| chapter 10 | hate.

1.5K 227 39
                                    


"Korku filmi mi seçtin Seokjin?" Güldü. "Ben bu filmi 30 kez dinledim."

"İyi bok yedin." Gözlerini kıstı. "Yok." Dedi korkuyla. "Bana bunu izletemezsin."

"Nasıl ya?" Dedi gülerken. "Korkuyor musun?"

"Yok keyfimden." Güldü. "Gel bak çok eğlenceli."

"Konusunu görmedin mi?" Dedi kız dehşetle. "Tamam, tamam gel." Çocuk kollarını açtığında Jisoo tereddütle çocuğun kollarına yürüdü. "Korkma gel..."

Ofladı bıkkınlıkla.

Kızı birden koltuğa fırlattığında Jisoo çığlık çığlığa koltuğa düştü. "Doğru yere fırlattım değil mi!"

"Ben de sarılacaksın sandım!" Sinirle koltuğa uzandı ve yastığa sarıldı. "Nerdesin şu an? Üstüne otururum bak."

Güldü. Koltuğa elini koydu. Kıza dokunduğunu hissettiğinde kıdıklamaya başladı. "Ya!" Dedi Jisoo gülerken. "Yapma! Bak hiç hoşlanmam!"

"Hoşlanacağın bir şey mı yapsak?" Gülümsedi Jisoo. "Atıştırmalık yemek?" Seokjin somurttu.

"Onu kastetmediğimi biliyorsun."

"Aç ayı oynamaz!" Seokjin kaşlarını kaldırdı. "Yani yedikten sonra diyorsun?"

"Ben mutfaktayım." Seokjin sinirle Ofladı. Kızın arkasından mutfağa girdi.

Arkadan kızın omuzlarını tuttuğunda Jisoo kafasını çevirdi sadece. Sonra önünde paketi açmaya devam etti.

Seokjin ise ellerini kızın omuzlardan beline indirdi. Gülümseyip sarıldı kıza. "Seokjin." Dedi Jisoo sırıtırken. Seokjin kafasını kızın omzuna koyup gülümsedi. "Efendim?"

"Dayak mi istiyorsun?"

"Sana sarılıyorum, ama sen beni tehdit ediyorsun." Gülerek önünü döndü Jisoo. Tezgaha yaslanıp çocuğun ellerini kendi beline koydu.

Seokjin sırıttı.

"Kaç aydık tanışıyoruz Seokjin?" Seokjin derin bir nefes verdi. "Üç olacak." Onu onayladı. Kollarını çocuğun omuzlarına çıkardı.

"Peki sence arkadaş mıyız?" Çocuk kızın nefesini yüzünde hissetti. Büyülenmiş bir şekilde mırıldandı. "Kesinlikle hayır."

"İyi." Kız çocuktan uzaklaşıp cips paketini açtı. Seokjin omzundan ayrılan kollarla ve hissedemediği nefesle öylece kaldı. Kalbi aşırı hızlanmıştı.

"Sen ciddi misin?" Dedi sinirle. "Ne?" Dedi ağzındaki cipsin ardından. "Bütün vücudumu kontrolden çıkardın ve şimdi cips mi yiyorsun?"

"Evet." dedi gülümserken. "Arkadaşlarım nikah tarihi alırken sen bana benimle çıkar mısın diye sormadın bile."

"Sormama gerek mi var?"

Güldü. "Sence?"

"Çok uydurma bir şey. Güvensizlik bu." Kaşlarını çattı Jisoo. "Soramıyorum demiyorsun da."

"Haha, komik kız. Yoongi'nin Hoseok'a olan evlenme teklifi ben planladım. Sence ben mi teklif edemem?"

"O zaman benimle sevgili olmak istemiyorsun?"

Kısa bir sessizlik oldu. Seokjin şaşkınlıkla kaşlarını çattı. "Söylediğim şeyden bunu mu anladın?"

"Başka bir nedeni mi var?"

"Siz kadınlar çok korkunçsunuz." Oluşan sessizlik üzerine Seokjin derin bir nefes verdi. "Elini ver." Kız elini tuttu yaslandığı tezgahta. Ellerini kızın yaslandığı tezgaha koyup gülümsedi.

"Sen benim için çok başka bir kadınsın, Jisoo." Kızın yüzüne yaklaştığını fark edebiliyordu. "Sevgilim olmanı çok isterim."

Güldü kız. "İyi miydi?" Dedi Seokjin sırıtırken. Jisoo dudağını ısırdı.

"Bana işkence çektirmeyi bırakacak mısın artık?" Çocuk ellerini kızın yüzüne çıkardı. Ellerini kızın yanaklarına yerleştirdi. Baş parmağıyla dudağının yerini buldu.

Jisoo titrek bir nefes verdi.

Seok dudaklarını kızın dudaklarına bastırdı. Kalp atışlarını kulaklarında hissediyordu.

Ellerini yavaşça kızın beline indirip kendine bastırdı.
Kız ise ağzından küçük bir inleme çıkardı.

Gülümsedi Seokjin.

Jisoo ellerini çocuğun yüzüne koyup ayrıldı dudaklarından. Nefes alırken konuşmaya başladı.

"Gözlerini görebilir miyim?" Seokjin yutkundu. Yavaşça çocuğun gözlüklülerini çıkardı.

Gözlerini farklı bir tarafa çevirdi Seokjin utançla. Gözlerine bakıyor olmalıydı.

Çocuğun yanağını okşadı kız. "Gözlerin çok güzel." Gülümsedi oğlan.

Dudaklarını tekrar birleştirdiler.

Seokjin hiç göremeyeceği bir kadına bağlanırken, Jisoo her şeyden güçlü bu adama olan sevgisini hatırladı.

Dudaklarını kızın boynuna indirdi hızla.

Jisoo çıkardığı inilti ile çocuğun tişörtünün uçlarını kavradı.

Biriyle tanışmak, büyük şeyler doğurabiliyordu. Hayatına biri almak çok kolaydı, hayatını nasıl etkileyeceğinden korkmasının sürece.

Seokjin biliyordu.

Sevmek için üç nedeni vardı.

Onun için her şeyi yapmak isterdi,

O onun için her şeyi yapmak isterdi,

Ve bunların hiç biri için görmelerine gerek yoktu.

Seokjin'in Jisoo'yu sevmesi için üç nedeni vardı. Neden bunu şimdi bulduğunu anlamaya başlıyordu.

Tişörtünü çıkardı.

"Sanırım sana aşık oluyorum." Oğlan konuştu. Kız derin nefesler ardından alnını yaslandığı çocuğa gülümsedi.

Nedeni mi?

Söyledi ya, aşık oluyordu.

three reasons to love Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin