Yeniden güneş doğuyor. Yeni bir gün daha. Hiçbir şeyin yolunda gitmediği...
Artık daha çok acıtıyor her şey. Büyüdükçe gerçekler daha sert çarpıyor yüzüme.
Hayal ettiğim diyarlardan fazlasıyla uzak sadece çırpınıyorum hayatta kalabilmek için.
Her şeye rağmen belki güzel bir şeyler yaşarım diye umutlarım var hala. Yine de bitiremiyorum.Her gün tekrar ve tekrar. Düşünüyorum. Bazen beynimi delip geçen bu düşüncelerle kalıyorum ortalıkta.
Yaşıyor muyum tam olarak? Bu şeyler bir şaka olmalı. Birinin çıkıp bunların hepsi şakaydı demesine ihtiyacım var.
Gerçek olamaz bu hissettiğim şeyler. Her saniye ayrı ızdırap...
Sadece normal, normal bir hayat ve normal bir ben olmak istiyorum.Geçmiş ve travma şekline bürünmüş olaylar peşimi asla bırakmıyor.
İyiyim, iyi olacağım. Geçicek hepsi.
Derin bir nefes al...Hayır, geçmiyor. Bu kabus git gide büyüyor ve beni fazlasıyla korkutuyor.
Korkuyorum... Çok korkuyorum. Ne olur kurtarın beni bu dipsiz kuyudan!
Çıkamıyorum, kurtulmak için çırpınıyor ve çığlık atıyorum. Ama olmuyor. Her geçen gün daha iyi olmuyor.
Bedenimi esir almış bir şeytan. Kurtulamıyorum. Beni rahat bırakmıyor. Ve acımdan besleniyor.
Gözlerim kapanıyor. Uykuya dalıyorum. Gözlerimi açtığımda her şey daha iyi olmuyor. Daha çok uyumak istiyorum.
Sanki ölmüşüm ve zavallı kendimi uzaktan izliyorum.
03.05.2020
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ANKSİYETE GÜNLÜĞÜM
ChickLitHayattan gerçekten zevk almamak da bir çeşit intihar değil midir?