12.Bölüm

410 8 0
                                    

Selin(telsizle): Hakan duyuyor musun beni?(Cevap gelmez)
Selin (telsizle): Aylinnn cevap verin
Bahar: Nerde bunlar yaa
Mesut: Hakannn, Ayliiğğnnn
(Hakan koşarak gelir)
Hakan: Abi Ali...Ali
Hüsnü: Ne oldu Ali'ye ?
Bahar: Ne oluyor Hakan?
Hakan: Ali.. Ali vuruldu
Mesut: Ne nasıl lan ?
Selin: Eee Aylin nerde ?
Hakan: Aylin iyi Ali'nin yanında hadi gidelim yanlarına
Volkan: Ben ambulansı arıyorum
Mesut: Hemen...hemen
(Hepsi koşarak gider)
-AyAl -
Aylin: Ali, kardeşim özür dilerim. Hepsi benim yüzümden neden dikkatli olmadım neden. Ne olur beni bırakma, kardeşini yalnız bırakma, sensiz olmaz kardeşim sensiz olmaz. (Ağlar)
Ali: Şttt tamam sakin ol suç..lama kendini
Aylin: Özür dilerim Ali. Özür dilerim
Ali: Tamam kızım. Pınar'a onu çok sev..di..ğimi söyle
Aylin: Hayır kendin şöyle
Ali: Aylin.. lütfen (gözleri kapanır)
(Hakanlar gelir)
Aylin: Aliiiiiiiiiiii (daha çok ağlamaya başlar)
Hüsnü: Ali..
Selin: Nasıl oldu bu ?
Hakan: Ambulans nerde kaldı
Aylin: Özür dilerim. Özür dilerim Ali.. Özür dilerim kardeşim. Özür dilerim. Özür dilerim
Hakan: Aylin tamam
Aylin: Özür dilerim. Benim yüzünden oldu. Benim yüzümden. Hepsi benim suçum (Aylin'i yerden kaldırır)
Selin: Aylin sen iyi misin ? Var mı bir şey ?
Aylin: Ben ben iyiyim ama Ali benim yüzümden vuruldu Selin.
Bahar: Tamam güzelim
(Hakan, Aylin'e sarılır)
Hakan: Tamam güzelim. Sakin ol . Ali'ye bir şey olmayacak. İyi olacak.
Mesut: nerde bu ambulans ya
(Ambulans gelir)
Aylin: Ben giderim ambulansla
Hakan: Hayır Aylin sen gitmiyorsun
Aylin: Hakan (bağırır)
Hakan: Hayır dedim sana ( bağırır)
Aylin: Kardeşim ö..ölüyo...ölüyor Hakan
Hakan: Ölmüyor Aylin. Ölmüyor güzelim (sarılır)
Selin: Tamam ben gidiyorum
(Ambulansla hastaneye giderler yolda Pınarlara da haber verirler. Herkes hastanede toplanır)
Rıza: Ali Ali nerde ?
Mesut: Ameliyata aldılar baba
Rıza: Nasıl oldu bu biri anlatsın bana
Pınar: Hani kolay bir operasyondu. Günlerdir eve gelmiyor. Şimdi de vurulmuş. Ameliyattan sağ çıkıp çıkmayacağı kesin değil ve sen olayı bilmiyorsun baba
Aylin: Benim yüzümden oldu
Selin: Aylin
Pınar: Nasıl ya ? Aylin ?
Aylin: Operasyon bitmişti biz ekibin yanına dönerken, Aliyle her zaman ki gibi şakalaşıyorduk ama birden Ali ö..önü..önüme atladı ve yere düştü...
Pınar: Şimdi Ali seni korumak isterken mi vuruldu?
Aylin: Evet.. Maalef keşke atlamasaydı hepsi benim yüzümden keşke ben vurulsaydim. Özür dilerim Pınar. Özür dilerim baba.
(Pınar, Aylin'in yanına gider)
Pınar: Aylin
Aylin: Ne desen haklısın Pınar özür dilerim ben böy...
Pınar: Aylin (bağırır)
(Herkes ayaklanir)
Pınar: Yeter, kendine gel. Ali bu halini görse çok ama çok kızardı. (Göz yaşları akar) O kendi canını neden hiçe saydi? Kimin için? Normal biri için mi ? Kardeşi için. Bu hayattaki tek kız kardeşi için. Siz Aliyle birbirinizin kardeş özlemini giderdiniz. Bu hayatta Ali'nin en çok kıymet verdiği kişisin sen. Topla kendini ona bir şey olmayacak
(Aylin kafasını sallar ve Pınar'a sarılır)
Aylin: Ona bir şey olmayacak
Pınar: Olmayacak
(İçeriden Reşat çıkar)
Rıza: Hocam, oğlum nasıl ?
Reşat: Şimdi bir şey söylemek için çok erken
Pınar: O ne demek ya
Reşat: Vücudundan 3 kurşunu çıkarttık ama yoğun bakımda kalması gerekiyor. Olası bir iç kanamaya karşı.
Rıza: Uyanacak ama değil mi ? Lütfen hocam lütfen
Reşat: Ben elimden gelen her şeyi yapıyorum Rıza Bey.
(Gider)
Pınar: Hadi Alim uyan.
Selin: Uyanacak güzelim (sarılır)
Ayla: İyi olacak Alimiz.
Rıza: Bu da demek oluyor ki Ali uyanana kadar Murat'ı bulacağız.
Aylin: O şerefsizi en kısa zamanda bulacağım baba ölü ya da diri. Şansı varsa ölü olarak buluruz
Rıza: Ayliiin seninle müdürün olarak konuşuyorum eğer bir delilik yaparsan...
Aylin: Benim kardeşim o şerefsizin yüzünden bu halde ben sakin olamam baba (gider)
Rıza: Hakan sen zapt et karını
Hakan: Baba ona bir şey olmaması için sana söz veririm ama aynı şeyi Murat'ı yakaladığımız zaman o sözü veremem (gider)
Rıza: Hüsnü baş komiserleri olarak...
Hüsnü: Ben bugün kimseyi zapt edemem baba ki etmek ister miyim orası da ayrı. (Giderler)
// Merkez //
Volkan: Baş komiserim Murat oradan bir araçla kaçmış ve kameralara yakalanmış.
Mesut: Plaka var mı adres var mı telefon sinyali var mı lan bir şeyler?
Arda: Kızlar buluyor abi
Aylin: Eda, Hande kalkın ordan bütün her şeye ben bakacağım
Hakan: Güzelim, sen biraz dinlen kızlarda bakıyorlar
Aylin: Bugün dinlenmek yok Hakan
Bahar: Şu Murat'ı bulalım hadi
(Aylin 1 saatten fazla bilgisayar başında uğraşıyordur)
Hakan(elinde kahveyle): Yavrum bir şey yemedin bari bunu iç
Aylin: Sağ ol canım.
Hakan: Sence de kendini çok yormadın mı ?
Aylin: Hakan, Ali benim yüzümden bu halde ben eğer daha önceden fark etseydim o şerefsizi Ali şimdi yanımda olacaktı. Canıyla boğuşmayacaktı.(ağlar)
Hakan: Ali'ye bir şey olmadı o bizim için karısı için çocukları için savaşıyor. Biz ona destek olalım değil mi ? Enseyi karartmayalım (göz yaşlarını siler )
Aylin: Korkuyorum Hakan
Hüsnü: Korkma kızım bizim lalemiz bizi bırakıp gitmez
Mesut: Hem nereye gidiyor ya ?
Aylin: Gitmez değil mi abi ?
Mesut: Gitmezzz erken daha
Aylin: Abii sinyal geldi tespit ettim sonunda
Hakan: Aslan karım
Selin: Hadi hemen çıkalım
Aylin: Buldum seni Murat Acar.
Hüsnü: Hadi hadi
(Ekip adrese gider ve çatışma başlar. Hakan çatışırken bir yandan da Aylin'e göz kulak olur)
Hakan: Yanımdan ayrılma Aylin
Aylin cevap vermez
Aylin: Sonun benim elimden olacak Murat Acar(gider)
Hakan: Ayliiin, Ayliiinnn, ah be kızım biraz koca sözü dinlesen keskee (arkasından gider)
(Aylin, Murat'ı köşeye sıkıştırır)
Aylin: Buraya kadar
Murat: Gerçekten mi ? Nasıl o şerefsiz Ali
Aylin: Kardeşim hakkında doğru konuş. Asıl şerefsiz sensin
Murat: Öyle mi ? Hadi komiser ne yapacaksan yap sıkıldım senden
Aylin: Konuşma lan
Murat: Öldü değil mi ? O yüzden bu kadar sinirlisin
Aylin birden çığlık atar
Hakan: Ayliiin, Aylin güzelim sakin ol. Tamam geçti. Aylinnn
Aylin: Aliiii
Hakan: Tamam güzelim (sarılır)
Aylin etrafına bakar
Aylin: Neredeyiz biz ?
Hakan: Nerde olacak evdeyiz. Odamızdayız
Aylin: Evde mi ?
Hakan: Evet. Bu arada hoş geldin yavrum
Aylin: Ne ? Hakaann, dur ya. Ne oldu yavaş yavaş anlat bana
(İçeriden ses gelir)
Aylin: Bu ses ne?
Hakan: Aylin korkutma beni
(Aylin içeri sesin olduğu yere gider)
Aylin: Kim bu ? Niye bizim evimizde
Hakan: Aylin
Aylin: Hakan yeter açıkla bana
Hakan: Peki, tanıştırayım oğlumuz Ali
Aylin:( Cevap veremez) Ne oğlumuz mu ? Ali mi ?
Hakan: Evet.
Aylin: Neden Ali ?
Hakan: Dayısının hatırasını yaşatmak için ortak kararımızdı ya Aylin.
Aylin: Ali, Ali'ye ne oldu ? En son vurulmuştu. Ama iyi olacaktı.
Hakan: Olmadı Aylin hatta olmadınız. Ikinizi de kaybettik, kaybettim. Benim için toparlanmak zor oldu.
Aylin: İkiniz derken ben de mi ?...
Hakan(kucağına Ali'yi alır ): Oğlum bak anne gelmiş merhaba de. Ali'den sonra toparlanamadın Aylin. Bir gün hamile olduğunu öğrendiğinde yüzün biraz gülmüştü ama olmadı daha fazla kalamadın bizimle. Beni tek başıma bıraktın. Sürekli kendini suçladın. Ne yaptıysak kendine getiremedik seni. Bir gün 9. ayındayken evden tek başına şehitliğe giderken yolda bir kaza oldu. Doktorlar seni kurtaramadı ama sen oğlumuzu bana emanet edip gittin. Erkendi güzelim (yanağını okşar) Çok erkendi
Aylin: Hakan...Ben...
Hakan: Bu yüzden seni hiç affetmeyeceğim Aylin.
Aylin: Ben olanları anlamlandıramıyorum... Sanki koca bir boşluktayım.
(Aylin'in omuzuna bir el dokunur ve Aylin arkasına döner ve şok olur)
Aylin: A..ali kar..kardeşim
Ali: Hepsi senin yüzünden Aylin
Aylin: Aliii öyle deme
Ali: Sen biraz dikkatli olsaydın ben vurulmayacaktım.
Aylin: Ali ben böyle olsun ister miydim ? Hep kendimi suçluyorum zaten kardeşim lütfen böyle yapma
Ali: Hepsi senin yüzünden Aylin. Çocuklarıma doyamadım daha. (Ali kaybolur)
(Aylin arkasına döner)
Hakan (Ali'yi yatağına bırakır): Biz birbirimize bir söz vermiştik yavrum iyi günde kötü günde her zaman birbirimize destek olacaktık ama sen bu söze uymadın.. Beni tek bıraktın.
Aylin: Hakan ben ne diyeceğimi bilmiyorum
Hakan: Bir şey deme Aylin ne desen de seni affetmeyecegim. Oğlumuz da seni affetmeyecek. Seni affetmeyeceğim... Seni affetmeyeceğim Aylin.
Aylin: Öyle deme Hakan... Öyle deme. Lütfen.. Ben seni çok seviyorum. Oğlumuzu da çok seviyorum. Hakan... Hakannnn (bağırır)
Aylin: Hakaann (sıçrar)
Hakan: Aylin ?
(Aylin sarılır)
Hakan: Ne oldu ? İyi misin ?
Aylin etrafına bakar.
Aylin: Nerdeyim ben ne oluyor ?
Hakan: Hastanedeyiz
Aylin: Ohh. Ali iyi mi ?
Hakan: Şaka mı yapıyorsun sen Aylin ?
Aylin: Yooo neden
Hakan: Biz Ali'nin cenazesini almak için geldik ya hastaneye
Aylin: Ne ? Ali..kardeşim öldü mü ?
Hakan: Aylin yeter ama ya hâlâ anlamamazlıktan mı geliyorsun ?
Aylin: Delirmeme az kaldı, gerçekten az kaldı Hakan.. Ned..
Pınar: Sen hangi yüzle buraya geldin?
Aylin: Pınar ne diyorsun sen?
Pınar: Benim kocam senin yüzünden öldü. Ben senin yüzünü bile görmek istemiyorken sen utanmadan buraya mı geliyorsun ?
Aylin: Pınar ben böyle olmasını ister miydim? Ali benim kardeşim. Ben onu çok seviyorum ( Efe ve Zeyno gelir)
Efe: Anne Aylin hala neden gelmiş ? Ben onu görmek istemiyorum. O babamın katili. Babam onun yüzünden öldü. Gitsin burdan
Pınar: Duydun çocukları, kimse seni görmek istemiyor. Git buradan. Hakan, Aylin'i götür buradan.
Hakan: Benim götürmeme gerek yok Aylin yolu biliyor zaten
Aylin:(Ağlıyordur) Siz neler diyorsunuz öyle. Ben kardeşimin ölmesini ister miydim ? O benim canım. Neden bana öyle davranıyorsunuz?(hıçkırarak ağlar)
(Ekip gelir)
Mesut: Her şey hazır. Cenazemizi alalım artık. Son görevimizi yapalım kardeşimize.
Aylin: Mesut abi (Mesut cevap vermez) abi konuşturmayacak mısın beni ?
Selin: Pınarcım hadi gidelim güzelim (Baharla birlikte koluna girerler)
Aylin: Niye kimse duymuyor beni ? (Ağlar)
Hüsnü: Sen utanmadan burda mısın hâlâ? Kardeşimiz senin yüzünden öldü. Seni burada görmek istemiyoruz. Ne ekipte ne de bu şehirde
Aylin: Bana böyle sırt çevirmeyin lütfen. Ben böyle olsun istemedim. Hakan yalvarırım bir şey söyle
(Rıza gelir)
Rıza: Çocuklar
Aylin: Baba (yanına koşar) babam lütfen sen bir şey de
Rıza: Benim senin gibi bir kızım yok (gider)
(Aylin, kendini kaybeder ve hıçkırarak ağlar)
Aylin: Ali benim kardeşim ben ona böyle bir şey olmasını ister miydim ? Özür dilerim. Özür dilerim (bağırır)
Aylin: özür dilerim
Hakan: Aylin ?
Aylin: Hakan (etrafına bakar) Ne oluyor ?
Hakan: Güzelim (saçlarını okşar) iyi misin sen ? Kabus görüyordun galiba ?
Aylin: Bilmiyorum Hakan. Kafam karıştı. Ne oluyor ne bitiyor bilmiyorum
Bahar: Ter içinde kalmışsın canım
Selin: Aylin kuzum, uyuya kalmışsın.
Hüsnü: Kaç gündür uyumadın sonunda böyle oldu.
Aylin( etrafını seyreder): Ohh. Çok şükür. Çok kötü şeyler gördüm. Hadi Ali, hadi kardeşim aç gözlerini
(Hakan sarılır)
Aylin: Murat, Murat'a ne oldu ?
Bahar: Aylincim sen gerçekten iyi değilsin galiba. Hatırlamıyor musun ?
(Aylin duraksar)
// FlashBack//
Aylin: Benim kardeşim yaşıyor. Bir şerefsizin silahından çıkacak kurşundan da bırakmaz bizi. Ama sen onun nefes aldığını göremeyeceksin. Mutlu olduğunu da göremeyeceksin çünkü içeride çürüyeceksin. Ya da bir aptallık yapıp...
Murat: Ay çok duygulandım ya (güler) ağlamaya başlayacam. Peçete var mı?
Aylin: Kes lan
Murat: Üzülme, seni de kardeşinin yanına göndereceğim. Kavuşacaksın kardeşine...
(silahı ateşlerken Aylin bütün şarjörü boşaltır)
Aylin: Tam olarak aptallık dediğim buydu. Dünya bir pislikten daha kurtuldu. İntikamını aldım kardeşim.
(Hepsi koşarak gelir)
Hüsnü: Aylin iyi misin kızım ?
Hakan: Yavrum, iyi misin ?
Aylin: Şimdi çok daha iyiyim.
Mesut: Aferin sana
Aylin: Hadi, Ali'ye gidelim.
// Şimdiki Zaman //
Aylin: Hatırladım, hatırladım
Hakan: İyi misin sen ?
Aylin: Hayır Hakan
(Hakan sarılır ve hastaneye giderler)
// Hastane//
Aylin: Pınar, bir haber var mı ?
Pınar: Bekliyoruz Aylin (sarılırlar)
Rıza: Çocuklar, ne oldu ? Murat...
Aylin: Bitti baba. Bitti.
Rıza: Elinize sağlık.
Selin: Geriye kalan şey...
Volkan: Ali abinin uyanması
Suat: İnşallah o da olacak çocuklar
Ayla: İnşallah
Pınar(camın oraya gider): Alicim bak herkes burada seni bekliyoruz. Çocuklar seni evimizde bekliyor. Haberlerini aldım atışıyorlarmiş gidelim evimize bak nasıl akıllı olacaklar. Onların huysuzlukları babalarını görene kadar. Hadi Alim. Uyan Alim
Mesut: Laleee hadi oğlum bak uykumu kimse açamıyor
Hakan: Sen olmadan olmuyor kardeşim
Aylin: (cama dokunur): Hadi kardeşim
( İçeriden sesler gelir ve doktorlar koşarak odaya giderler)
Pınar: Ne oluyor ? (Cama vurur)
Aylin: Hayır Ali. Hayır.
Selin: Ali (Mesut sarılır)
Hakan: Kardeşim dayan
Aylin: Hakan bırakmaz bizi değil mi ?
Hakan: Hayır güzelim bırakmaz(sarılır)
(Reşat çıkar )
Reşat: Çok acil 0Rh- kan lazım. İç kanaması başladı
Aylin: Benim benim kanım
Reşat: Hadi Aylin vakit kaybetmeyelim
(Aylin ve Reşat giderler. Aylin'den kan alınır ve Ali nin ameliyatı bu sayede başarılı geçer)
Aylin: Niye kimse bir şey demiyor ki ?
Pınar: Çıldırmama az kaldı ya
Hakan: Az kaldı sakın olun
Rıza: Hadi oğlum
(Reşat gelir)
Reşat: Gözümüz aydın Ali çok iyi, çok başarılı bir ameliyat geçirdi. Birazdan uyandırmayı bile planlıyoruz
Pınar: Çok şükür. Çok şükür
(Herkes birbirine sarılır)
Hüsnü: İşte bu beee
Mesut: Aslan lalee
Bahar: Oh be
( 3-4 saat sonra Ali'yi uyandırmışlardır)
Reşat: Güzel haber getirdim size
Pınar: Çok ihtiyacimiz var hocam
Reşat: Yanına geçebilirsiniz ama çok yormayın hastamızı.
Rıza: Tabii ki yormayız
Pınar: Hadi hadi
( Hepsi odaya geçer ama Aylin biraz geride durur bunu Hakan fark eder)
Hakan: Aylin ? Ne oldu ?
Aylin: Cesaret edemiyorum sonuçta benim yüzümden oldu.
Hakan: Sevgilim senin hiçbir suçun yok. Sonuçta bilerek yapmadın değil mi ? Ali bu söylediklerini duysa eminim sana çok kızardı. (Kolunu okşar ) Hadi bekletmeyelim Ali'yi.
Aylin: Gerçekten böyle mi düşünüyorsun?
Hakan: (şaşırır) tabii ki hayatım. Neden böyle bir şey sordun ?
Aylin: hiçç öyle. Hadi girelim (içeri geçerler)
Selin: Geçmiş olsun Alicim.
Ali: Sağ ol Selin.
Pınar: Çok korktum hayatım ya zaten çok bir şey demeden göreve gittin haber alamadım senden. Bir de böyle olunca...
Rıza: Pınarcım tamam şimdi bunları konuşmanın anlamı yok.
Pınar: Tamam baba
Hakan: Geçmiş olsun kardeşim
Ali: Sağ ol kardeşim
(Mesut ve Hüsnü şarkı söylemeye başlar)
HüsMes: Laleleeerrr, laleeelleerrr, laleelleerrr lalelerrr
Ali (güler): Abi güldürmeyin ya
Mesut: Sen biraz daha iyi ol ben seni nasıl güldürüyorum o zaman gör. Aklımız çıktı lan
Hüsnü: Çok korktuk oğlum
Bahar: Neyse ki iyisin
Ali: Çokta iyi degilim açıkçası
Pınar: Ben hemen doktoru çağırayım (panik bir şekilde ayağa kalkar fakat Ali hemen elinden tutar)
Ali: Şttt. Pınar, güzelim sakin ol.. İyiyim
Hakan: Kardeşim niye öyle diyorsun o zaman ?
Pınar: Aklım çıktı Ali ya
Ali: İyi değilim çünkü kardeşim yüzüme bakmıyor (Aylin'e bakarak söyler Aylin ise gözlerini kaçırır)
Hüsnü: O kardeşin sen burda yatarken hiç rahat durmadı
Bahar: Harikalar yarattı. Hem de neredeyse tek başına
Ali: Öyle mi ?
Arda: Bunlarla da yetinmedi ve sana kan verdi
(Aylin bir şey demez)
Ali: Öyle mi?
Hakan: Sorun şu ki senin başına gelenlerden dolayı çok fazla kendini suçluyor ve sana mahçup durumda.
Ali: Bana mahçup.
Aylin (kısık sesle): Hakaann
Hüsnü: Yalan mı kızım? Merkezde, burada, olay yerinde her yerde ortalığı Ali diye inlettin. Murat'ı bile tek başına hallettin
Ali: Gerçekten mi ya ? Aylin?
Aylin: (çok kısık sesle konuşur) yani çok önemli değil
Mesut: Nee? Ne dediğini duyan var mı ?
Hakan: Ben yanındayım ben bile duymadım abi(güler)
- Aylin Hakan'ın koluna vurur -
Aylin: Demeyin öyle (herkes güler)
Rıza: Aylincim topla artık kendini
(Aylin, Ali'nin yanına gider)
Aylin: Alicim ben özür dilerim senden ben böyle olmasını istemezdim ger..
Ali: Aylin tamam. O gün sana bir şey oldu mu ?
Aylin: Hayır sayende hiçbir şey olmadı.
Ali: Tamam işte bu bana yeter. Özür dilemene gerek yok asıl benim teşekkür etmem gerekiyor kan için
Aylin: Saçmalama ben kanımı kardeşime vermeyecem de kime vereceğim ?
Ali: İşte benim kardeşim.
Aylin: Biraz rahatladım
Ali: Benim rahatlamam için de senin gülümsemen gerekiyor (Aylin gülümser)
Ali: İşte böyle (gülümser)
Selin: Bu olayda çözüldüğüne göre biz rahatsızlık vermeyelim. Hasta ziyareti kısa olur. Biz tekrar geliriz
Ayla: Hepinize teşekkür ederiz çocuklar
Bahar: Ne demek Ayla abla
Hüsnü: Suatların cok selamı var size en kısa zamanda ugrayacaklar
Pınar: Sağ olsunlar Hüsnü abi
Mesut: Hadi oğlum sen de bir an önce iyileş özletme
Ali: Tamam abi. Sağ olun
Aylin: Geçmiş olsun tekrardan
Ali: (elini tutar) geçti kardeşim
Aylin: geçti
Hakan: Geçmiş olsun kardeşim
Ali: Sağ olun
(Ekip gider)
// AyHak- Sahil Kenarı//
Aylin: Deniz havası çok iyi geldi
Hakan: Hem de çok. Güzelim uzun zamandır bir şeyler yemiyorsun. Çok halsiz görünüyorsun
Aylin: İyiyim hayatım. Gerçekten iyiyim
Hakan: Neyse ki bu hayatta çook düşünceli bir kocan var ( elindeki poşeti gösterir) senin bu haline dayanamıyor ve bir sır daha verim kocan kendisinden çok seni seviyor
Aylin: Seni çok seviyorum adam. O zaman karın da sana bir sır versin. Karın için bu dünyada herkesten çok kıymetlisin. İyi ki sen
Hakan: İyi ki sen böyle konuşmak çok güzel ama yemeklerimiz soğuyacak (gülerler ve yemeklerini yerler)
-Sahilde el ele yürürler-
Hakan: Bugün hastanede neden öyle dedin?
Aylin: Ne için sevgilim ?
Hakan: Bana sormuştun gerçekten böyle mi düşünüyorsun diye ?
Aylin: Bugün minibüste uyuya kalmışım çok tuhaf rüyalar gördüm daha doğrusu kâbus.
Hakan: Ne gördün ?
Aylin: Boşver hiç anlatmayım. Ama bir tanesinde bana kötü davranıyordun inanmıyordun bana
Hakan: Halt etmişim çok kızdım kendime çünkü ben kendimden çok sana inanırım sana güvenirim.
Aylin: (yanağını okşar) bana çok iyi geliyorsun Hakan. Teşekkür ederim sevgilim.
Hakan: Sen iyi ol benim hiçbir şey umurumda değil
Aylin: Biz el ele olalım yeter bana
Hakan: Sonsuza dek el ele yaşayalım sevgilim.

------ BÖLÜM SONU -------




Mutlu Son Yoktur...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin