9.bölüm

296 15 13
                                    

"Seni istediğin gibi sevmiyor olması, bütün benliğiyle sevmediği anlamına gelmez."


❤🤍medya da ki  klip ve şarkıyı kesinlikle izleyip dinlemelisiniz...bu arada klip after filmine ait - yani bu fic'e ait-❤🤍



Yurda geri dönerken lisa kolonlardan yayılan heavy metal parçaları­nın sözlerine eşlik ediyordu ve kibarca camları kaldırmayı önermeme rağmen jimin bütün camları indirmişti. Bütün yol boyunca sessizdi ama uzun parmaklarıyla direksiyona vurarak tempo tutuyordu. Gerçi beni ilgilendirmezdi. 

"Daha sonra uğrarım, lisa" dedi lisa yolcu tarafından inerken. lisa başıyla onaylayarak kapımı açtı. "Hoşça kal, jinnie," dedi jimin alaycı bir tavırla sırıtarak. Gözlerimi devirdim ve lisa'nın peşinden yurda girdim. 

Hafta sonunun geri kalanı çabucak geçti ve jimin'den uzak dur­mayı başardım. Pazar sabahı alışveriş yapmak için erkenden dışarı çıkarken odaya gelemeden gitmiştim ve gittiğinden emin olduktan sonra döndüm.Aldığım yeni giysiler küçük şifonyeri doldurmuştu ama onları kaldırırken jimin'in tiksindirici sesi kulaklarımda çınlıyordu: Kiliseye değil' bir partiye gittiğimizi biliyorsun, değil mi?Yeni giysilerim için de aynı şeyleri söyleyeceğini tahmin edi­yordum ama bir daha Steph'le partilere veya jimin'in dolabileceği yerlere gitmemeye karar vermiştim. İyi bir arkadaş değildi ve onunla didişmek çok yorucuydu.


Sonunda pazartesi sabahı geldi. Bu benim derslere katılacağımilk gündü ve bundan daha hazırlıklı olamazdım. Duş alabilmek veacele etmek zorunda kalmamak için -ortalıkta erkekler olmadan-erkenden uyandım. Düğmeli beyaz gömleğim ve pilili bronz rengi eteğim mükemmel bir şekilde ütülenmiş, giyilmeye hazırdı. Giyindim, saçlarımı topladım ve çantamı omzuma astım. Gitmeye hazırdım -geç kalmayacağımdan emin olmak için on beş dakika erken çıkıyordum ki lisa'nın alarmı çaldı. Gözlerini açmadan düğmeye basarak alarmı susturdu ama onu uyandırmam gerekip gerekmediğini merak ettim.


Dersleri benimkilerden geç başlıyor veya derslere girmeyi planlamıyorolabilirdi. İlk ders gününü kaçırma düşüncesi beni huzursuz ederdiama o ikinci sınıf öğrencisi olduğundan belki de her şeyi kontrolaltına almıştı.  Aynaya son kez bir göz attıktan sonra ilk dersime gitmek içinçıktım. Kampüs haritasını incelemek iyi bir fikir olmuştu ve ilk bi­namı yirmi dakika içinde buldum. Birinci sınıfların tarih dersine girdiğimde amfi bir kişi dışında boştu. Bu kişinin de dakik olmaya özen gösterdiği belli olduğundan hemen yanına oturdum. İlk yeniarkadaşım o olabilirdi.

 "Herkes nerede?" diye sordum. Gülümsedi. Sadece gülümsemesi bile beni rahatlatmıştı. "Muhtemelen buraya zamanında gelebilmek için kampüste koşturuyorlardır," diye şaka yaptı ve ondan hemen hoşlandım. Benim de düşündüğüm aynen buydu.

"Adım Jennie kim" dedim ve ona dostça gülümsedim."namjoon" dedi ilki kadar hayranlık uyandırıcı bir gü­lümsemeyle. Dersten önce geri kalan zamanımızı konuşarak geçirdik.O da benim gibi İngiliz Edebiyatı eğitimi alıyordu ve Dakota adındabir kız arkadaşı vardı. Ona kai'nin benden bir yaş küçük ve bir sınıf geride olduğunu söylediğimde Landon ne benimle alay etti ne de sohbetimizden soğudu. Daha sık görmek istediğim biri olduğuna karar vermiştim artık. Amfi dolmaya başlarken, Landon la kendimiziprofesöre tanıtmaya çalıştık. Sonrasında günün kalanında dört yerine beş ders aldığım içinpişmanlık duymaya başladım. Seçmeli İngiliz Edebiyatı dersime koş­ turdum -neyse ki günün son dersiydi- ve zorlukla yetişebildim. 


namjoon'un ön sırada oturduğunu ve yanındaki sandalyenin boş olduğunu görünce rahatladım. "Tekrar selam," dedi ben otururken gülümseyerek. Profesör derse sömestr programını dağıtarak ve kısaca kendini tanıtarak, neden profesör olmayı seçtiğini açıklayarak ve konudan duyduğu heyecanı sergileyerek başladı. Üniversite liseden farklı olduğu, profesörler öğrencileri sınıfın önüne çıkarıp kendini tanıtmaya veya başka gereksiz, utanç verici şeyler yapmaya zorlamadığı için sevindim.

Profesör okuma listemizi açıklarken kapı aralandı ve Jiminsendeleyerek içeri girerken elimde olmadan homurdandığımı duydum."Harika" dedim kısık sesle, elbette aslında böyle düşünmüyordum.


AFTERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin