
Aylin: Yani Burak' ın katili karısı mı ?
Arda: Aynen öyle komiserim şimdi rapor geldi. Cesedin üstünde karısının parmak izleri var.
Aylin: Bu kadın bugün çok ağladı ama hepsi rolmüş.
Hakan: Nasıl fark edemedik biz
Aylin: kızları Eylül, dün sabah tartıştıklarını söylemişti ama
Rıza: Olayın devamı Canan da. Hadi gidin getirin
( Eve giderler kapıyı Canan acar )
Canan: Bu kadar kısa sürede yakalanacağımı bilmiyordum
Hakan: Merkeze gidelim Canan Hanım.
// Merkez //
Canan: Beni aldatiyordu. Yeni öğrendim ve çok büyük tartıştık daha fazla dayanamadım onu da o kadını da öldürdüm
Aylin: Çözümü bu muydu Canan ?
Canan: Biliyorum pişmanım ama... hak ettiler.
Hakan: Peki o arabadaki izler
Canan: o kadına arabayla çarptım.
Aylin: İyi halt ettin Canan.
( İşlemler yapılır ve adliyeye sevk edilir )
Rıza: İçeriye girince pişman mı değil mi anlar...
Hakan: Öyle baba.
Rıza: Herkesin emeğine sağlık. Kimler devriyede ?
Hüsnü: Mesut ve Selin
Aylin: Başbaşa devriye ha
Selin: Yaaa ne güzel
Mesut: Aşk olsun Selin Hanım. Hangi devriyemizde sıkıldınız acaba ? Ne güzel bir it çıkıyor hop hemen koşturuyoruz. Sıkılmaya vaktimiz kalmıyor
Bahar: Ne kadar romantik
Aylin: Hem de çok
Mesut: Amağnnn zevzeklik istemez
Ali: Hakan kardeşim ne okur geç kalmayın
Hakan: Sen onu Aylin'e söyle çünkü biz o evden bir türlü çıkamıyoruz.
Aylin: Hiç alakası yok sen şimdiki gibi böyle çok konuştuğun için ben bir türlü hazırlanamıyorum
Hakan: Ben böyle olduğunu hiç sanmıyorum ama
Ali: Tamam ya durun kavga etmeyin
Hakan: Biz çıkıyoruz. Herkese iyi akşamlar
Hepsi: Iyi akşamlar
// AyHak Araç //
Hakan: Aylin
Aylin: Hı
Hakan: Bir şey soracağım sana ( ciddi bir şekilde sorar)
Aylin: ( merakla ) Ne oldu canım?
Hakan: Bugün merkezde canın bir şeyler istedi mi ?
Aylin: Of Hakan ya ben de önemli bir şey söyleyeceksin sandım.
Hakan: Bu önemli değil mi ?
Aylin: Değil canım çünkü çocuk daha fasulye gibi bir şey
Hakan: Fasulye mi ? Senin canın fasulye mi istedi? Hangisi peki ? Yeşil mi, kuru mu ?
Aylin: Dediklerimden bunu mu anladın Hakan.
Hakan: Bu zaman da yeşil bulmak zor mu olur acaba ?
Aylin: Hakaann ( seslenir ama duymaz )
Hakan: Kuru mu alsak. Yok yok şimdi mideni rahatsız eder
Aylin: Kime diyorum ben ya
( dışarıyı izler ve Hakan kendi kendine konuşur)
Hakan: Yemek siparisinde fasulye isteriz
Aylin: Hı
Eve gelirler ve hazırlanırlar.
Hakan: Aylin bu giyindigin çok ince değil mi ?
Aylin: Neresi ince Hakan ? Her zaman nasıl giyiniyorsam öyle
Hakan: Hasta olmaman için canım sen artık iki canlısın canım dikkat etmen gerekiyor
Aylin: Hakan gerçekten sinirleniyorum artık
Hakan: Niye sinirleniyorsun ki, senin için. Sizin için.
(Aylin'in karnını okşar )
Aylin: Anlıyorum seni canım ama şimdiden bu kadar üstelemen beni sıkıyor
Hakan: Tamam söz veriyorum daha dikkatli olacağım
Aylin: ( yanağını okşar) Teşekkür ederim sevgilim ( öper )
Hakan: Bu teşekkür biraz kısa olmadı mi ?
Aylin: Şımarmaa
Hakan: Hazırsan çıkalım
Aylin: Hadi çıkalım
Ayakkabılarını giyiyorlardır. Aylin eğilir
Hakan: Aylin ne yapıyorsun? Niye sen eğiliyorsun ? Ben yaparım
Aylin sinirli bakar ve Hakan gülmeye başlar
Hakan: Şaka yaptım şaka. Valla şaka yaptım hayatım
Aylin hâlâ sinirli bakar
Hakan: Bana öyle kötü kötü bakma yavrum, şaka yaptım.
( Yanagindan öper)
Aylin de gülmeye başlar
Aylin: Hadi, Alileri bekletmeyelim artık
( Restoranta gelirler )
Pınar: Hoş geldinizzz
Aylin: Hoş bulduk canım ( otururlar )
Ali: Valla şaşırtıcı erken geldiniz
Hakan: Biz böyleyiz canım hiç geç kalmayız
Ali: Ya tabii tabii
Pınar: Aylincim, Hakancım ben bir şeyler duydum. Tebrik ederim sizi
Hakan: Sağ ol Pınar
Aylin: Sağ ol canım. Darısı size
Pınar: Aman aman yeter bize iki tane üçüncüsüne gerek yok
Ali: Yoo aslında 3. çocuk hiçte fena olmaz
Pınar: 2 çocuk yeter Ali
Hakan: En güzeli 3-4 çocuk
Aylin: 3-4 mü ? Abarttın sen de Hakan
Pınar: Gerçekten 3-4 nedir ?
Ali: Benim kardeşim doğru söylüyor. Çok çocuk en güzeli
Aylin: Siz bakmıyorsunuz ondan güzel geliyor.
Hakan: Boş ver kardeşim ne desek bir şey bulacaklar
Ali: Aynen
Garson gelir
Garson: Ne yiyeceğinize karar verdiniz mi ?
Ali ve Pınar siparişleri verir.
Hakan: Fasulye var mı sizde ?
Aylin: Hakaaaan
Garson: Var efendim, hangi çeşidi olsun ?
Hakan: Hepsinden istiyorum
Garson ( şaşırır ) Peki efendim
( gider )
Aylin: Yine başlasın Hakan. Biz ne konuşmuştuk
Hakan: Olmaz bir seyyyy
( Siparişler gelir)
Hakan: Oh, mis gibi fasulye. Afiyet olsun hayatım
Aylin: ( imalı bir şekilde ) Sağ ol hayatım
Hakan gülmeye başlar.
Yemeklerini yerler, güzel bir sohbetin ardından ayrılırlar.
Hakan: Sahile mi gidelim, eve mi ?
Aylin: Eve gidelim
Hakan: Peki
( eve gelirler )
Aylin: Yorucu gündü
Hakan: Evet. Aylin ya benim canım fasulye çekti
Aylin ters ters bakar
Hakan: Bakma öyle gerçekten canım çekti
Aylin: Yemedin mi sen ?
Hakan: Yedim ama canım çekti işte
Aylin: Saat 12'yi geçiyor Hakan.
Hakan: Böyle şeylerin saati olmaz Aylincim. Neyse hadi yatalım. Yorgunsun sen de.
Aylin: Tamam kalk hadi
Hakan: Nereye ?
Aylin: Mutfağa. Fasulye yapacağız
Hakan: Bu saatte ? Boşver hayatım zaten yorgunsun
Aylin: Böyle şeylerin saati olmaz Hakancım
Hakan: ( gülümser) Birtanesin sen
Aylin: Şirinlik yapma, yürü
Hakan: Emredersiniz Aylin komiserim
Mutfağa geçerler ve fasulye yaparlar.
Hakan: Mis gibi kokuyor
Aylin: Hakan acaba biz yanlış mı test yaptırdık ?
Hakan: Nasıl yani ?
Aylin: Bence ben değil de sen hamilesin
Hakan: Ha ha çok komik
Aylin: Sen aşeriyorsun. Sen mızmızsın. Sen koskocaman bir bebeksin. 9 ay nasıl geçecek acaba ?
Hakan: İyi. Ben uyumaya gidiyorum. İştahım kaçtı zaten
Aylin kahkaha atar
Aylin: Tamam tamam koca bebek şaka yaptım
Hakan: Ayliiiin
Aylin: Hadi yiyelim şu fasulyeyi mis gibi koktu
Fasulye yemeye başlarlar

-------- BÖLÜM SONU ---------



Mutlu Son Yoktur...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin