Karanlık bir gecede pencereme vuran Ay ışığı odayı aydınlatıyordu. Senin geçtiğini gördüm. Emindim sen olduğuna. Koşarak penceremi açtım. Soğuk yüzüme vurduğunda orada kimsenin olmadığını fark ettim. Etrafıma bakındım belki görürüm diye. Yoktun sen. Ama görmüştüm emindim.
Penceremi kapatır kapatmaz üzerime bir ağırlık bindi. Uyuşturuldum sanki. Yer beni kendine doğru çekmeye başladı. Düşmek istemiyordum ama düşüyordum. Engellemek istiyordum ama başka hiçbir şey yapamıyordum. Gittikçe çekildim yerin dibine. Dünyanın bütün yükü benim üzerimde gibiydi.
Karşı koymaya çalıştıkça daha da battım. İyice uyuştum. Hareket edemiyordum. Çığlık atmak istiyordum ama sesim çıkmıyordu.
Tamamen yere çöktüğümde gözlerimi açtım. Algılayamadım hiçbir şeyi. Olanlar gerçek değil miydi? Kabus mu görmüştüm? Nasıl uyuduğumu bile hatırlamıyordum. Saate baktım. 04:20
04.00 gibi yazmayı bırakmıştım. Sadece yirmi dakikada ölüp gelmiş olmalıyım. Karanlık odamda fazlasıyla ürpermiştim. Sanki aynanın içinden biri bana gülüyormuş gibi hissettim. Kimsenin görmediği şeyleri görüyor gibiydim. Sıkıca kapattım gözlerimi. Sarıldım yorganıma.
"Sadece bir kabus! İyi olacaksın" dedim kendime. En azından uyanmıştım.
Gerçekten yerin dibine çekiliyormuşum gibi bir gündü. Bütün enerjim sömürülüyordu sanki. Hislerim yok olmuştu. Yıllarca istediğim şey bu değil miydi? Hislerimden kurtulmak. Duygusuz bir ben olmak... Artık ağlamamak istiyordum. Çok güçsüz gözüküyordum. Acımasın diye yalvarıyordum atan kalbime.
Şimdi bütün göz yaşlarım yok olmuştu. Ağlamak istediğim halde akmıyordu tek damla. Ama hissediyordum. İçim kan ağlıyordu.
Yüzümde tek bir ifade yoktu. Kanayan yaram acıdan uyuşmuş muydu yoksa?
🌙
Hiçbir şey zevk vermiyor artık bana. Hiçbir şey yapmak istemiyorum. Müzik bile iyileştiremiyor bazen. Bomboş oturup her bir santimini ezberlediğim odama bakıyorum.
Ruhum kaybolmuş gibi hissetmem normal öyle değil mi? Her yere baktım ama bulamadım seni. Nereye gittin ruh ikizim? Yarım parçam sende kaldı. Çok eksiğim şu an. Güvende misin orada? Göremiyorum seni. Yıldızın hala gökyüzünde parlıyor mu? Duyabiliyor musun kahkahalarını?
Sarabilir miyim yaralarını? Ben ölürken seni kurtarırdım biliyorsun. Herkes dinleyecek şarkımızı. Ama sadece sen anlayacaksın melodisini. Sessiz çığlıklarımı sadece senin duyman için atacağım.
Ruhuna bir iz bırakacağım böylece asla sileyemeceksin onu. Kaybolduğunda takip etmen için bir harita çizeceğim sana. Bu fırtınadan canlı çıkacağım karşına.
Beni boğmaya çalışan şeytanlarla savaşacağım. Uzaklarda olan kalbime iyi bak. Söküp gittin benden onu.
Güneşin batışında hatırlıyor musun beni? Ben senin okyanusumdum sen benim yıldızımdın.
Eğer acımıyormuş gibi davranırsan daha çok yorulacaksın.
Bir kuş olsaydım daha hızlı gelebilir miydim yanına? Rüyalarda mı buluşacağız artık?
Endişelenmeden uyu. İyi olacaksın. Ben inanıyorum sana. Üstünü örtmeye geleceğim geceleri. Asla üşümeyeceksin. Kimse görmeden izleyeceğim seni. Bakacağım Ay gibi parlayan güzel yüzüne. Ninniler söyleyeceğim daha rahat uyuyabilmen için.
Sen uyanmadan uçacağım. Sakın yakalamaya çalışma beni. Ellerini yaralarım.
Kafesime geri dönmem lazım kimse görmeden.
Ötmediğimi görürlerse cezalandırırlar beni biliyorsun. Uyandığında bir tüy görürsen bil ki o bana ait.
Hiçbir karanlık sonsuza kadar sürmez. Elbet uçacağım istediğim gökyüzünde özgürce. Her kabusun bir sonu vardır. Uyandığımda iyi olacağım. Korksam da sarılacağım kendime.
Aklımdan çıkmayacaksın asla. Hiçbir şeyi unutamam. Harikalar diyarında geçirdiğimiz anları özlüyorum. Tekrar gidebilir miyiz oraya? Ellerimden tutup beni götürmeni istiyorum dünyanın öbür ucuna. Asla itiraz etmezdim. Bir kelebeğin ömrü kadar kalsaydı nefesim son dileğim sen olurdun yine.
Endişelenme. Yıldızların gökyüzünde gözükmemeleri orda olmadıkları anlamına gelmez. Bazen her şey karanlığa bürünmelidir ki yıldızlar en güzel şekilde parlayabilsin. Bazen kabus görmen gerekir uyanabilmen için.
27.12.2020
Sevgili Okuyucularım;Öncelikle nasılsınız? Umarım hepiniz iyisinizdir. İyi olmanızı umuyorum. Bu zor günlerde kendinize iyi bakın lütfen.
Söylemek istediğim bir konu var. Çok da iç açıcı olmadığı için üzgünüm. Ama bir kaç seferdir kitabımının kopyalandığını görüyorum. Her yazarın kendine özgü bir yazı stili vardır ve ona özgüdür. Benim de kendimce kendi dünyamda yarattığım bazı özel şeyler var. Eğer yazmak istiyorsanız lütfen kendiniz olun. Kendi içinizden geçenleri yazın. Başkasının yazı stilini ve kullandığı teknikleri çalmaya kimsenin hakkı olmadığını düşünüyorum. Yeri geliyor bir bölüme 3-4 saatimi harcıyorum. Tripli yazar havasına girmek istemiyorum ama bir daha böyle bir şey görürsem telif atacağım kitaplarınıza.
Bu arada güzel bir konudan bahcedecek olursak bugün 2k olduk. Çok ama çok mutluyum. Tekrardan çok teşekkür ederim. Kendinize iyi bakın. Sonraki bölümlerde görüşmek üzere...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ANKSİYETE GÜNLÜĞÜM
ChickLitHayattan gerçekten zevk almamak da bir çeşit intihar değil midir?