Starry Night

52 10 8
                                    

Bir varmış bir yokmuş. Küçük bir kız çocuğu etrafta koşturur dururmuş. Çok zayıf ve ince kolları; çelimsiz, küçük bir bedeni varmış. Kimse bilmezmiş içindeki sihirli dünyayı. Dışardan gözüken sadece bir beden ve insanların kör gözleriymiş çünkü.

Herkes kolayca onu kırabilirmiş. Oda bir köşeye çekilip ağlarmış her seferinde. Tek yapabildiği buymuş çünkü. Bilmiyormuş her yara aldığında daha da güçlendiğini. Zaten onu sihirli yapan da buymuş. Hiçbir şeyin farkında değilmiş. Ama o içinde sihirli bir güçle doğmuş. Yıllarca birinin gelip onu kurtarmasını beklemiş. Meğer bilmiyormuş! Tek kurtarıcısı kendisiymiş...

Günlerden bir gün bu acıya bir son vermek istemiş. Yaşamanın hiçbir anlamı yokmuş artık. Her şey ona çok fazla acı veriyormuş. Aldığı nefes diken gibi tüm vücuduna batıyormuş.

Derin bir nefes almış. Büyük bir soğukkanlılıkla yapmalıymış bu işi. Kendinin katili anca bu şekilde olabilirmiş.

Tam o sırada gözünü kör edercesine bir ışık parlamış. Duyduğu melodi kulaklarını büyülemiş. Bu gökten düşen bir yıldız mıymış?

Şaşkınlıkla etrafına bakıp ne olup bittiğini anlamaya çalışırken yıldız konuşmuş:

"Sen bana her gece hayallerini, umutlarını anlattın. Ben de ninniler söyleyerek seni uyuttum. Göz yaşlarını karanlıkta saklamaya çalıştın ama ben ışığımla hepsini gördüm. Bu koca galakside en parlak yıldızın ben olduğumu söyledin. Ama bilmiyordun. En parlak yıldız senin kalbindi. Şimdi kimse dinlemese de seni ben dinleyeceğim. Kimse tutmasa da ellerinden ben tutacağım. Kimse inanmasa da sana ben inanacağım. Çünkü ben senin içindeki o sihirli gücüm. Ben kalbinde parlayan o kimsenin göremediği yıldızım. Ben senim...

Canım dostuma @derya571 itafendir.

ANKSİYETE GÜNLÜĞÜMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin