Hadi yorum vermek için kendinizi hazırlayın da bu gariban yazarınızı mutlu edin :)
~~~"Aneliya!"
Gözlerimi hızla açıp gelen sese seslenmek istemiştim ki her şeyin normale dönmüş olduğunu gördüm.
Etrafa tedirgince bakınmış, açık pencerenin aydınlanmış gökyüzünü gösterdiğini de fark ettim.
"Az önce olanlar bir hayal miydi? Kafayı mı yiyorum yoksa?"
"Anel!"
Kapıyı bir anda açan Yoora'ya şaşkın olan bakışlarımı gönderiyorken o, sorgulayıcı bakışlarını gönderiyordu.
"N'apıyorsun?"
"Ah... Sadece pencereden dışarıyı izliyorum."
"Hadi gel, yemek yiyeceğiz."
"Bekle! Buraya geldiğimizin kaçıncı günü?"
Yüzüme anlamlandıramadığım bakışlarını göndererek konuştu,
"İkinci""Ah..."
Filmlerde olan o saçma kurgulardan biridir de ilk gündeyimdir hâlâ diye bir o kadar saçma düşünmüştüm ki bu alnıma bir tane şaplatmama sebep olmuştu.
Ama bir saniye... Geceyi ne ara geçirmiştim de ikinci güne ulaşmıştım?
"İyi misin Anel?"
"İyiyim"
"Gel hadi, saat 10'a kadar uyuduğuna göre fazla yorulmuş olmalısın."
"Ne?"
Merdivenlerden iniyorken dediği ile şaşırmıştım. Zaten ikinci güne ne ulaştığıma şaşırıyorken üstüne saatin 10 olması...?
"İyi uyudun mu bari?"
Bir de soruyor...
Uyumanın yanından bile geçmedim ama dinç hissediyordum."Hıhı..."
Eminim bir şeyler dönüyordu ve benim olanları Yoora'ya anlatmam gerekiyordu ama yaptığım susmaktı.
"Günaydın kızlar"
Salonun kapısına yaslanarak elindeki lalipopla bizi karşılayan Yeol'e göz devirip salona giriyordum ki belimin ondan olmayan tarafını kavrayarak durdurmuştu.
"Hey, ne bu bad girl havaları? Sen içine kapanık, kitapkolik bir kızdın."
"Elini çekmeye ne dersin? Yoksa..."
"Yoksa seninle ilişkiye girerken kullanabileceğim bir elim olmayacak mı?"
"Ne saçmalıyorsun sen?"
"Ne kadar gıcık, sevimsiz ve soğuk bir kız olsan da, o bol giysilerinin altındaki ince ve fit vücudu biliyorum ben."
"Beni gizlice izledin mi yani?"
"Sadece uğraşmak için peşinden geliyordum ki okulun soyunma odasında elbiselerini çıkarırken ve giyerkenki sunduğun görüntü hatrına bundan vazgeçip seni izlemiştim, evet."
"Sanırım artık bu durumu bir daha yaşayacak bir göze sahip olmayacaksın. Ne yazık."
Alaycı sırıtışım ardına düz hâl alan suratımla tam gözüne yumruk savuruyordum ki arkamda duran beden buna engel olmuştu.
Bakışlarım arkamdaki bedene döndüğünde çatık kaşları ile gözlerime dik bakışlar gönderiyor, tuttuğu bileğimi sıkıyordu.
"Bırak kolumu Min Hyuk!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
blaČk shadÓw
Fanfic"Bir gölgeden daha yakınım benim için var olan vücuduna." Konusu önceden ayarlanmış olunup, Başlama tarihi: 20.04.20 Bitiş tarihi: 24.07.20 © #sweet-kookiem