Bazıları erken öğrenir acıyı bebekken yere düşe kalka öğrenir,büyüdüğünde hırsla savaşır baş eğmeden çünkü düşsede kalkacağını bilir..
(Yazarın Gözünden)
Mehmet daha küçük yaşlarda öğrendi acıyı.Daha dişleri yeni yeni düşmeye başlarken,daha tuvaletini bitirdikten sonra "Anne bitti,bitti" faslı daha yaşanırken,Mehmet acıyı daha 5 yaşında kalbinin en derin noktasından yaşamıştı,o canından çok sevdiği kardeşini kaybetmişti,Mehmet daha "ÖLÜM" kavramını öğrenmeden, hayat Küçük Mehmet'in elinden kardeşini almıştı,hayat acımasızdı Mehmet'in elinden daha liseye başlamadan, çok şeyini daha almıştı,annesini,babasını ve daha nice şeyi,Mehmet'in artık tek amacı Hayattan bir şey almaktı..
(Mehmet'in Gözünden)
Yeni okuluma gidişimin ilk günü bugün, başkası olsa çok heyecanlanır ama bende gram heyecan yok garip değil mi ? Hatta suratım asık gidiyorum okula, hiç kendimi yeni sınıfıma göstermek gibi bir amacım yokmuşcasına, sadece yüzümü yıkayıp bir fıs parfüm sıkıp evden çıktım,Gaziantep'in kasvetli sokaklarında yavaş adımlarla yürümeye başladım,okul yürüme mesafesiyle 15-20 dakikalıktı.Bu zamanı müzik dinleyerek geçirmek istedim,kulağıma kulaklığımı taktım ve müziklere bakmaya başladım. Karşıma "Kara Tren" çıkmıştı en sevdiğim şarkıydı neredeyse,şarkıya tıklayıp açtım ve düşüncelerle yürümeye başladım "Kan dolar yüreğim,gözyaşım dinmez" diyordu şarkı,bana gecelerimi hatırlattı.Bu şarkı, her gece soğuk banyo fayansına kıçımı koyup hıçkırıklarla ağladığımı hatırlattı,acaba gerçekten gözyaşım dinmeyecek miydi ? Kim dur diyecekti ? Ne zaman dinecekti ?
Ve sonunda yeni okulumun kapısı gözüktü,özel bir okuldu.Abim bana her şeyin en güzelini yapmaya çalışıyordu,okulun kapısından girer girmez güvenlik beni kontrol etti. Sanki FBI Ajanıymışımda, içerden birine bilgi sızdıracakmışım gibi davrandı,ama pek umrumda olmadı. Merdivenlerden inmeye başladım ve karşımda koskocaman bir "Köksal 75.Yıl Lisesi - Gaziantep/Şahinbey" tabelası gördüm ihtişamlı bir tabloydu, numaramı biliyordum. "1167" idi sınıfım ise "12-A" idi okula nihayet giriş yapmıştım.Merdivenlerden çıkarken karşımda bir ayna gördüm. Bir anda kendime baktım,ayna bile anlatıyordu "Öldün ama hayattasın" diyordu "Sen bitiksin" diyordu sanki kendimi daha fazla yormamak için aynadan gözümü çektim,çekmem lazımdı,bu düşünceleri kafamdan atıp sınıfa doğru yöneldim ve kapıya yaklaştım,kapı kart ile açılıyordu okulun kişisel olarak verdiği kartlar ile okul çok lükstü,anlatamayacağım kadar lüks bir okuldu ve olayın garibi ise sınıfa ilk gelen bendim,Evet "Mehmet Uzun başardın" dedim,tabi içimden dedim,çünkü ses tellerim buna izin vermiyordu. İlkokuldan beri ilk defa sınıfa ilk gelen ben olmuştum. Sanki büyük bir şey başarmıştım yani madalya verseler burun kıvırmazdım.
İçeriye girdiğim an direkt olarak perdeleri çekip kapattım. Işık yok denecek kadar aza indi. Sonrasında en arka sıraya gittim, yavaşça kafamı sıraya yasladım ve hayallere daldım,bu sefer farklı bir hayaldi. Dışarda yağan yağmur sanki bana eşlik ediyordu. İçimden düşünmeye başladım "Bir dağ evinde, kürsüye oturup odunları kesip kesip soba için yakacak yapıyordum,o sırada hayali eşim bana dağ evinin içinden "Gel sevgilim, yemek hazır" diyordu. Beraber muhabbet ederek yemek yiyordum,akşam oldu beraber sarılarak uyudum" hayallerim bile garibandı,hep sınırlıydı,içimden bir daha söylendim "Amına koyayım hayalim bile boktan" biraz zaman geçmişti, kafamı kaldırdım.Sınıfta tek tük kişi vardı,sınıfın mevcudiyetinin bu kadar olduğunu düşünememiştim 10 kişiydik sadece çok garipti,ilkokul anılarımı hatırladım.Bir sıraya 3 kişi oturuyorduk,neredeyse sınıf 35-40 kişiydi,bir de şimdiye bak şehrimin belkide en lüks okulunda,hiç tanımadığım yapmacık insanlarla ders işleyecektim,aslında işlemeyecektim.Sırf abim istiyor diye sırf abim beni kaynaştırıp yalnızlıktan kurtarma istediği hitam bulsun diye ama abim bilmiyordu ki
Yalnız değildim,yalnızlıkla sevgiliydim..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
4 Rakam
Teen FictionSevgilim olman için ne yanımda olmana nede beni sevmene gerek var..