Aqumar şanslı olanlardandı. Bir çok arkadaşı ormanda yanarak yok olmuştu. Belki de bizi bu yüzden krematoryumlarda yakıyorlar.
Bulunduğum şehrin yakınlarındaki bir ormanda yaşıyordu Aqumar. Aqrabuameluların henüz büyümediği zamanlarda tanımıştım onu. Bizden bile daha küçüktü henüz. Yavaş yavaş büyüdüğünü görebiliyordum, ama bize karşı olacaklarını göremiyordum. Son zamanlara dek insanlarla dostluk içinde oldular. Nefretleri ve öfkeleri birden bire doğmuş gibiydi. Ancak bunu bile anlamış değildik.
Ne bize ne diğer canlılara benzemiyorlardı. Nasıl ortaya çıktıklarını nasıl çoğaldıklarını bilemiyoruz. Bir aile kavramları yok ve canlılığın hiçbir evresini yaşamıyorlar. Yalnızca yanarak yok oluyorlar. Kül bile bırakmadan...
Tüm çalışma ve araştırmalara rağmen yaşamları bir sır olarak kaldı. Kendilerini güneşin hizmetkârları olarak görüyorlar. Bu yüzden onları güneşin doğurduğunu düşündük. Ancak onlar kendilerini yaratanın, insanların kirleri olduğunu söylüyorlar. Kendilerini besleyenin ve büyüyüp güçlendirenin de...
Aqrabuameluları beslemekten vazgeçin!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KREMATORYUMDAN MEKTUPLAR
Fiksi IlmiahArden diğerlerinden farklıydı. Farklı şeyler görüp farklı şeyler biliyordu. Bir şeylerin farkındaydı. İşte Arden tarafından öte çağdan bizlere gönderilmiş mektuplar: bizi uyarması yanında öte çağdan olağanüstü bir maceraya davet ediyor. Buyrunuz.