Mutlu Son Yoktur...

19.Bölüm

Masal: Şimdi değil babacım.. (elini uzatır ) Hadi herkes bizi bekliyor, sizi bekliyorlar...
Aylin: Ama ya tekrar kötü şeyler yaşarsak?
Masal: Yaşayalım. ( Aylin'in kucağına oturur ve üçünün ellerini birleştirir ) Biz her zaman bir olursak bu kadar güçlü olursak her şeyin üstesinden geliriz. ( Aylin'e bakar ) Sen bize böyle gülümsersen ( Hakan' a bakar ) sen de bize böyle bakarsan her şey hallolur.
( Aylin ve Hakan gülümser. )
Masal: Yalnız tek bir sorun var ?
Hakan: Nedir o ?
Masal: Ben hep böyle yalnız kalmak istemiyorum. Kardeşlerim olsa fena olmaz yaniii
Hakan: Çocuk haklı
Aylin: Bak sennnn
Masal: Babamı hiç engelleme anne ilimizde haklıyız
Aylin: Öyle miii ? ( Masalı gıdıklarlar )
Masal: Evet konumuza dönelim Çınar ailesi... Bizi bekleyenleri çok beklettik zaten daha fazla beklemesinler.
(Aylin ve Hakan birbirlerine bakarlar )
/. /
Hemşire: Hocam kaybediyoruz
Reşat: Hemen elektroşoku hazırlayın
Hemşire: Hazır hocam
Aylin ve Hakan'ı n kalp atışları düzelir
Reşat:( gülümser) Gerek kalmadı. Aferin çocuklar, aferin...
Yoğun bakımdan çıktıklarında karşılarında ekip vardır
Ali: Hocam iyi haber ver bize ne olur
Mesut: Hadi hocam...
Reşat: Değerler normale döndü. Her şey yolunda.
Bahar: Uyandılar mı ?
Reşat: Henüz değil ama en kısa zamanda aramıza dönmelerini bekliyoruz
Rıza: Sağ olun hocam. Size yine can borcumuz var.
Reşat: Ben görevimi yaptım ama sizde devamlı karşıma çıkmazsanız sevinirim.
Mesut: ( güler) Biz buranın abonesi olduğumuz için ayda bir uğrarız
- Hepsi kahkaha atar -
Bahar: Aman abi ya ( Reşat gider )
Hüsnü: Aferin size çocuklar
- Yarım saat sonra -
Ali: Uyanmadılar hâlâ ( cama hafif vurur ). Hadi artik daha fazla bekletmeyin.
Hakan yavaş yavaş gözlerini açar
Ali: Aaaaaçtııı açtı
Hüsnü: Ne oluyor lan ?
Ali: Hakan, abi Hakan gözlerini açtı
Hepsi: Neee? ( cama doğru koşarlar)
Rıza: Aferin aslanım
Ali: Hakaaaannnnnn ( bağırır)
Hüsnü: Laağğnnn kulağım sağır oldu ne bağırıyorsun ?
Ali: Bağırırım tabii abi kardeşim uyandı.
( Hakan gülümser ve el sallar )
- Kerem gelir -
Kerem: Ne oldu ?
Bahar: Hakan uyandı
Kerem: Ne ( birden Bahar'a sarılır)
Mesut: Öhö öhööö
Selin: Şttt karışma Mesut
Uzun sarıldıklarının farkına varırlar ve ayrılırlar
Kerem: ( kafasını kaşır ) şey yani öyle birden heyecandan ııı mutluluktan şey oldu yani öyle şey oldu
Hüsnü: Olabilir canım şey olunca şey olması doğal
Bahar: Evet şeyden yani şey oldu ya ( kızarır )
Selin: Rahat bırakın ya şey olmuşlar işte
Bahar: Sende mi Selin
Mesut: Bir kişi daha şey derse verecem odunu
( Gülüşürler )
Reşat Hoca, Hakan'ın kontrollerini yaptıktan sonra normal odaya alır. Ekip odaya girer
Ali: Kardeşim
Hakan: Kardeşim
Hüsnü: Korkuttunuz bizi oğlum
Hakan: Aylin.. Aylin nasıl?
Ali: İyi olacak.
Hakan: Ne demek iyi olacak ? ( kalkmaya çalışır) Aylin
Hüsnü: Oğlum bir dur ya. Durumu kötü değil ama hâlâ açmadı gözlerini
Rıza: Ama açacak iyi olacak
Hakan: Kızım nasıl ?
Selin: Kızım mı ?
Hakan: Evet kızım. Nasıl, iyi deyin bana ne olur
Bahar: Kızın çok iyi Hakan sizi bekliyordu.
Hakan: Biliyorum. Beni Aylin'in yanına götürün
Kerem: Olmaz dinlenmen lazım
Hakan: Asıl senin dediğin olmaz ( kalkmasına Ali ve Mesut yardımcı olur )
Rıza: Biriniz de söz dinlesin
Hakan: Hadi gidelim.
( Hakan, Aylin'in yanına gider ve onunla konuşur )
Hakan: Sevgilim, bak ben buradayım,( elini Aylin'in karnına koyar )kızımız burada bekletme bizi. Annemizi çok özledik. Sana bunları yaşattığım için özür dilerim. Seni koruyamadım. Sizi koruyamadım. Ama iyisiniz... Hadi güzelim bana kızgın olsan bile aç gözlerini. ( başını Aylin'in eline koyar )
( Aylin gözlerini açar ama Hakan fark etmez. )
Aylin: Sana kızgın değilim şapşal
(Hakan kafasını kaldırır ve göz yaşları akar )
Hakan: Aylinim... Sevgilim
Aylin: Sevgilim
Hakan: ( gülerek konuşur) Seni çok seviyorum. ( Aylin'in elini öper) Çok seviyorum. Cok seviyorum
Aylin: Ben de seni çok seviyorum. ( elini karnına koyar) Kızımız ?
Hakan: Kızımız çok iyi. ( gülümser) kızımız
Aylin: Kızımız.
Dışarıdan ekibin sesleri gelir
Hakan: Duyuyor musun? Bu sevinç çığlıkları senin için.
Bebeğimiz için. Kızımız için ikinizde iyisiniz.
Aylin: Duyuyorum. Sen nasılsın? Seni... en son gördüğümde yaralıydın. İyi misin ?
Hakan: Beni düşünme iyiyim ben güzelim. ( Aylin'i alnından öper ) Sen iyiysen ben her zaman iyiyim.
-- Reşat gelir --
Reşat: Hastamız gözünü açmış. Iyi misin Aylin ?
Aylin: Evet, iyiyim ( Hakan'a bakar ) hem de çok.
(Hakan gülümser)
Reşat: Siz ne zaman akıllanacaksınız ? Ben meslekteyken o günleri görebilecek miyim acaba ?
Aylin: Pek sanmıyorum hocam. Ne biz ne de bu ekip rahat durur
Reşat:Bilmez miyim. Hastaneye ayda bir uğruyorsunuz
Hakan hadi sen de yerine git. Koluna atel takacaklar, kolunu daha fazla zorlama
Hakan: İyiyim ben gerek yok hem Aylin'i yalnız bırakamam
Reşat: Aylin ?
Aylin: Hakan, hemen odana gidiyorsun sevgilim. İyiyim ben.
Hakan, Reşat'a bakar
Reşat: Bakma bana öyle emir büyük yerden...
Hakan: Peki ( Gider. Aylin ve Reşat gülümserler )
Kısa süre sonra Aylin'i de normal odaya, Hakan'ın yanına götürürler.
Ali: Yine korkuttunuz
Aylin: Ama iyiyiz şimdi.
Kerem: İyi olun tabii. Aklım çıktı sizi o halde görünce
Aylin: Ne halde ? Ben ordan düştükten sonra bir şey hatırlamıyorum
Hakan: Hatırlama zaten güzelim. Boş ver
Selin: Aynen öyle
Mesut: Şttt bu akşam devriye var haberiniz olsun
Hakan: Ayyyyy doktoru çağırın kötüyüm ben. Kolum çok ağırıyor. ( elini başına koyar ) başım da dönüyor
Ali: Kardeşim ne oldu birden ?
Hakan: Hep kötüydüm ama üzülmemeniz için size belli etmedim.
Hüsnü: Yaa tabii... Doktor gelsin de taburcu etsin sizi
Hakan: Ne ? Yok yok kötüyüz biz
Mesut: Usta bu domuz gibi
Kahkaha atarlar
Hakan: Aşk olsun abi
Aylin: Uğraşmayın kocamla
Hüsnü: Asıl kocan bizimle uğraşıyor Aylin Hanım
Hakan: Alakası yok ( trip atar )
Ali: Tabiii canım tabiiii
Rıza: Yeter bu kadar zevzeklik, hasta ziyareti kısa olur
Hakan: Hepsine devriye yaz baba. Başlarını kaşıyacak vakitleri olmasın
Mesut: Reşat Hoca bu çocuğun ayarlarıyla oynamış. Rıza Baba 5 dakika ver bize. Çoban ne dersin ? Ali ?
Hüsnü kollarını sıvar
Ali: Her türlü abi ( gömleğinin kolunu sıvar )
Hakan: Baba bir şey demeyecek misin?
Rıza: Oğlumu rahat bırakın. Hadiiii dışarı, dinlensin çocuklar.
Hakan kahkaha atar.
Bahar: Aylincim sen ve iki çocuğun ( gözleriyle Hakan'ı gösterir ) dinlenin biz akşama doğru tekrar uğrarız.
( Aylin gülümser )
Hakan: Bahaarrrr
Selin: Hiç öyle Bahar deme kız haklı.
Hakan: Selin, sen de mi ?
Selin: e öyle
Aylin: Ama sizde kocamı rahat bırakın artık... Hadi merkeze sokaklar beklemez !! ( eliyle kapıyı gösterir)
Ali: Yok yok karı koca bozulmuş bunlar
Hakan: Karıma laf ettirmem
Rıza: 1 dakika içinde çıkmazsanız bu gece herkes devriyede...
Hepsi koşarak odadan çıkar
Rıza: Hepiniz kocaman yaramaz çocuklarsınız ...
Aylin ve Hakan gülümser. Rıza odadan çıkar.
// Merkez //
Rıza: Elimizde ne var çocuklar ?
Eda: Pek bir bilgi bulamadık baba.
Hüsnü: Kısaca elimizde hiçbir şey yok
Mesut: Maalesef
Kerem gelir
Kerem: Bölüyorum ama size veda etmeye geldim
Bahar: Veda mı ?
Kerem: Evet, artık işimin başına dönmem gerekiyor. Müdürüm rahat bırakmıyor. Sizi tekrardan görmek güzeldi. Yolumuz tekrar kesişirse, görüşürüz.
Ali: Ne demek lan yolumuz kesişirse hep görüşecez zaten. ( sarılırlar )
Hüsnü: Kendine iyi bak kardeşim ( sarılırlar )
Hepsiyle tek tek vedalaşır, sıra Bahar'a gelir
Bahar: Tanıştığıma memnun oldum. Kendine iyi bak.
( elini uzatır)
Kerem: Ben de memnun oldum. ( tokalaşırlar ) Görüşürüz değil mi ?
Bahar: (gülümser ) Görüşürüz
Kerem de gülümser ve gider.
Ali: Görüşürsünüz tabii canıııımmm
Bahar: Aliiiii
Rıza: Geyiğinizi sonra yapın. Toplantıya devam ediyoruz. Eda, Hande hatta Bahar ve Selin bu gece bir yere ayrılmıyorsunuz bütün bilgileri topluyorsunuz. Ve bu dosyayı bir an önce kapatıyoruz. Beyler siz de devriyedesiniz. Kızlardan adres gelirse destek ekiple gidiyorsunuz.
Hepsi: Anlaşıldı baba
Rıza: Kolay gelsin hepinize.
Hepsi: Sağ ol baba. ( Rıza gider )
Hüsnü: Eveett, hadi başlıyoruz. Kolay gelsin kızlar
Selin: Sağ ol abi size de
// Hastane //
Hakan: Bir yerin ağırıyor mu canım ?
Aylin: İyiyim canım ama
Hakan: Ama ? Ne oldu ? Hemen hemen doktoru çağırıyorum. ( kalkar )
Aylin: Sakin ol Hakan bir yerim ağırmıyor
Hakan: Ne oldu o zaman ? ( kolunu tutar ) yataktan öyle kalkınca kolum ağırdı yaa ( oturur )
Aylin: Özür dilerim sevgilim. Diyeceğim şu ki canım turşu çekti
Hakan: Turşu mu ?
Aylin gülümseyerek kafasını sallar. Hakan da gülümser
Hakan: Peki ben nasıl alacağım ? Senin canın ilk defa bir şey istiyor ve bulunduğumuz ortama bak.
Aylin: Tamam önemli değil canım çok istemiyor zaten
Hakan: ( ayağa kalkar ) Yaralandıysak ölmedik güzelim . Hamile karıma turşu bulamayacaksam ohooo (elini sallar ).Bekle beni burda hemen geliyorum
Aylin: Gerek yok canım gerçekten. Gel uzan yerine
Hakan: Geliyoruuumm ( kapının ordan öpücük atar ve gider )
Aylin: Kocaman bebeksin Hakan Çınar kocamaaannn
Yaklaşık 15 dakika sonra Hakan gelir.
Hakan: Geldiiiimmmmm
Aylin: Hoş geldin
Hakan: Acaba bunlar işinizi görür mü Bayan Çınar ?
Aylin, Hakan'ı n elindeki posetlere bakar
Aylin: Sevgilim sanki 5 poşet alarak biraz abartmışsın
Hakan: Ne abartması ya senin canın ilk defa bir şey istiyor. Az bile almışım
Aylin'in yanına oturur
Hakan: Hem ben bunları alırken neler çektim biliyor musun ?
Aylin: Bilmiyorum ama benim asıl öğrenmek istediğim Kerem bugün bir şeyler dedi sen de...
Hakan: ( ciddileşir )Bu konulari kapatalım mı ?
Aylin: Lütfen
Hakan: Önce turşu
Aylin: (gülümser ) Tamam.
( Paketi açar, ikisi yemeye başlar)
Hakan: Sen orda...düştükten sonra dünyanın durduğuna yemin edebilirim. Nasıl indim, yanına nasıl geldim hiç hatırlamıyorum. Yanına geldiğimde kendinde değildin. Telefon çekmiyor, telsiz yok. Tek çarem...
Aylin: Tek çaren ?
Hakan: ( Aylin'e turşu yedirir ) Seni kucağımda taşıyıp hastaneye götürmekti
Aylin: Yaralı halinle
Hakan: Evet...
Aylin: Peki sen nasıl yaralan..
Hakan: Yeter bu kadar soru komiserim. Dinlenmen lazım. Biraz televizyon izleyelim ne dersin ?
Aylin, Hakan'a uzun uzun bakar.
Hakan: Yalnız benim çok kıskanç bir karım var bana böyle baktığınızı görürse olay çıkartır komiserim.
Aylin: Çok şanslı eşiniz. Sizin kıymetinizi bilsin
Hakan: Yanlış asıl ben çok şanslıyım çünkü dünyanın en güzel kadınıyla evliyim.
Aylin sarılır.
Aylin: Seni çok seviyorum
Hakan: Ben de... Hadi televizyon izleyelim.
( Bir kanalda film vardır )
Aylin kenara kayar ve Hakan yanına oturur ikisi uzanıp filmlerini izlerler.
Hakan: Dünyada film izlerken turşu yiyen ilk çift olabiliriz
Aylin: Olsun olalım. Ben halimden memnunum ve itiraf edeyim iyi ki bu kadar çok turşu almışsın
Hakan: İşte benim karım
( sarılır)
Aylin: Hakan ya elin turşulu ve sen bana sarıldın.
Hakan: Evet ne var bunda
Aylin: Of ya
Hakan: Olmaz bir şeeey
Aylin'in ağzına arka arkaya turşu koyar.
Aylin: Yeter yeter heeyyy
Hakan kahkaha atar ve sarılır
Aylin: Çok kötüsün ya. ( karnına dokunur) Ah görüyor musun kızım baba bana neler yapıyor
Hakan: Kızımızı hiç doldurma o babasının suçsuz olduğunu görüyor
Aylin: Hııı tabii tabii. Kızımız
Hakan: Kızımız. Biri bana anlatsa hiç inanmazdım ama yaşayınca başka bir şeymiş.
Aylin: Bizi hayata tutan kızımız oldu.. Ona borçluyuz
Hakan: O zaman bizde borcumuzu ödeyelim
Aylin: Nasıl?
Hakan, Aylin'e daha sıkı sarılır ve öper.
Aylin: Bu sanki borç değildeee babamızın keyfine göre oldu.
Hakan gülümser ve bir kez daha Aylin'i öper.
----- BÖLÜM SONU -------