Herkese merhaba yeni bir bölümle karşınızdayım umarım beğenirsiniz Ve lütfen yorum yapmaktan çekinmeyin yorumlarınız benim için çok değerli
~~~~~~~~~~~~~~
Eve geldiğimde Emre'yl Bora salonda televizyon izliyorlardı. Kapıdan geçerken onlara selam verdim ve odama geçtim.
Elimdeki torbaları yatağın üzerine bıraktım .
İki tane elbise almıştım kızıl saçlı olduğum için siyah veya beyaz bir elbise giymeyi düşünüyorum.
~~~~~~~~~~~~~~
Yatağımın üzerinden siyah elbisemi aldım. Göğüs dekolteli ve bel boşlukları trans paran bir elbise. Elbiseyi giydiğim de aynada kendime baktım "aslında taş gibi kızım ya" diyip siyah ucu açık platform topuklu ayakkabımı giydim. Makyaj masasının önüne oturup saçlarımı düzleştirme'ye başladım. Gözlerime de eyelinerımı çektikten sonra hazırdım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oda dan çıkıp Bora'nın yanına gittim "Nasılım şekerimm?" Dedim.
Bora bana hayranlık içinde baktı "Kayla nerde ve sen kimsin?" Beraber gülmeye başladık Bora da güzel bir takım elbise giymişti.
Birde papyon takmış hele hele bak sen şu Bora'ya "Neye bu kadar hazırlan'dın? Yoksa alt sınıfları tavlamak için mi bu halin" dedim ve yanına gidip papyonunu düzelttim .
Aynada kendimize baktık deve ve cüce gibiyiz. Omuzu'nun bir karış altındaydım. Emre'nin odaya gelmesiyle ikimizin de bakışları ona kaydı "Hadi gittmiyor muyuz?"dedi Emre "Hadi gidelim" dedim
Binadan çıktığımızda kapıda Boranın arabası duruyordu. Bora'ya bu ne der gibi baktım. Oda bana gel işareti yaptı bende onu takip etim.
Arabadan takım elbiseli biri indi sanırım şoför tutmuş Bora bana arka kapıyı açtı bende ona ayak uydurdum ve koltuğa oturdum oda arabanın arkasından dolaşıp yanıma oturdu.
Ön koltukta da Emre oturuyordu Emre de takım elbise giymişti."ne gerek vardı arabaya taksiyle giderdik" dedim ve Bora'ya baktım "Aaa koskoca Kayla Serti taksiye mi bindirelim? Olur öyle şey Allah bizi taş eder" dedi ve hemen ekledi" zaten taş gibiyiz de..." Diyip sırıtı "Keşke her gün böyle düşünceli olsan Bora Gür" diyip bende sırıtım.
Biraz gitikten sonra okula gelmiştik. Okulun bahçesinde bir kaç kişi vardı.Kızlar baya şıktı erkeklerde erik gibi kütür kütür .
Emre,Tuğçe ve Berki gördü ve bize "Ben gidiyorum sonra gelirim " dedikten sonra giti.
Bizde içeri girdi Bora biraz kokteyl almak için masaları oraya giti bende etrafta gezinmeye gitim .
Biraz sonra Bora ve Tuğçe geldi gidip bir masaya oturduk. Biraz sonra Tuğçe Boranın kulağına bir şeyler fısıldamaya başladı.
Müzik sesi çok yüksekti o yüzden hiç bir şey duyamıyordum. Bende onları umursamamayı tercih etim ve salona göz atım herkes dans edip gülüşüyorlardı.
Önüme döndüğümde Tuğçe elinde kokteyl ile bana yaklaşmaya başladı kulağıma eğilip bir şey söyliyiceken bir anda üstüme döktü.
"Lan mal! Ne yapıyon elinde bardak varken niye eğiliyosun?" Diyip aya fırladım ve üstümün ne durumda oluğuna baktım"Of abartma Kayla ıslak mendile sil geçer" dedi .
Tuğçe "Kanka biraz suyla ıslat geçer birşey olmaz" dedi Berk Bora "Tuğçe ne kadar sakarsın biraz dikkatli olsana" dedi.
"tamam ben lavaboya gidiyorum biraz sonra gelirim" diyip masadan uzaklaştım çıldıracağım ya salak Tuğçe.
Tuvalete girip kapıyı kapadım ve lavabonun önüne geçip elbisemi silmeye başladım " Gel de sinirlenme " diyerek sinirle elbisemi sildim.
Elbisemin temiz olduğuna kanat getirince kafamı kaldırıp aynada kendime baktım ve arkamda onu gördüm.
Bir anda sıçrayıp önümü döndüm Anıl "Ne yapıyorsun burda?" Dedi. Birde bana soruyo "Asıl sen ne yapıyorsun burda ?" Dedim ve onun bana gereksiz bir şekilde yakın olduğunu fark etim.
Verdiği nefes yüzüme çarpıyordu ve o güzel kokusu burnuma geldi sert ama güzel bir koku.
Anıl" Ben tuvaletimi yapmaya geldim de bakıyorum sen onun için yanlış yere gelmişsin" dedi .
Bide bana diyo ya kendi kızlar tuvaletine gelmiş birde bilmiş bilmiş konuşuyor" Bilmem farkında mısın? Ama burası kızlar tuvaleti" dedim ve onu omuzlarından iterek kapıya ilerledim ve bileğimden tutu ve beni duvara yasladı.
"Ne yapmaya çalışıyorsun" diyip duvarla arasından çıkmaya çalıştım ama iki elini de duvara koydu. "Belamı istiyosun hayırdır" dedim.
Anıl gülmeye başladı. Boyu biraz uzun olduğu için kafamı kaldırıp yüzüne bakıyordum "Ne gülyon be!!" Tekrar güldü ve "Evet bela istiyorum ne yapıcan" dedi ve sinsi bir şekilde baktı .
Gözlerini takip edince dudaklarıma baktığını fark etim bende onun dudaklarına baktım dudakları güzel ve biçimliydi alt dudağı üst dudağına göre daha büyüktü ama kötü durmuyor.
O gittikçe dudaklarıma yaklaştı. Ben sadece onu izliyordum. Gözlerimi kapatıp bende ona yaklaştım ve burnuma yoğun ve hoş bir koku geldi gerçekten parfüm zevki iyiymiş.
Nefeslerimiz birbirine karışırken. Kasıkların da oluşan ağrıdan dolayı iki büklüm kalmıştı "ahh ne yapıyosun kahpe" dedi ve bana acı içinde baktı " Aa Anıl Bey çok ayıp böyle sözler size hiç yakışmıyor "dedim ve ona orta parmağımı gösterip kapıdan dışarı çıktım.
Kapının üzerinde cidden Erkekler Tuvaleti yazıyordu. "Tüh karıştırmışım"diyerek alaycı bir şekilde salona döndüm ama her yer zifiri karanlıktı.
Müzik durmuş insanlar karanlıktan dolayı görün müyordu "Bora!!" "İbne Tuğçe!!" "Emre!!" Herkes neredeydi.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~ Helloooo Nasıl sizce ben beğendim Lütfen yorumlarınızı eksisik etmeyinn Sizi seviyorum
