-4-Not

16.9K 630 56
                                    

Hazır mıyız yb için?

E o zaman oylamayı unutma, satır içi yorumlar da bırak;-)

Şimdiden teşekkürler..

Eğer tamamlayabilirsem bir daha ki bölümü iftardan sonra atabilirim. Ama yinede kesin değil.

Keyifli okumalar dilerim...

|"NOT" |

Ayşin

Bugün bar çok kalabalıktı. Bir masadan diğer masaya dolaşıp durdum. Benim gibi Meral'de öyle. İkimizin de işi bitmişti. Şu aralar garson eksiğimiz vardı. Sema garsonluktan ayrıldı ayrılalı yerine birini bulamamıştık ve iki garson olarak bütün yük bizim üzerimize binmişti. Tezgahın önünde dikilerek şakaklarımı ovaladım.

Omuzlarımı kavrayan elle birlikte birden irkildim.

Kulağıma sıcak nefesi dökülürken, "Sakin ol Mavi, benim.." diye fısıldadı.

Omuzlarım elleri arasında rahatlamayla çöktü.

"Çok yoruldun bugünlük bu kadar yeter," dedi. Aynı zamanda omuzlarıma masaj yapar gibi ellerini gezdiriyordu. Gevşemedim değil hani.. Ona doğru yavaşça döndüm. Elleri benden koptu.

Ona sahte bir kızgınlıkla baktım. "Hayır, ayrıcalık yok. Hem vardiyamın bitmesine yarım saat kaldı," dedim.

"Pekala," diyerek birden yanağıma hızlı bir öpücük kondurdu. Ona kızamadan yanımdan hızla tüyerek kaçtı.

O sıra Ref'in, "Rahibenin yanaklar kıpkırmızı!" deyince sinirle ona dönüp ters bakışlar attım. O ise geri basacağına daha çok sırıttı.

Şu erkeklerin benimle sorunu neydi? Beni utandırmak için ellerinden geleni yapıyorlardı. Onları boş verip tezgahın üzerindeki siparişleri alıp 4 numaralı masaya doğru ilerledim.

Sandiviçi önlerine bırakırken adam,"Bunu ben sipariş etmedim!" dedi.

Ağzım aralandı. Hadi ya!

Hemen tabağı önünden alırken, "Kusura bakmayın karışmış ne istemiştiniz?" dedim.

Bana istediği yiyeceği huysuzca yineleyerek söyledi. Ne var yani karıştırdık, biraz anlayışlı olamazlar mıydı?

Yanlışlığı kısa sürede düzelttim. O sıra benim gibi yorgunlukla göz altları çöken Meral'le göz göze geldim. Birbirimize yorgun bakışlar attık. Bar tezgahların üzerindeki yüksek taburelere çöktüm. Meral'de o sıra yanıma gelmişti.

"Ben bittim ya!" dedi oturur oturmaz.

"Al benden de o kadar!" diye söylendim.

"Yeni garson şart."

"Aynen," diye yanıt verdim.

"Patronla ne zaman konuşursun?" diye sordu.

"Aa, hemen, aslında şimdi.. " deyip ayaklandım.

Ertelemek olmazdı.

"Yürü be Ey kim tutar seni, du kıs kıs kıs yürü be kısrağım!" diye arkamdan bağıran tabii ki de Ref'ti.

Ona arkamı dönmeye tenezzül bile etmedim.

Louis'in odasının önünde duraklayıp kapıyı tıklattım. İçeriden, "Gel!" diye seslenince kapıyı usulca aralayıp kafamı içeri uzattım.

ASİL TEHLİKE "Kırmızı" [TAMAMLANDI] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin