13.Bölüm

365 7 0
                                    

-1 hafta sonra Ali taburcu olmuş ve bütün ekip Rızaların evinde toplanmıştır-
Ali: Hepinize teşekkür ederim zahmet ettiniz
Selin: Aaa Alicim o nasıl söz ? Ne zahmeti ?
Aylin: Bir daha böyle bir şey dediğini duyarsam bozuşuruz tamam mı?
Ali: Peki, peki tamam
Mesut: Hahh şöyle..
Pınar: Hastanede, evde her yerde bizi hiç yalnız bırakmadınız. Hepinize...
Hüsnü: Şttt. Kızım, tamam ya bu konuyu kapatalım artık ve biz devriyeye çıkalım?
Mesut: Devriye mi ? Ama ne güzel yemek yiyorduk.
Hakan: Hakikatten haa.
Volkan: Hepsi harika olmuş
Arda:Eda, şuradan daha dolma versene
Aylin: Sizin doymanızı beklesek ohooo
Selin: Aylin haklı zaten tabağınıza bakılırsa bir dünya yemişsiniz şimdi onları enerjiye çevirme vakti
Mesut: Allah Allah... Siz kendi işinize bakın
Bahar: İzin verirseniz işimize bakacağız abi
(Mesut, Bahar'a bakar herkes gülmeye başlar)
Rıza: Hadi hadi çok konuşmayın. Sokaklar sizi beklemez. Hüsnü ben de öğlen gibi uğrarım
Hüsnü: Nasıl istersen baba. Hadi bizde kaçalım.
Arda: Abi dolmam bitseydi
Hüsnü: Arda, aslanım hadi
Arda: Pe..peki baş komiserim
Aylin: Hadi sen de bir an önce iyileş ve aramıza dön tamam mı ? Sensiz olmuyor
Ali: Tamam canım (sarılırlar)
(Ekip gider )
// Merkez //
Hakan: Ali'yi iyi gördüm. Yakında aramıza döner
Bahar: Aynen iyi çok şükür
(Aylin ekibin yanına gelir )
Aylin: İhbar var abi.
Mesut: 5 dakika oturduk ya
Aylin: Bir okulda toplu zehirlenme vakası. Okuldaki neredeyse tüm öğrenciler ve öğretmenler zehirlenmiş
Hüsnü: Bütün hepsi mi ? Öğle yemeğinden falan mı ?
Mesut: Ne yani biz buna mi bakacağız? Şaka mı ?
Bahar: Basit bir yemek zehirlenmesidir bizim ile alakası ne ?
Aylin: Müsade ederseniz anlatacağım.
Hüsnü: Buyurun Aylin Hanım
Aylin: Bizi ilgilendiren tarafı; öğretmenler ve çocuklar okulda baygın olarak bulunuyor ve hepsinin kolunda bir iz var
Hakan: İz mi ?
Aylin: Evet. Bıçakla yapılmış bir iz
Mesut: Manyak mı bu ? Bütün okul nasıl birden zehirleniyor ?
Aylin: Orasını da biz bulacağız abi
Hakan: Her şeye de bir cevap var maşallah
Mesut: hığğğ dil papuç gibi
Aylin: Aşk olsun ya
Hüsnü: Hadiii biz çıkalım. Selin ve Aylin siz merkezdesiniz. Volkan, Arda ve Hakan siz okula gidin biz de hastaneye gidelim som durumları öğrenelim
Selin: Tamam abi
( Ekip gider )
// Okul //
Hakan: Müdür bey nasıl oldu bu olanlar ?
Müdür: Anlamadık komiserim. Biz yemeklere çok önem veriyoruz yani yemeklerden kaynaklanan bir zehirlenme olduğunu düşünmüyorum. Yemeklerden olsa bile kesinlike bir kasıt var.
Volkan: Yani biri yemeklere sonradan eklemiş.
Müdür: Başka açıklaması olamaz
Hakan: Arda beyefendinin ifadesini yazılı olarak alın
// Hastane //
Bahar: Doktor hanım durumları nasıl
Doktor: Hepsi iyi midelerini yikadik ve yaralarına da baktık korkulacak bir şey yok
Hüsnü: Peki neyden zehirlenmişler o belli mı ?
Doktor: Yemeklerine bir madde katılmış o maddenin ne olduğu tespit edilmeye çalışılıyor
Mesut: Görüşebilir miyiz ?
Doktor: Tabii ki
// Merkez //
Selin: Bu imzalarda bitti
Aylin: Eline saglik arkadaşım
Selin: Sağ ol canım. Kızlar hadi kahve getirin de içelim
Hande: Hemen komiserim
( kahveler gelir)
Selin: Aylincim siz psikoloğa gidiyordunuz ne oldu ?
Aylin: Son zamanlarda gidemiyoruz ama fırsat buldukça gidiyoruz canım
Eda: Iyi geliyor mu abla ?
Aylin: Bayaa iyi geliyor güzelim
(Aylin kahveyi koklar)
Hande: Ne oldu abla ?
Aylin: Kokusu bir değişik geldi de bana
(Selin de kahveyi koklar )
Selin: Yooo gayet güzel
Eda: Yenisini getirelim mi abla ?
Aylin: Yok canım sağ ol. Bana öyle geldi galiba
Selin: Olabilir
// Hastane//
Öğretmen : Çocuklar iyi mi komiserim
Bahar: Iyiler sakin olun
Öğretmen: Oh çok şükür
Öğretmen2: Bu bizim kolumuzdaki yara izleri ne ?
Mesut: Biz de onu araştırıyoruz
Hüsnü: Bunu sizlere yapabilecek biri veya birileri geliyor mu aklınıza?
Öğretmen1: Hayır gelmiyor
Öğretmen2: Maalesef gelmiyor , çocuklar iyi değil mi ?
Bahar: Iyi, iyi çocuklar. Bizim arkadaşlar çocukların isim listesini çıkartıyorlar
( polis memuru gelir)
P. Memuru: Baş komiserim çocukların isim listesi ve ailelere haber verildi
Hüsnü: Iyi yaptınız. Siz çocukların yanına dönün ifadelerini alın
P. Memuru: Tamam baş komiserim (gider)
- Hüsnü, listeyi öğretmenlere verir ve öğretmenler inceler. -
Öğretmen1: Ama nasıl olur ?
Bahar: Ne oldu ?
// Merkez //
Hakan: Biz geldiikk
Eda: Hoş geldiniz komiserim
Hakan: Hüsnü abiler gelmedi mi?
Eda: Gelmediler daha
Hakan: Hmmm. eee Aylin nerde ?
Hande: Aylin ablaaa
Hakan: evet
(Aylin ile Selin gelir )
Aylin: Burdayım canım
Selin: Karısını da merak edermiş
Hakan: Ederim tabii ki bu dünyadaki tek kıymetlim
Hande: ooooo
Aylin: Hakaann
Hakan ( gülümser) Yalan mı kızım ? Neyse neyse siz neredeydiniz?
Aylin: Arşivde işimiz vardı canım
Selin: Siz ne yaptınız Hakan ?
Hakan: Biz de pek bir şey yok Hüsnü abileri bekliyoruz
Selin: İyi bekleyelim
Hakan: Aylin senin rengin mi solmuş ?
Aylin: Yooo iyiyim ben. Başlama yine Hakan
Volkan: Hakan abi haklı abla, yorgun görünüyorsun
Hakan: Hıhh, konuş aslan kardeşim
Aylin( Selin'e bakar): O kadar kötü mü görünüyorum hı?
Selin: Yanii çok değil ama biraz solgunluk var
Eda: Kahve getireyim mi size ?
Arda: Ooo süper olur
Eda: Hemen getiriyorum
Aylin: Bana getirme canım
Hakan: Hayret, neden ?
Aylin: Biraz midem kötü, kahve içince de daha çok midem bulanıyor.
Hakan: Doktora gidelim mi ?
Aylin: Yok canım geçer midemi üşüttüm galiba
Hakan: Kötü hissedersen söyle
Selin: Ay ay ay ne kadar düşüncelisiniz öyle Hakan Bey
Hakan: Her zaman (gülerler)
Hande: Keşke herkes Hakan abi gibi olsa
Selin: Ovvv laf fena
Volkan: Fark ettim abla
(Hüsnüler gelir )
Bahar: Ohh biz çalışalım siz burda oturun kahve için
Mesut: Hayata bak be.
Eda: Size de kahve getiriyorum komiserim
(Rıza gelir )
Rıza: Kahve içmenin sırası değil, herkes toplantı odasına
Selin: Gözünüz aydın
Bahar: Sağ ol canım (gülümserler)
// Toplantı Odası //
Rıza: Elimizde ne var çocuklar ?
Hakan: Biz de pek bir şey yok müdürüm
Bahar: Asıl bilgiler bizde baba
Rıza: Dinliyoruz sizi
Mesut: Bütün öğretmenlerle ve öğrencilerle görüştük baba, hepsinin sağlık durumları iyi
Bahar: Taburcu oldular
Rıza: Eee peki kimin yaptığına dair bir bilgi yok mu elimizde ?
Bahar: Bir tahmin var baba
Selin: Kimmiş ?
Hüsnü: Yaklaşık 1 hafta önce okulda bir olay olmuş baba, Kerim adında 12. Sınıfa giden bir öğrenci Matematik öğretmeni ve arkadaşlarıyla kavga etmiş
Aylin: Kavga mı ? Konu ne ?
Hüsnü: Konu, Kerim sınav sonucundan düşük not almış ve bunu kabullenmek zor olmuş onun için
Selin: Abi gerçek mi bu ?
Bahar: Maalesef doğru Selin. Çocuğun maddi durumu çok iyi bu arada. Çocukta bu güce güvenerek okulda sürekli sıkıntılar yaşatıyormuş
Aylin: Peki neden bu çocuğun suçlu olabileceğini düşünüyoruz ?
Mesut: Hatice öğretmen
Volkan: Hatice öğretmen ?
Bahar: Matematik öğretmeni
Mesut: Hastanedeki öğrencilerin listesine baktı öğrencilerin çoğunluğunun Kerim'in sınıf arkadaşları olduğunu tespit etti
Selin: Bu durumda diğer öğrenciler de kaba bir tabirle arada kaynadilar
Rıza: Aynen öyle oldu. Peki, neyden zehirlenmişler raporlar belli oldu mu ?
Bahar: Okuldaki yemeklere katmış
Hakan: Nasıl sadece kendi arkadaşlarına yedirmiş ki?
Rıza: Onu da çocuğu yakalayınca sorarsın Hakan
(Hakan kafasını sallar )
Rıza: Bu işi uzatmayın çocuklar bir an önce bulun
Arda: Bu işle neden çocuk şube ilgilenmiyor ?
Ali : Çocuk şube de ilgileniyordur ama Kerim, reşit olduğu için ihbar bize gelmiştir
Hepsi: Alii
Hakan: Kardeşim senin ne işin var burda ?
Mesut: Oğlum niye erkenden geldin ?
Ali: Yat yat sıkıldım abi ya yeter o kadar dinlenmek istemiyorsanız gideyim ?
Aylin: Saçmalama ya gel ayakta kalma
( Ali oturur )
Ali: Konu ne ?
Selin: Sen konuyu çözdün zaten Alicim
Ali: Eee kardeşimden o kadar kan aldım işe yarasın değil mi ? ( Aylin'e göz kırpar)
( Gülerler )
Hakan: Karım diye demiyorum ama çok zekidir iyi ki ondan kan almışsın ya senin gibi birinden alsaydın ?
( Kahkaha atarlar )
Ali: İki dakikada harcadın ya kardeşini... Alacağın olsun kardeşim
Rıza: Hadi hadi zevzeklik etmeyin herkes işinin başına
Hüsnü: Hande Kerim'in ev adresini araştır aileyi ziyaret edelim
Hande: Hemen baş komiserim
// Orta Masa //
Hande: Adres tamam baş komiserim
Hüsnü: Aylin, Bahar hadi çıkıyoruz
Aylin: Tamam abi
( Aylin ayağa kalktığında hafif başı döner ama kimseye belli etmez )
Mesut: Biz de kahve içelim ne yapalım
- Araca binerler ve adrese doğru giderler. -
// Ekip Aracı //
( Aylin elini karnına koyar )
Bahar: Aylincim, iyi misin sen ?
Aylin: Bilmiyorum kuzum midem kötü
Hüsnü: Üşütmüşsündür
Aylin: Aynen öyledir abi. Lütfen, merkezde Hakan'a söylemeyin şimdi evham falan yapar.
Bahar: Tamam tamam söylemeyiz
Hüsnü: Yaniiii belki... ( Baharla Hüsnü güler )
Aylin: Abiii
Hüsnü: Tamam tamam
- Kerem'in evine gelirler ve Kerem' i merkeze götürürler. Sorgu da Kerem her şeyi itiraf eder. Mahkemeye çıkarılır -
Rıza: Son durum nedir çocuklar?
Hüsnü: Kerem her şeyi itiraf etti baba
Rıza: Neden böyle bir şey yapmış peki ?
Bahar: Aklınca öğretmenlerine ve arkadaşlarına göz dağı vermiş
Mesut: Nasıl ya ?
Bahar: Yani ogretmenleriyle kavga ettiğinde arkadaşları onu desteklemediği için onlara kızmış ve onlara göz dağı vermiş. Bir daha böyle bir olay tekrarlansaymis işler bu defa daha farklı olacakmış
Hakan: Velete bak sen
Rıza: Bu düpedüz cahillik. Yaşı da çok küçük umarım yaptığı şeyin kötü olduğunu anlar ve bir daha yapmaz
Selin: Inşallah baba
Rıza: Bir psikologla görüştüm ben büyük ihtimalle ceza almaz Kerem ama bir destek alması şart. Elinize sağlık çocuklar. Aferin size
Hepsi: Sağ ol baba
Rıza: Devriye de kimler var ?
Ali: Evettt kimde ?
Hüsnü: Rahatsın tabii konuş böyle
Ali: Ohh çok rahatım
Hüsnü: Devriye Hakan, Mesut ve Volkan da
Hakan: Neee ?
Mesut: Yine mi yaa ?
Hüsnü: Ne yapalım şanssızsınız
Mesut: Sen neden hiç devriyeye çıkmıyorsun ?
Hüsnü: Koskoca baş komiserim lan ben
Mesut: Hadi ordan be
Selin: Ooo kızlar o zaman bu gece bir şeyler yapalım
Aylin: Çok iyi olur ya
Bahar: Uzun zamandır dışarı çıkmıyorduk
Hakan: Tabii ya gidin gidin. Hiç sorma kocana Aylin Hanım
Aylin: Hakan ya. Sen devriyedesin zaten ne yapacağım evde
Hakan: Ben çalışırken sen eğlenmeyi, rahat rahat dolaşmayı kabul edersen tabii ki gidebilirsin.
Selin: Hakan o nasıl bir şey ya ?
Ali: Oğlum iyi misin sen ?
( Kahkaha atarlar )
Mesut: Çocuk haklı biz bütün gece itin kopuğun peşinde koşturalım anamız ağlasın ama siz ohh o kafe senin bu kafe benim
Hakan: Aslan abim benim. Bu reva mı bize ?
Selin: Aman sizi duyan da diyecek ki ülke değiştiriyoruz.
Mesut: Siz onu da yaparsınız
Bahar: Ama siz iyice abarttınız
Aylin: Aynen ya neyse hadi biz çıkalım size de iyi devriyeler
Ali: Ve kadınlar son noktayı koyar ( alkışlar ) İşte bu be!
Mesut: Sus be lale
Hakan: Hadi git sen de evine ya
Ali: Size mor çok yakışıyoooorrr
Mesut: Laleee
Hakan: Hadi kardeşim hadi git
( Devriyedekiler devriyeye diğerleri de eve dağılır)
// Ekip Aracı //
Hakan: Neyse ki olay yok sessiz sessiz dolaşıyoruz
Volkan: Aynen abi. Yemek yiyelim mi ?
Hakan: Çok iyi olur
- Telsizden anons gelir -
Mesut: Hıı devriye sessiz geçiyormuş yemek yiyelim miymiş ? Yiyin yiyin. Şom ağızlılar sizi
Hakan: Aman abi ya
// Kızlar //
Bahar: Merkezde bir 5 dakika daha dursaydık çıkamayacaktık
Aylin: Ne konuştular öyle ya ?
Selin: Ay hiç hatırlatma ( gülerler )
Aylin'in midesi bulanır ve lavaboya koşar. Selin ve Bahar da şaşkın bir şekilde arkasından koşarlar.
Selin: Iyi misin canım ? ( kapıyı tıklatır )
Bahar: Ayliiinn
Aylin: Ii..iyi..iyiyim (dışarı çıkar)
Selin: Sabah ta iyi değildin ?
Bahar: Minibüste de kötüydün
Selin: Ne oldu, niye ?
Bahar: Midem kötü falan dedi
Aylin: Ya yok iyiyim ben
Selin: Ayliiinnn
Aylin: Ya iyiyim ben ( başı döner )
Bahar: Yok yok olmayacak böyle hastaneye gidiyoruz
Selin: Aynen hadi gidiyoruz
Aylin: Kızlar abartmayın ya
Bahar: Sen en son ne zaman yemek yedin ?
Aylin: Dün akşam galiba...
Selin: İştahsızlık, mide bulantısı ve baş dönmesi. Hemen doktora gidiyoruz
Bahar: Bu belirtiler benim aklıma bir şey getirdi ama
Aylin: Ne ?
Selin: Yoksa seeennn
Aylin: Ne yoksa ben ? ( Ne demek istediklerini anlar)
Yok canım ya... Olur mu öyle şey ?
Bahar: Neden olmasın kızım
Selin: Şimdi biz teyze mi oluyoruz ?
Aylin: Durun kızlar ya heyecanlandırmayın beni
Selin: Hadi gidelim hadiii
( Hastaneye giderler ve Aylin test yaptırır )
Bahar: Ne zaman sonuçlarını alacağız ya ?
Aylin: Bilmiyorum ama heyecandan öleceğim
Selin: Of ben de ya
(Aylin, Selin ve Bahar koridorda dört dönerler)
Aylin: Hadi hadi !!
Bahar: Iyi ki Asiye burda yoksa bu saatte işimiz zordu
Selin: Sağ olsun
Aylin: Şimdi heyecandan bayılacam
Asiye gelir.
Aylin: Hııhhh Asiye, sonuçlar çıktı mı güzelim ?
Asiye: Çıktı abla
Selin-Bahar-Aylin : eee sonuç ne ?
( Hepsi birden gülmeye başlar )
Bahar: Biz biraz fazla heyecanlıyız
Asiye: Heyecanlı olmanız çok normal çünküüü
Selin-Bahar-Aylin: eeee ?
Asiye: 4 haftalık hamilesin Aylin abla tebrik ederim
Selin-Bahar-Aylin: Neee ? ( Çığlık atarlar ve sarılırlar)
Aylin: Anne oluyorum
Selin: Evettt
Bahar: Tebrikler canım
(Birbirlerine bakarlar ve tekrar sarılırlar)
Bahar: Anne oluyorsun
Aylin: Anne oluyorum, çok şükür. Çok şükür.
Selin: Yaaa çok güzel haber bu
Bahar: Hakan'a ne zaman söyleyeceksin ?
Aylin: Var aklımda bir şeyler
// Ertesi Gün - Merkez //
( Ayhak hariç herkes merkezdedir )
Hüsnü: Yine bizimkiler yok
Mesut: Bir gün bizden önce gelseler dişimi kıracam dişimi
Selin: Ya gelir onlar biraz rahat bırakın( gülerek söyler)
Bahar: Evettt gençleri rahat bırakın ( o da gülerek söyler )
Hüsnü: Ne oluyor size ?
( Ali ve Rıza gelir. )
Rıza: Günaydın çocuklar
Ali: Günaydın
Hepsi ayaklanır
Hepsi: Günaydın
Selin: Hoş geldin Alicim
Bahar: Geçmiş olsun Alicim
Ali: Sağ olun
Rıza: Artık misafir dönemi kapandı çocuklar bu gece hoş geldin hediyesi olarak Ali'yi devriyeye yazabilirsiniz
Ali: Baba ya hemen mi ?
Mesut: Hemen tabii oğlum dünkü konuştuklarını zaten unutmadım o yüzden sana 1 hafta devriye yazdıracam
Ali: Yaz abi yaz
Bahar: Yazık ya hemen yazmayın
Mesut: Sus kiz sen. Dün gece ne yaptınız? Yediğiniz içtiğiniz sizin olsun zaten kuş gibi yemek yiyorsunuz
Selin: Bak şimdi
Rıza: Fazla gevezelik yapmayın. Odamdayım ben. Aylin bana kahve
Selin: Aylinler yok baba
Rıza: O zaman Hande, kahve
Hande: Hemen müdürüm ( odasına gider )
Ali: Nerde bunlar ya ?
( Selin ve Bahar birbirlerine bakıp gülüşürler )
Ali: Ne oluyor size ?
// AyHak ev //
Hakan: Aylin bu defa kesin Rıza Baba bizi bu şehirden gönderecek. İyi tarafına gelirsek aynı şehirlere yoksa ömrümüzün sonuna kadar birbirimizi göremeyiz.
Aylin: Ya Hakan tamam ya bugün de her zamanki gibi çok konuşuyorsun
Hakan: Ben mi çok konuşuyorum ? Saat kaç Aylin ?
Aylin: Tamam çıkıyoruz şimdi ( ters bir şekilde söyler)
Hakan: Bir zahmet Aylin hadi
Aylin: Of Hakan ya tamam tamam hadi (bağırarak söyler)
( Hakan'ın yanına giderken başı döner ve düşerken Hakan tutar )
Hakan: Aylin, güzelim iyi misin ?
Aylin: iyi.. iyiyim
Hakan: Sen de son zamanlarda bir iştahsızlık var dikkatimden kaçmadı Aylin. Yürü hastaneye gidiyoruz
Aylin: İyiyim ben. Beni böyle koşturursan bak böyle olur
Hakan: Hiç laf cambazlığı yapma bana. Rengin de solmuş senin hadi hastaneye gidiyoruz
Aylin: Hakan, iyiyim ben hem Rıza Baba fırça atacak diyen ben değildim değil mi ?
Hakan: Hiç içime sinmiyor Aylin
Aylin: Hadiii
Hakan: Aylin ama...
Aylin: Uzatma işte Hakan iyiyim diyorum daha neyi anlamıyorsun ? ( Hakan kırılır ve bir şey söylemeden önden gider )
Aylin: Üzgünüm sevgilim böyle olması gerekiyor (gülümser ve Hakan ın arkasından gider )
( Ayhak merkeze gelir )
AyHak: Günaydın
Mesut: Günaydın mı ? Biz evlere dağılıyorduk ya
Hakan: Geldik abi ( morali bozuktur )
Aylin: Ooo kardeşim hoş geldin
Ali: Hoş bulduk güzelim. Neyi var bunun ?
Aylin: Bilmem bir şeyi yoktu
Hüsnü: Şttt neyin var Hakan
Hakan: Bir şey yok abi
Mesut: Emin misin lan ?
Hakan: Ben aşağıdayım ( gider )
Hüsnü: Siz tartıştınız mı ?
Aylin: Yooo neyse düzelir birazdan
( Masasına gider )
Ali: Var bunlarda bir şey ama
// Kafeterya //
(Hakan masada tek başına oturur )
Ali: Kardeşim iyi misin ?
Hakan: İyi
Ali: İyi gerçekten mi ?
Hakan: Yani iyi galiba. Bilmiyorum ya
Ali: Anlatacak mısın ? Yoksa böyle boş boş muhabbet mi yapacağız ?
Hakan: Galiba Aylin benden bir şey saklıyor ya da benden sıkıldı
Ali: Ne ? E oğlum daha dün çok iyiydiniz
Hakan: Ben de anlamadım ki son zamanlarda bana ters davranıyor
Ali: Dediğim gibi dün iyiydiniz
Hakan: Ben de öyle sanıyordum sabahtan beri yemediğim fırça kalmadı
Ali: Olur öyle şeyler biz kaç defa Pınar'la birbirimize girdikten sonra hiçbir şey olmamış gibi sarıldık
Hakan: Bu sanki öyle bir şey değil benim anlamadığım bir şeyler dönüyor ortalıkta ama... ne ?
Ali: Al Aylin'i karşına konuşun
Hakan: Öyle yaparım
( Yanlarına Arda gelir ve devriyeye giderler )
// 1 Saat Sonra Merkez //
Mesut: Bu insanlar hiç mi akıllı durmaz be
Hüsnü: Söylenmeee
Mesut: Sana demesi kolay biz itlerin peşinden koşturalım sen burda ohh sadece dosyalara imza at
Hüsnü: Baş komiserim oğlum ben
Aylin: Hüsnü abi ben çıkabilir miyim ?
Hakan: Nereye ?
Aylin: İşim var
Hakan: Ne işi ?
Aylin: Önemli
Hakan: Peki ( gider )
Mesut: Ne oluyor size?
Aylin: Bir şey olmuyor abi ne olacak
Hüsnü: Çocuğu dövmediğin kaldı
Aylin: Abartmayın ya hadi gittim ben
// 5 Saat Sonra //
Hakan tek başına kafeterya da oturur ve telefonu çalar. Arayan Aylindir
Hakan: Efendim
Aylin: Hakan sana göndereceğim adrese hemen gelmen lazım
Hakan: Aylin ne oluyor ?
Aylin: Hadi Hakan hemen gel lütfen hemen
( telefonu kapatır )
Hakan: Aylin... Ayliiinnn... ah be kızım ah be...
Koşarak merkezden çıkar ve adrese gider. Adrese gittiğinde çok şaşırır
Hakan: ( bağırarak ) Aylinnn, nerdesin ? Ayliiinn....
( Etraf karanlıktır )
Hakan: Ayliiinnn duyuyor musun beni ? ( telefonundan ışığı açar )
Hakan: Ayliiin
Aylin: Hakan
Hakan arkasına döner ve büyük şaşķınlıkla Aylin'e bakar
Hakan: aa-aylin
Aylin'in, Hakan' a gönderdiği adres lunaparka aittir.
Ve, Aylin dönme dolapta oturmuş Hakan'ı izliyordur.
Hakan: Aylin ?
(Aylin elini uzatır)
Aylin: Yanıma gelmeyecek misin ?
Hakan yavaş yavaş yanına gider ve oturur. Oturduğu an da çalışmaya başlar ve en tepede durur.
Hakan: Aylin ne oluyor ?
Aylin: Çok güzel değil mi ? ( Manzaraya bakar ) Bütün İstanbul'a hakimiz.
Hakan: Evet çok güzel ( göz göze gelirler ). Gözleri, saçları, gülüşü...
( Aylin gülümser ve sarılır )
Hakan: Neden buradayız ? Ve neden en tepediyiz ?
Aylin: Yoksa, sen korkuyor musun ? ( güler )
Hakan: aaa sen kocanı korkak mı sandın Aylin Hanım ?
Aylin: Benim kocam bu dünyadaki en cesur insan
Hakan: Tabii ki. Aylin gerçekten neden burdayız ?
Aylin: Sana çok özel bir şey söylemek istiyorum
Hakan: Özel bir şey mi ? Acaba bu benden özür dilemek mi ?
Aylin: Hayır, senden özür dilemeyeceğim.
Hakan: Neden ?
Aylin: Çünkü işin aslını öğrenince sen benden özür dileyeceksin
Hakan: Allah Allah
Aylin: Evet..
Hakan: Ne söyleyeceksin şimdi daha çok merak ettim
(Aylin cebinden bir fotoğraf çıkartır ve Hakan'a uzatır)
Hakan: Bu ne ?
Aylin: Bak
Hakan fotoğrafa baktığında Aylin heyecanla Hakan'a bakar fakat Hakan fotoğrafa kilitlenmiş bir şekilde durur
Aylin: Hakan ? Duyuyor musun beni ?
Hakan: ....
Aylin: Hakan hayatım
Hakan: Bu gerçek mi ?
Aylin: Evet, ben hamileyim Hakan
Hakan, Aylin'e bakar ve birden sarılır ikisinin de gözlerinden yaşlar akar.
Hakan: Bizim çocuğumuz mu oluyor şimdi?
Aylin: Evet hayatım bir çocuğumuz oluyor
İkisi kahkaha atar ve birbirlerine sarılırlar
Hakan: Çok kötü şeyler yaşadık ama sonunda hayat bizim yüzümüze gülmeye başladı. Seni çok seviyorum
Aylin: Seni çok seviyorum adam
(Sarılırlar ve Aylin başını Hakan'ın omzuna yaslar )
Hakan: Ne zaman cinsiyetini öğreneceğiz ?
Aylin: Var ona daha
Hakan: Peki, ne zaman oldu ? Ne zaman öğrendin ? Nasıl öğrendin ?
Aylin: Sakin hayatım. Biz kızlarla akşam dışarıya çıkmıştık ya o zaman öğrendim. Yani dün akşam
Hakan: Junior Çınar geliyor ha
Aylin: Evet ( elini karnına koyar) geliyor
( Hakan da elini koyar )
Hakan: Bak tekme attı
Aylin, kahkaha atar.
Aylin: Tekme mi ? Abartmadın mı sence de ?
Hakan da güler
Hakan: Tamam tamam abartmış olabilirim biraz. Aslan çocuğum benim
Aylin: Ya aslan aslan
Hakan: bu arada sen burayı nasıl kapattın ?
Aylin: ( Hakan' a bakar) Meslek sırrı canım ( göz kırpar)
Hakan: Şimdi anladım benn. Sabah ki tartışmamız, merkezde bana soğuk davranman hepsi bu organizasyon için miydi ?
Aylin: E yaniii. Akıllı kocam benim
Hakan: Ben de diyorum niye bana soğuk davranıyorsun?
Aylin: Seni birazcık kendimden uzak tutmam gerekiyordu.
Hakan: Akıllı karım
Aylin: Öyle tabii bence sen her gün dua etmelisin böyle bir karın olduğu için
Hakan: Hadi yaa
( Kahkaha atarlar ve sarılırlar )

Mutlu Son Yoktur...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin