Şarkı bölümden bağımsız. Önermek için koydum ama sanki daha önce de koymuştum? 🤔 KUKLA ficime koymuş da olabilirim...🤔
Neyse ne, öneri işte~ ~
"Sana göstermek istediğim bir yer var Aneliya." sevinçli bir şekilde kendini hazırlayarak söylemişti ki onunla birlikte onun duymayacağı şekilde tekrar etmiştim, "Şelale"
Gözlerimi onunkilere getirip, "Nerede?" diye sorduğumda, "Yakınlarda, şu ağaçların hemen arkası. Gitmek ister misin?" demişti.
"Olur"
"O hâlde gel" önden giden adımları ile sakin adımlar atan beni biraz geride bırakıp şelaleye ilerlediğinde ağaçlardan gelen hışırtıyla bakışlarımı yukarılara çevirdim.
"Sakin ol, geliyorum."
Bakışlarım önüme döndüğünde karşıma başka bir silüetin daha çıkacağını beklemiyordum.
"Kimsin sen?"
"Your death"
Adımları bana geliyorken benim adımlarım geriye gidiyordu.
Bu da nerden çıkmıştı şimdi...
"Ne istiyorsun benden?"
"Your soul"
"Ne..."
O üstüme geldikçe geriye giden adımlarımın bir uçurumda son bulacağını bilememiştim. Boşluğa gelen tek ayağım ile sarsaklandığımda biri beni tutmuştu.
"Soo Min!"
"Arkamdan geldiğini sanıyordum, neden geriye doğru adımlıyordun?"
"Ben... Bir siluet..."
"İstersen şelaleyi falan boşverelim, iyi görünmüyorsun."
"Hayır, görmek istiyorum."
"Pekâlâ, o hâlde gözden kaybolmaman için elinden tutacağım."
"Ah... Tamam"
Böylesi en iyi olanı olabilirdi. Gölgeler ya da yaratıklar bir insan gelince kayboluyordu.
Şelalenin karşısına geçen Soo Min elini uzatıp "Tut elimi" demişti, bende ondan destek alıp karşıya geçmiştim.
"Lütfen olabildiğince yanımda kal."
Dediğine karşı küçük bir çocuk gibi kafa sallayıp yanında yürümeye başladığımda aynı zamanda düşündüm.
Bedenimde, ruhumda ya da bende olan şey neydi de tüm yaratıklar beni istiyordu? Onların neyine yarayacaktım ben? Acaba o ikinci gölge de bana kocası olduğunu söyleyip diretir miydi? Ya boynum...
"Aneliya?"
"Hı?" Soo Min'in seslenmesi ile düşüncelerimden arınıp ona bakmıştım.
"İyi olduğuna emin misin?"
"İyiyim"
"Pekâlâ, söyle bakalım, hangi yoldan gitmeliyiz?"
Önümüze tıpkı hayalimdeki gibi iki yol çıkması sağ yolda yaratığın olduğunu söylemişti.
"Sağ taraf sence nasıl?"
"Onun sonunda ışıklar bitiyor gibi."
"İyi ya, aksiyon yaşamış oluruz."
"Aksiyon yaşamak istemiyorum. Sadece biraz gezip gidelim."
"O hâlde ayrılalım?"
"Az önceki olandan sonra mı? Hayır!"
"Hadi ama Soo Min!"
"Diretme Aneliya"
Küçük bir çocuk gibi dudak büzdükten sonra "Pekâlâ" demiş, adımlarını sol taraftaki yola çeviren Soo Min'in arkasından gider gibi yapıp sağ yola sapmıştım.
"Aneliya!"
Koşmak denecek hızlı adımlarla yolun sonuna ilerlediğimde büyük bir istekle yaratığı görmeyi beklemiştim ama yol bitmişti...
"Ne? Hayır, devamın var senin!" mağaranın duvarlarına vurarak sanki yıkıp yolu açacakmış gibi beklemiştim ama bilebilirsiniz ki umutsuz vaka ile sonuçlanmıştı.
"NEYDİ GÖRDÜKLERİM O ZAMAN?"
Omuzlarımı düşürüp duvara bakmaya devam ettiğimde nihayet koşan adımları yanımda bulan Soo Min, "Neden bu kadar inatçısın?" diye konuşmuştu hızla alıp verdiği nefesleri ardına.
"Dediğin yola gidelim Soo Min." aynı pozisyonda yavaş adımlar atıp yürüdüğümde Soo Min tek kaşı havada, anlamaz bakışlar attı.
"Aneliya, bir şey mi bulmaya çalışıyorsun?"
Ne demeliydim...? Ever bir şey bulmaya çalışıyordum ama bunu söylemem doğru olur muydu?
"Bu neyi değiştirir?"
"Yani tahminim doğru. Peki ne bulmak istiyorsun?"
"Bende bilmiyorum."
"Ne?"
"Bulmak istediğim şeyin ne olduğunu bilmiyorum Soo Min."
"Sanırım geri dönmemiz en iyisi olacak. Biraz dinlenmeye ihtiyacın var."
Koluma girerek mağaranın çıkışına yönlendirdiğinde ikimizi, mağaranın ağzı açık değildi.
"Bu ne böyle? Yanlış yoldan falan mı geldik? Ama tek yoldu."
"Yine çeviriyorsun sen?" Soo Min'in aksine ben etrafa bakınarak onu görmeye çalışıyordum ama görünürde bir şey yoktu.
"Bu düzensiz hareketlerden vazgeç!"
"Come here, Aneliya."
Bu aynı ses değildi... Bu ses o varlığa ait değildi. Başka bir varlık... Belki de uçuruma götüren...?
"Bir bela daha mı?"
~•~
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bu bölüm öncekinin devamı niteliğindeydi. Sonraki bölüm bilmem ne zaman gelir.
Belki okuyan herkesin(!) yorum atmasından sonra?
Destek vermek bu kadar zor olmamalı... Okuyup sadece okumakla bırakmak...
