Felsefi Denemeler

Modern Yaşam ve Acı İlişkisi

Acı çekmek insan için ne ifade eder? Her zaman kötü ve uzak durulması gereken şeyler mi? Tabii ki hayır.

Acının insana var olduğunu hissettirmesi gibi bir etkisi vardır. Eğer kişi varlığını ve varlığı sorguluyorsa, kendini her şeyden soyutlamışsa ve boşlukta hissediyorsa onu bu dertten kurtarır. Canlı ve var olduğunu hatırlatır insana. Bir varlık ne derdi olursa olsun acı çekmeye başlayınca onu unutur ve içgüdüleri tek bir şeye odaklanır: Hayatta kalmak. 

Acı çekme isteğinin nedeni ne olabilir, kişi kendine neden zarar verir? Bence bunun asıl nedenlerinden birisi de modern yaşamın kendisidir. Kişi modern yaşamda benlik denen kendini var ve değerli hissettiren şeylerden kopar. Kapalı duvarlar, beton şehirler, sosyal medyada beğenilme kaygısı ve doğadan kopma... Bunlar robotsu insanlar yaratır ve insan denilen hayvanı doğal ortamından, tabiattan koparır. Doğallıktan tamamen uzak bir insan asla tam anlamıyla huzurlu hissedemez. Kişi yaşamdan soyutlanır, kendi özünü yaratamaz ve diğer insan dediğimiz kişilerin ve popüler gösterimlerin kölesi olur. Varlık ve var olma hissinden giderek uzaklaşır ve kendine yabancılaşır. Bu karmaşanın getirdiği bir arayış olan acı çekme arayışı da en kolaylarındandır. Fiziksel acı varlığından uzaklaşmış, acı çeken birisine hala canlı ve var olduğunu hatırlatır. Bu da kişiye haz verir,  onu tatmin eder. Kişi kendine çeşitli şekillerde acı verir: İster duygusal bir acı olur bu isterse de fiziksel. Kendine zarar verir ve tatmin olur. İçindeki istemediği duyguya zarar vermek isterken aslında sadece bedenine ve beynine zarar verir. Kişi zamanla buna bağımlı hale gelir, her duygusal boşlukta kendine zarar verir ve ''canlı'' hisseder. Modern yaşamın da katkısı olan bu tamamen içe kapanık, tutsak, gri ve  tabiatından uzak yaşam onu kendin olma ve varlık olma hissinden uzaklaştırır. Acı çekmek ise onu varlığa bağlayan en rahat seçenektir.