Kaçıyoruz Ama Ne İçin ?

23 3 12
                                    

Kaçıyoruz ama ne için ?

(Didar'ın Gözünden)

Annem ve babam uyumuştu,Mehmet kapımızın önünde arabayla beni bekliyordu.Yanıma bir kaç parça elbise alıp çantama koydum ve telefonumu parçalayıp çöpe attım.Sessiz adımlarla kapıya doğru yöneldim,kapıyı açtım ve hızlı arabaya doğru koştum.Bu kaçış fikri benim planımdı ama ne için işte bunu bende bilmiyordum.

Mehmet,sert bir suratla arabayı kullanıyordu.Ezgilerin evine doğru gidiyorduk,Ezgi'nin anne ve babası yurtdışında olduğu için pek sorun olmayacaktı ama  çok sinirli,çok değişik bir abisi vardı.Benim halim daha kötüydü annem ve babamdan habersiz şehri terkediyordum,okulum ne olacaktı bilmiyorum asıl kafamdaki acaba bulunacak mıydık,hiç bir fikrim yoktu.Hiçbirimizin..

"Ooo,Memo sana da araba sürmek çok yakışıyor." Ezgi bütün sessizliği bozmuştu.Ve bende konuşmaya başladım "Yolculuğumuz ne kadar sürecek Sevgilim" biraz bekledikten sonra cevabı verdi "16-17 saat siz uyuyun,ara ara benzinlikte duraksayacağım size haber veririm hadi uyuyun." Mehmet'in üzgünlüğü,bitmişliği yüzünden yansıyordu,eskideki yaşadıklarına artı olarak bu olaylarda etkilenince çok yıpranmıştı ama ben onu çok seviyordum ve ben onun kalbindeki yıkılan binasını ne olursa olsun yeniden inşaa edecektim.Biz hep beraber olacağız Sevdiceğim Mehmet,Can Kardeşim Ezgi ve Ben Didar..Dışarda yağmur atıştırıyordu.Mehmet bir elinle telefonunu çıkartıp müzik listesini açmıştı.Kısık sesle bir müzik açmıştı.Aslında kaçıyorduk evet telaşlı ve korku hisleri içindeydik.Ama hayatımın en güzel saatleri diyebilirim.Ön koltuğumda sevgilim arabayı sürüyor,omzumda Ezgi uyukluyor,dışarda yağmur atıştırıyor.Bu dakikaları bir daha yaşamak için yine bile kaçabilirdim..

Camdan dışarı göz gezdirdim ve benzinlikte durduğumuzu anladım.Arabadaki saate gözümü çevirdim saat sabah 5:43 dü.Ezgi hala uyuyordu,Mehmet elindeki poşetle arabaya doğru yürüyordu.İçinde yememiz için bir kaç atıştırmalık olduğunu anlamıştım.Bana doğru eğildi ve saçlarımdan bir kere öptü ve dudaklarını araladı.

"Sevgilim,uyumayacak mısın ? Daha yolumuz uzun,uyuman senin için daha iyi olmaz mı ?" 3-4 Saat uyumama rağmen dinçtim ve uyumayada niyetim yoktu."Uykum yok,uyumak istemiyorum." Yanağımdanda bir kere öptükten sonra "Tamam sevgilim sen bilirsin,poşetleri buraya bırakıyorum,acıktığın zaman yiyebilirsin,bir kaç tane bisküvi ve çikolatalı süt var." Tamam dercesine kafamı salladım.Mehmet arka tarafın kapısını kapattı ve sürücü koltuğuna oturdu.Araba hareketlendi ve sessizce konuşmaya başladı "Korkuyorum sevgilim hemde çok,ya sanada zarar verirse abimin katili." Direktmen cevapladım "Biz beraber oldukça,bize hiç bir şey olmaz,sen oldukça bize bir şey olmaz." ve konuşmaya devam etti "Geldiğimizde sizi evime bırakacağım,benim bir kaç işim var gece geç döneceğim." Ne yapacaktı acaba,tahminimce katilin peşine düşecekti ama bilmiyordum inşallah kendisine bir zarar vermezdi "Kendine lütfen çok dikkat et." dedim titrek sesimle,bekletmeden "Ederim,hemde çok" dedi,uzun bir sessizlikten sonra uykuya daldığımın farkına varamadım.Gözlerimi açtığımda Mehmet'in kucağında olduğunu gördüm,bir eve girmişti sanırım evi burasıydı.Ezgi'nin uyanık olduğunu arkamdan gelen sesle anlamıştım."Nereye gideceksin Memo" "Bir kaç işim var,gece geç dönerim,evden dışarı sakın çıkmayın." Üst kata doğru çıkarıyordu beni bir kapıyı açtı ve beni bir yatağa yatırdı.Üstümü örttükten sonra önce sol yanağımdan sonra sağ yanağımdan en sonda alnımdan öptü.Yanıma yaklaştığında kokusunu iyice içime çektim çünkü her defasında ya bir daha gelmezse diye korkuyordum.Kapıyı yılık bırakıp çıktı.Gittikten hemen sonra gözlerimi araladım ve karşı duvara baktım kocaman bir televizyon vardı.Onun odası olduğunu anladım,çünkü görüntülü aramalarımızda arkasında yine koskocoman bir televizyon vardı.Odasının duvarlarında şiirler,önemli şairlerin sözleri yapışıktı.Ayağa kalktım ve odayı dolaşmaya başladım.Masasına doğru ilerlediğimde,resmimi gördüm.Resmimi renkli olarak yazıcıdan çıkarmıştı.Ve bunu nasıl yaptığına dair hiç bir fikrim yoktu.Daha sonrasında aşağı kata doğru indim Ezgi kanepelerin birinde uyuyakalmıştı.Evde dolaşırken kapalı bir oda gördüm.Ve kilitliydi ilk başta depo olduğunu zannettim ama depoyu büyük ihtimalle beni kucağında götürürken gördüğüm bahçesindeki küçük bir odada tutuyordu.Aklımdan onlarca fikir geçmişti fakat bu odanın kimin olduğuna ait bir bilgim yoktu.Meraktanda çatlamamış değildim.Telefonum yoktu o yüzden Mehmet gelene kadar canımın çok sıkılacağı belliydi.Mehmet'i de çok merak ediyordum,acaba şuan nerde,napıyor diye düşünüyordum bir yandanda dua ediyordum çünkü Mehmet büyük ihtimalle abisinin katilini bulmaya çalışıyordu.Peşini bırakacağını hiç düşünmüyordum.Bu düşünceleri kafamdan attım.Çünkü benimde abim öldürülseydi büyük ihtimalle bende o orospu çocuğunun peşinden düşmezdim.Mehmet düşmezdi,Düşmeyecekti..


(7 Saat Sonra)

Dışardan araba sesi gelmişti.Kafamı çıkarıp baktığımda Mehmet'in arabası olduğunu görmüştüm.Aşağı kata doğru merdivenleri inmeye başladım.Kapı açıldı,açılır açılmaz Mehmet'e sımsıkı sarıldım,elimden gelse hiç bırakmayacaktım.Oda hiç bırakmayacak gibi gözüküyordu,Ve kulağıma doğru fısıldadı "Sevgilim,bırakmamakta ısrarlıyız,hani sana bahsettiğim şu teleskop vardı ya onunla yıldızları izleyelim mi ?" Dedi ve sarılmayı bıraktım yüzüne doğru gülümser bir ifade attım ve kafamı salladım.Balkona doğru ilerledik.Teleskop balkonda kurulu şekilde duruyordu.Gerçekten büyük bir balkonu vardı.İki tane kürsü çekti ve beraber oturduk.Teleskobun lamını,lensini ayarladıktan sonra "Bana kafasıyla işaret etti,ilk defa yıldızları birazda olsa yakından görecektim,gözümü teleskobun bakacak yerine yaklaştırdım ve bakmaya başladım.Yıldızlar o kadar ihtişamlıydı ki,gözlerimi ayıramadım.5-10 dakikalık bir izleyiş süresinden sonra kafamı teleskoptan ayırdım.Mehmet bana bakıyordu,yüzü gülümsüyordu farkettiğim an gözlerini kaçırdı utanarak.Kaç dakikadır gözlerini ayırmadan bana mı bakıyordu acaba ? Ve sonra başka bir tarafa doğru bakarak bana kısık bir sesle konuşmaya başladı "İkimizde yıldızları izledik, ben seni sende gökyüzündekileri." Yüzüm kızarmıştı, çok utanmıştım ve ağzımdan şu cümleler döküldü "Işığım sadece sen varken varolacak, sen yokken ben ölü bir yıldızım.."

                                             9.Bölüm Son


Ama ne güzel bir bölüm değil miydi ? Hele o Didar'ın son cümleleri :)

Sizce Didar'ın gözünden daha çok yazım gelsin mi ?

Sizce Mehmet'in evindeki kilitli oda kimin ?

Sizce Mehmet katilin peşinde mi ?

Sizce Ezgi ve Didar aileleri tarafından bulunacak mı ?

Sizce Ezgi ve Didar aileleri tarafından bulunacak mı ?

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
4 RakamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin