Geleceğe dair bir öngörüden fazlasına sahipti Arden. Onu düpedüz kavramıştı. İlk zamanlar bunu zihninin bir aldatmacası olarak gördüyse de, yaşananlar onu buna ikna etmişti.
Arden'in zihnindeki gelecek, diğer ânların aksine, aynı düzlemde değildi. Kafasını karıştıran şey de buydu. Zihni sonsuz bir düzleme açılıyordu. Bu sonsuz karmaşanın içinde kayboluyordu. Bakalım kendisini bulabilecek miydi?
------------------------------------------
Araştırma merkezindeki ilk günüydü. Uzun zamandır çalışmak istediği yerdeydi. Bir çok araştırma biriminden oluşan merkez, büyük bir bölgede faaliyet göstermesinin yanında, dünyadaki en gözde merkezdi. Çok büyük bir alana kurulu koca bir binaydı. Bir çok ileri düzey çalışma bu noktada gerçekleşiyordu. Ancak bu başlı başına Arden için yeterli değildi. Aqrabuamelular hakkında araştırma birimine sahip iki merkezden biriydi. Arden'in bu arzusundaki sebep de buydu.
Gece heyecandan uyuyamamış, sabahın ilk ışığıyla heyecanını bastırmak için eline aldığı kahvesiyle yola koyulmuştu. Erkenden gidecek ve kendisinin aqrabuamelular hakkında araştırma biriminde çalışmak istediğini iletecekti. Bu birim on kişiden oluşan ve çok gözde olmayan bir ekip tarafından idare ediliyordu. Gözde olmamasının sebebi, araştırmalarının sonuçsuz kalması ve yeterli düzeye erişilmemesiydi. Bu sebepler aynı zamanda yeterli kaynağın ayrılmamasına ve önemini gittikçe yitirmesine neden oluyordu. Her şeye rağmen Arden bu birimde çalışmak konusunda kararlıydı. Aqumar sayesinde önemli sonuçlar alacağından emindi.
Merkezde çalışmaya başlayacak dört kişiyle beraber yönetim ve aynı zamanda personel planlama bölümüne geçti. Onları burada Profesör Sumati karşıladı. Sumati merkezin kurucularından ve en çok emek harcayan kişilerindendi. Aqrabuamelular hakkında birim kurulması da kendisinin arzusuydu. Hatta bir süre üzerinde çalışmış olsa da, diğer yöneticilerin itirazları üzerine daha önemli görülen birimlere geçişi sağlanmış ve nihayet şimdi yönetim ile ilgileniyordu. Bu birimin hâlâ çalışır durumda olması da onun sayesindeydi.
Sumati onları hiç konuşmadan karşılamıştı. Oturduğu sandalyesinde kimi zaman kalkarak elindeki dosyaları tek tek incelemiş ve her birinde dosyasını incelediği kişiyi gözlüğünün üzerinden dikkatlice süzmüştü. Karşısındakiler seslerini çıkarmaya cesaret edemiyorlar, ondan bir şey duymak istiyorlardı. Hareketleri sert ve ciddiydi. Bu Arden'in heyecanını arttırmış ve endişelendirmeye başlamıştı. Elindeki dosya Arden'inkine geldiğinde sandalyesinden kalkmış ve bir kaç sert adımdan sonra masasına dayanmıştı. Gözlüğünü düzelterek Arden'e baktı.
" Burası ciddi bir kurum." diye söze başladı. "Başarılarınızı, ödüllerinizi, kim olduğunuzu bir kenara bırakın. Dosyalarınızı okudum ve ..." diyerek elindeki dosyaları çöpe attı. "Burada da başarıyı yakalamak istiyorsanız geçmişinizi çöpe atın. Sadece kafanızdakiyle buraya gelin. Bizim ihtiyaç duyduğumuz onlar." Bunları dedikten sonra yavaş yavaş Arden'e doğru yürüdü. Arden'in önüne geldiğinde, ellerini belinde kavuşturarak: "Arden!" diye seslendi. "Aqrabuamelular hakkında çalışmak istiyormuşsun." Arden, kendisine gösterdiği ilgiden memnun "evet" diye seslendi. Sumati Yavaş adımlarla Arden'in arkasına geçerek: "Buna sevindim. Benim de uzun bir zaman ilgiyle çalıştığım bir alandı. Hala önem verdiğim bir birim. Uzun süre sonra bu birimde çalışmak için bir gönüllü bulmak güzel haber. Ancak ne yazık ki, dosyanda bir aqrabuamelu dostunun olduğu yazıyor. Bu durumda, çalışmalarına duygularını katmana izin veremem. Senin için felsefe birimini uygun görüyorum. Diğerlerine gelecek olursak: sizler de talep ettiğiniz savaş teknolojileri biriminde çalışabilirsiniz. Şimdi çıkabilirsiniz. Çalışmalarınızda başarılar. Unutmayın: sıkı çalışma ve disiplin."
Arden itiraz etmek istiyordu. Ancak Sumati çok kesin ve kararlıydı. Sesini çıkartacak gücü bulamadı. Sumati'nin söylemesi üzerine odadan çıktı. Üzgün olduğu yüzünden okunuyordu. Sumati'ye bir şey söyleyememesine kızıyordu. Aptal gibi hissediyordu.
Merkezin tek sosyal bilim birimi olan felsefe birimine gitmek için asansöre bindi. En üst katta binanın en güzel noktasına kurulmuştu. En azından güzel bir yer diyerek gülümsedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KREMATORYUMDAN MEKTUPLAR
Ciencia FicciónArden diğerlerinden farklıydı. Farklı şeyler görüp farklı şeyler biliyordu. Bir şeylerin farkındaydı. İşte Arden tarafından öte çağdan bizlere gönderilmiş mektuplar: bizi uyarması yanında öte çağdan olağanüstü bir maceraya davet ediyor. Buyrunuz.