Birer yudum su içtik, Enhar-ı aşktan.
Ben bu hırçın kıza zaten aşıktım en baştan.
Bir melekti benim gözümde kendisi,
Bende fâniyim dedi aynı senin gibi
On sekizine daha bu sabah beni öperken girmiş,
İsteği kırmızı bir şarapmış beni öpmesi bahane imiş.
Kasabalar yıktım bu kız için,en güzel barı önüne serdim.
Kırmızı bir şarap doldurdum kadehine,
O kadar mutlu oldu ki şarabı içmeyi unuttu,
Tuttu elimden gülistana sürükledi,
Bir papatya kopardım kulağının üstüne diktim,
Bir bülbülün peşine düştü bende onun,
Bülbülü ra'na idi kendisi.
Ben oldum esri,o her dem hürremdi,
Lakin gözlerime daldığında artık o da bir esirdi.
Bir ceylan katlettim onun için,
Akşam ateş başında şarapla yemişiz,
Şarabı fazla kaçırmışım ifşa-i raz eyledim sevgimi.
Beth,
Hırçın,yaramaz,utangaç kız.
Dudağındaki ıslaklık,gerdanındaki beyazlık,
Nikabını açtığında ortaya çıkan çehrendeki utangaçlık,
Ve bağlanmam dememe rağmen mahcubiyetimle sana bağlanmışlık,
Artık biz biriz Enhar-ı aşktan beri.
©salasta
