25.Bölüm

306 7 2
                                    

Hakan: Adam gibi söylesene lan ! Konuş lan konuş!
( Adam kapatır )
Aylin: Hakan ne oluyor ? Kim bu ?
Hakan: Şerefsiz ! ( eliyle koltuğa vurur)
Ali: Oğlum sakin ol
Hakan: Hande beni arayan son numaranın sinyaline bak ! Hemen ! Hemen Hande hemen !
Hande: Tamam komiserim hemen
Hakan: Hemen Hande hemen!
Hüsnü: Tamam oğlum sakin ol. Beklediğimiz kişi mi ?
Hakan: Evet abi evet ! Adını söylemedi ama o işte o ! Hande hadi !
Rıza gelir.
Rıza: Evlat ne oluyor ? Sesin dışarı kadar geliyor
Aylin: Korktuğumuz oldu baba. Allah kahretsin!
Rıza: Ne oldu Aylin ? Biri bana hemen anlatsın
Arif gelir.
Arif: Durum acil Rıza, çok acil !
Rıza : Ne oluyor Arif ? Neler oluyor ?
Mesut: Toplantı odasına gidelim.
| Toplantı Odası |
Selin: Bu beklediğimiz bir şeydi zaten o yüzden planladığımız gibi hareket edelim. Aylinlerin evine koruma gönderelim. Bütün gün orada beklesinler.
Rıza: Aynen öyle olacak ve bu süreçte Aylin sen merkezde kalacaksın. Bu halinle seni evde bekletmek saçma olacak
Ali: Babam haklı bu şerefsizler ne yapar ne ederler eve girmenin bir yolunu bulurlar. Seni ve yigenlerimi riske atamam.
Aylin: Buna gerek olduğunu düşünmüyorum ama şunu da biliyorum ki ben o eve gidersem bir daha çıkamam ve bana hiçbir şey anlatılmaz en iyisi burada olmak ve gelişmelerden haberdar olmak.
Bahar: Önceliğin haber almak değil canım kendin ve çocukların
Selin: Bahar haklı! Buradaki işleri bize bırakıyorsun ve kendini yormuyorsun
Aylin, Hakan'ın sessiz olduğunu fark eder.
Aylin: Hakan sen bir şey demeyecek misin ?
Hakan: Hı ? Ne diyebilirim ki ? ( gider )
Arif: Kafası karışık. Aylin sen toparlarsın
Ali: Bu süreçte birbirinize ihtiyacınız var.
Aylin: Peki. Hande Hakan'ı n telefon sinyaline bakar mısın?
Hande: Hemen abla
Aylin: Tamam çıkıyorum ben bulduğunda mesaj atarsın bana.
Hande: Tamam abla.
Aylin'in telefonuna mesaj gelir. Hakan otoparktadır.
Aylin: Hakan ?
Hakan: Efendim.
Aylin: İyi misin ?
Hakan: Bilmiyorum.
Aylin: ( Hakan'ın kolunu okşar) Sevgilim eminim kendini suçluyorsun ama senin suçun yok. Sen iyisin ben iyiyim meleklerimiz iyi...
Hakan: Doğuma az bir zaman kalmışken neden şimdi ? Ben nasıl bir babayım ha ?
Aylin: Hakan kendine gel bir şey olduğu yok hepimiz iyiyiz. Suçlama kendini canım.
Hakan: Ya Aylin anlamıyorsun ( bağırır )
Aylin, Hakan'ın kötü olduğunu bildiği için üzerine gitmez ve alttan alır.
Aylin: Anlıyorum seni birtanem ama şöyle düşün eğer sen orda olmasaydın Bahar şimdi canıyla uğraşıyor olacaktı ama şimdi iyi senin sayende.
Hakan: Onu kurtardım ama ya sizi kurtaramazsam.
Aylin: Öyle bir şey olmayacak az önce duymadın mı ? Ben merkezde kalacağım yani başıma bir şey gelmesi imkansız. Asıl sen kendini korumak için çabala. Ben bu doğuma birlikte girmek istiyorum Hakan ! Senin panikten beni sinirlendirmeni, kızlarımızı ilk gördüğünde ağlamanı, benden daha çok bağırmanı,
görmek istiyorum Bay Çınar. Anlaşıldı mı ?
Hakan: Bunları gerçekten görebilecek miyiz ?
Aylin: İnanmazsan olmaz ! Ben inanıyorum sen de bize inan...
Hakan: İnanıyorum ( gülümser)
Aylin: İşte ( elini yanağına koyar ) bu gülüşlerinizin müptelasıyım bayım... Ömrümün sonuna kadar burada yaşayabilirim.
Hakan daha çok gülümser.
Hakan: Ben seni hak edecek ne yaptım acaba ?
Aylin: Ben biliyorum
Hakan: Neymiş?
Aylin: Çok güzel sevdin.
Hakan, Aylin'e sımsıkı sarılır.
Hakan: Seni çok seviyorum hatta sana aşığım kadın !
Aylin: Bak bunu sevdim şimdiye kadar pek söylememiştin
Hakan: Halt etmişim söylememekle... Sana aşığım kadın... sana aşığım !!
Aylin: Ben de sana aşığım adam. İyi ki sen
Hakan: İyi ki sen...
Aylin: Hadi yukarı çıkalım da ne yapacağımızı konuşalım.
Hakan: Bir şey söyleyeceğim sen nasıl bildin buraya geldiğimi ?
Aylin: Kocacım senin karın bir polis ve en önemlisi de senin karınım yani sen saklandığını sanırsın ama ben seni elimle koymuş gibi bulurum ( göz kırpar)
Hakan: Bak sen... Peki beni polis sıfatınla mı buldun yoksa karım sıfatınla mı ?
Aylin: ( biraz duraksar) Tabii ki de karın sıfatınla...
Hakan: Peki.
Sarılırlar ve yukarı çıkarlar.
Ali: İyi misin kardeşim ?
Hakan: İyiyim kardeşim. Hande sen de kusura bakma az önce...
Hande: Hiç önemli değil komiserim.
Hakan gülümser.
Hakan: Ne yapıyoruz şimdi?
Mesut: Az önce de söylediğimiz gibi Hakan sizin evin oraya koruma yerleştirildi. Onlar iş bitene kadar dönüşümlü olarak bekleyecekler.
Hakan: Sağ olun, sağ olsunlar... Umarım bu belada kimsenin burnu kanamaz.
Ali: Kanamaması için burdayız zaten kardeşim
Hakan: Biliyorum, öyle söylemek istemedim kardeşim iyi ki varsınız. Hepinizin emeğine sağlık.
Rıza: Kendinizi biraz daha övecekseniz biz çıkalım. İşimize dönelim çocuklar hadi !
Hakan: Hemen baba.
Selin: Hande sinyalden ne çıktı?
Hande: Takip edemiyoruz maalesef komiserim. Sinyal alamadık.
Selin: Kötü oldu bu
Rıza: Aynen öyle. Yapacağımız tek şey bütün tedbirleri alıp beklemek.
Hüsnü: Aynen öyle. Hadi evlere gidelim
Rıza: Çoban ?
Hepsi kahkaha atar.
Hüsnü: Yani şey baba. Şey şey... ıııı şey. Hani yoğun bir gün... ıı
Mesut: Baş komiserimm su getireyim mi ?
Rıza: Tamam tamam hepiniz gidin iyice dinlenin. Bugün kimseye devriye yok.
Hepsi: İşte buuu
Rıza gülerek odasına gider.
Mesut: Nasıl titredin ama hığığığğı
Ali: ıııı şey şey ııı yani ( taklidini yapar)
Hüsnü: ( eline gazeteyi alır) demek öyle... ( gazeteyle vurmaya başlar)
Selin: Abi yapma yaaa
Bahar: Hüsnü abii !!!
(Kahkaha atarlar)
Aylin: Hakan, hadi canım eve gidelim. Biraz yoruldum
Hakan: Hemen... Hadi gidelim.
Aylin: Bize müsade... Herkese iyi akşamlar.
Bahar: Kaçın kaçın.
Aylin: ( elini karnına koyar) Kızlarım birazcık yordu
Hakan: Devriyeye çıkalım mı canım ? Kendine gelirsin
Ali: Ateşle oynamaaa !!
Aylin: Ali haklı. Ne beni ne de kendini yor.
Selin: Hadi hadi atışmadan gidin.
Hakan: Selin haklı kaçtık biz
Mesut: Gidiğğnn
| AyHak Ev |
Hakan: Benim güzellerim acıktı mı ?
Aylin: Çok değil ama ne yapacağına göre değişir.
Hakan: Çok güzel kapuska yemeği var
Aylin: Ne var ? Ne var ?
Hakan: Kapuskaaa
Aylin: Şaka yapıyorsun değil mi canım ?
Hakan: Yoook niye şaka yapım ki ?
Aylin: Hakan sen ciddi misin ?
Hakan: Evet. Aylin sen iyi misin ? Mis gibi yemek yavrum. Neresi kötü?
Aylin: ( elini Hakan'ı n başına koyar ) ateşin de yok ama
Hakan: Aylin çok mızmızlandın ama, hadiiii !!!
Aylin: Kim yaptı bu yemeği ? Nerden çıktı ?
Hakan: Annem buzluğa koymuş. Isıtıp yeriz
Aylin: Aç değilim ama ben
Hakan: Aylin bak kızıyorum ama
Aylin: Tamam hadi kız ama yeter ki o yemeği yemeyelim
Hakan: Aylin ama yeter. Hadi !
Aylin: Of Hakan of !
Hakan: Hadi !
Aylin: Offf
Hakan: Kocaya of denmez ! Günah günah
Aylin: Eğer karısına zorla kapuska yediriyorsa of denilir
Hakan: Çok konuşma hadi !
Aylin l, Hakan'da kötü kötü bakar.
Hakan: Bakma öyle kalk.
Mutfağa geçerler. Sofra kurulmuş ve yemekte fasulye vardır.
Aylin: Fasulyeeeeee
Hakan: Herhalde kimse fasulyeyi gördüğüne bu kadar sevinmemiştir.
Aylin: Ben sevinirim kapuskadan sonra ben sevinirim. Alacağın olsun yani Hakan. Kapuskaymış üf..
Hakan: Nimet o nimet !!
Aylin: Bizim evde olmasın o nimet. Fasulye candır. Fasulye aşktır aşk.
Hakan: Utanmasan şiir yazacaksın Aylin
Aylin: Yazarım tabii. Hadi yiyelim
Hakan gülümser.
Yemek yedikten sonra kitap okurlar.
Aylin: Hakan hadi uyuyalım, çok yoruldum. Sen de yorgun görünüyorsun
Hakan: Uyuyalım canım
Odalarına giderler. Birbirlerine sarılırlar.
Aylin: İyi geceler sevgilim.
Hakan: İyi geceler sevgilim.
Aylin yorgun olduğu için hemen uyur. Hakan, Aylin'i seyreder. Aynı zamanda da bugün yaşadıklarını düşünür. Aylin ve kızları için endişelidir ancak Aylin'i strese sokmamak için sesini çıkarmamaya ve rahat görünmeye çalışır. Bunları düşünürken uyuya kalır.
Rüyasında, ormanda 3-4 adamın arkasından koştuğunu görür. Ne kadar koşsada onlardan kaçamaz az ileride Aylin'i ve yanında iki kız görür. Aylin'e seslenmeye çalışsada Aylin'e duyuramaz. Tam yetişecekken adamlardan biri Hakan'ı vurur ve yere yığılır. Aylin ve iki kız ise ağlayarak bakar .Hakan sıçrayarak uyanır. Etrafına bakar ve su içer. Sabaha kadar uyuyamaz ve Aylin'i izler
-Sabah-
Aylin uyanır.
Aylin: Hakan? Ne zaman uyandın ?
Hakan: Henüz
Aylin: Henüz mü ? Gözlerin kıpkırmızı Hakan. Ne oldu ?
Hakan: Bir şey yok güzelim hadi merkeze geç kalmayalım... Hadi !
Aylin: ( şaşırır ) Peki.
- Merkez -
AyHak: Herkese günaydın
Selin: Günaydın, hoşgeldiniz.
Hüsnü: Günaydın, günaydın da Hakan oğlum sana gün aymamış.
Hakan: Yooo abi
Mesut: Gerçekten lan bu ne hal ? Uyumadın mı sen ?
Hakan: Uyudum abi
Bahar: Gözler kıpkırmızı.
Ali: Şşş gece bir sorum yoktu değil mi ? Sabah babamla aradık korumaları ama bir sorun olmadığını söyledi
Aylin: Koruma mı ? Ne zaman geldiler
Ali: Ohoo çoktan siz daha merkezden çıkmamıştınız
Hakan: Sağ olsun Rıza Baba...
Aylin: Nasıl fark etmedik ?
Ali: Boşverin fark etmemeniz daha iyi.
Hakan: Aynen.
Hakan'a gizli numaradan mesaj gelir.
X: Az kaldı. Sevdikerinle vedalaş komiser.
Hakan: Bu ne ya?
Aylin: Ne oldu ?
Hakan: ( Aylin'e belli etmek istemez) ııı yok yok bir şey
Aylin: ( inanmaz) H A K A N !!!
Telefonu eline alır.
Aylin: Ama ama bu açık...açıkça tehdit! ( hafif başı döner)
Hakan: Aylin, Aylin...
Selin: Sakin ol Aylin...
Aylin: Tamam tamam iyiyim.
Hakan: Otur şuraya ( sandalyeye otutturur)
Aylin: Tamam canım iyiyim
Ali: Sağlıkçı çağırayım mı ?
Aylin: Yok Ali sağ ol, iyiyim.
Hakan: Güzelim, ciddiye alacak bir mesaj değil. Klasik tehdit. Sen sakin ol. Aklım sende kalmasın
Aylin: Haklısın, tamam iyiyim. Ama Hakan bu mesajı ciddiye almamız lazım. Hande hemen gelen numaraya bak.
Hande: Hemen komiserim.
Hüsnü: Biz nasıl olurda bu adamlar hakkında bir şey bulamadık.
Mesut: Bulamaz usta bulacağız
- Kenan Ev -
Adam1: Ne yapıyoruz abi ?
Kenan: Bugün o komiserin işini bitiriyoruz.
Adam1: Nasıl olacak abi ?
Kenan: Ne demek lan nasıl olacak ? Kaç defa anlattım size ? Benim oğlumu öldüren o komiser çok bile yaşadı. Bugün, onun yaşadığı son gün bugün olacak. Anladın mı ? ( bağırır) Anladın mı ?
Adam1: ( korkar ) Anladım abi tamam. Abi kızma ama onu öldüreceğimize karısını öldürsek ? Kadın hamileymiş üstelik doğuma bir kaç ayı kalmış. Hem karısı hem de iki çocuğu ? Daha çok acı çeker?
Kenan: Acele etme. Onun karısına da hayattayken ölmeyi öğreteceğim.
Adam1: Peki abi. Hazırlıklara başlıyoruz o zaman. ( bağırır ) Meriç, adamları topla gidiyoruz
Kenan: Eğer o adam ölmezse gözüme görünmeyin. Duydun mu ? Onlara da tekrarla !
Adam1: Duydum abi. Biz yalandan ihbar veriyoruz ve başlıyoruz
Kenan: Kaybol !
Adam geri çekilir ve hemen gider.
Kenan: Son günün komiser Hakan. Son günün...
- Merkez -
Hakan: İyi misin güzelim?
Aylin: Gerçekten iyiyim Hakan.
Hakan: Hastaneye gidelim mi ?
Aylin: İyiyim iyiyim.
Hande: Sinyalden sonuç yok komiserim. Maalesef.
Eda: .... yerde cinayet. Acil bakılması gerekiyormuş.
Mesut: Acil mi ? Niye ? Nasıl bir ihbar bu ?
Eda: Bilmiyorum komiserim öyle ihbar geldi.
Ali: Hadi çıkıp bakalım.
Hakan: Abi ben Aylin'in yanında kalsam olur mu ?
Hüsnü: Olur tabii.
Aylin: Hayır Hakan iyiyim ben git sen
Hakan: Yanında kalsam olmaz mı Aylin ?
Aylin: Oollmaazz hadi git sen. Hadiii. ( ikisinin elini karnına koyar) biz iyiyiz. Seni bekliyoruz. Hadiiiii git
Hakan: Gitmesem olmaz mı ?
Aylin: Olmaz
Hakan: Peki
Ali: Hadi oğlum ya
Hakan: Geldim geldim
Hepsi giderken Hakan, Aylin'e bakar ve geri döner.
Aylin: Ne oldu ?
Hakan: ( Aylin'i alnından öper) Seni çok seviyorum Aylin. Çocuklarımızı kucagimiza alacağımız günü sabırsızlıkla bekliyorum.
Aylin: Ben de.. Ben de ama neden böyle söyledin ki ?
Hakan: İçimden geldi...
Aylin: Korkutma beni
Hakan: Korkma hem ben hep seni sevdiğimi söylemiyor muyum ?
Aylin: Söylüyorsun
Hakan: Ama yetmiyor elimden gelse tüm dünyaya haykırırım ( bir kez daha alnından öper)
- Olay Yeri -
Bahar: Burası biraz fazla mı sakin ?
Arda: Bana da öyle geldi.
Mesut: Dikkat edin
- Kenan'ın adamları -
Adam1: Geldiler. Hedef Hakan Çınar.
Adam2: Tamamdır.
- Ekip -
Hakan: Burada ceset falan yok ki ?
Selin: Bir iş var burada
Ali: Banada öyle geliyor
Hakan: Geri çekilelim mi ?
Hüsnü: Olur, çevre temiz zaten
Mesut: Hadi araca.
Ekip çevreye biraz daha baktıktan sonra araca doğru yönelirler.
Ali: Acaba çocuklar mı aradı ?
Bahar: Olabilir
Hakan: Merkeze gidince....
3 el kurşun sesi duyulur ve ekip olduğu yerde kalır.

----- BÖLÜM SONU -----









Mutlu Son Yoktur...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin