ASİL TEHLİKE "Kırmızı" [TAMAMLANDI]

-1-Asil Adam

Ay ben geldim hu hu okuyucular!

Yeni bir kurgu.

Dedim ki sınırı beklemeden okuyacağımız bir kitap olsun.

Bol boool eğleneceğiz. Bazen aksiyonun dibine vuracağız. Bazen salya sümük ağlayacak bazense sevinçten havalara uçacağız. Hepsini garanti ediyorum. Ve hiç endişe duymayın ben her kitabıma bölüm atarım. Benden yana hiç sıkıntı değil!

Yalnızca sizden ricam şunlar, çok Vote çok Yorum anlaştık mı? ;-)

İster misiniz bilmiyorum belki Yüreğimdeki Fırtına'ya da bölüm atarım ama o hikayemi cidden hiç yazmak gelmiyor içimden:'(

Neden mi? Şu sebebten ötürü. Çünkü votesi çok düşük. Ve benim de o hikayemi devam ettiresim gelmiyor hiç içimden. Yazma şevkim yerlerde diyebilirim. Hatta kaldırmayı bile düşündüm ama ben hiç bir hikayemi yarıda bırakmadım. İlk kitabım da bile hiç pes etmedim etmem de. Bu kadar..

Lütfen açıklamaları okuyun ve beni anlayışla karşılayın.

Keyifli okumalar dilerim...

*********&*********

|"Asil Adam" |

Ayşin

Yatağımdan oflayarak kalkıp direkt odamdaki banyoya yöneldim. Ben güne hep böyle başlardım. Kalkmak her zaman için zor oluyordu ama derhal kalkıp işlerimin başına geçmeliydim. Çünkü bugün yapılacak tonlarca işim vardı. Bir an önce bu rutin işlerimi halledip hemen işe koyulmam gerekiyordu.

Her gün hiç şaşmadan ilk olarak televizyondan burç yorumlarımı takip ederdim. Ben burçlara inanırım. Belki de hep burçları yorumlayan kişilerin varsayımlarının her seferinde gerçekleştiği için inanıyorumdur bilmiyorum. Ama sonuçta inanıyorum mu inanıyorum. Sonra ise bahçemdeki güllerle ilgilenecektim.

Ve son olarak da güneşin altında en sevdiğim kitabımı açıp okuyarak akşamı bulmasını bekleyeceğim. Benim hayatım böyle sıradan ve ne yazık ki sıkıcı ama okuduğum kitapların tümü aksiyon ve macera içeriyor.

Bazen okurken kendimi kitabın içindeymişim gibi hissediyorum. Kitabın ana karakterine bürünüp sanki onları ben yaşıyormuşum gibi hayal etmek çok güzel oluyordu.

Banyodan işlerimi halledip çıktım. Odamdan kendimi dışarı atarken bir yandan karışan sarı saçlarımı daha da karıştırıyordum.

Dar olan ve uzun sayılamayacak koridorumdan geçerek sağa döndüm. Mutfak ve salon birleşikti. Evim, ne küçük ne de büyüktü. Kendime ait müstakil, güzel bir bahçesi olan bir evim vardı. Tam da bekar bir genç kadının yaşayacağı tarzda bir evdi.

Ben yirmi sekiz yaşında, anne ve babası boşanmış, hayattaki tek geliri ise garsonluktan gelen biriyim.

Ben daha altı, abim ise sekiz yaşındayken anne ve babamız şiddetli geçimsizlikten ötürü boşanmıştı. Aslında babam dünyalar tatlısı bir adamdı. Sadece babamın tek kötü bir yanı vardı o da; kıskançlık.

Annemi o zamanlar nasıl daralttığını ben çok net hatırlıyordum. Annemin o kadar gözalıcı bir güzelliği vardı ki girdiği her ortamda dikkati hemen üzerine çekerdi. Sapsarı limoni saçlara ve masmavi ışıl ışıl parlayan iri gözlere sahipti. Ben ise ondan şanslıyım ki mavi gözlerini çalabilmiştim ve de saç rengini.

Benim saçlarım onun ki kadar gür ve capcanlı bir sarı olmasa da yinede sarıydı. Buna şükretmeliydim. Neyse, babam bu yüzden aşırı sevgi yoğunluğu nedeniyle anneme baskı yapar onunla türlü tartışmalara girerdi. Annem tümüyle babam yüzünden tükenmişti ve beklenilen sonda gerçekleşmiş oldu.