14.bölüm

190 16 1
                                    

"İnsanları iyileştirmeye çalışmaktan vazgeçmelisin, Jennie. Yoksa bütün hayatını böyle geçirirsin ama sonra onları değiştirme konusunda başarılı olsan bile senden geriye bir şey kalmaz."

┏━━━━━°❀•°:🎀:°•❀°━━━━━┓

Oyun devam etti. Rose, Hoseok ve jungkook'u öptü. lisa bize ilkseks deneyimini anlattı. taehyung diğer kızı öptü.Kendimi hormonları coşmuş, uyumsuz punk çocuklardan oluşmuşbu grubun içinde nasıl bulmuştum?"jennie, doğruluk mu cesaret mi?" diye sordu hoseok."Neden soruyorsun ki? Doğruluk diyeceğini hepimiz bili-"diyebaşladı jimin."Cesaret," dedim onları ve kendimi şaşırtarak."Hmm... jennie, senden yapmanı istediğim şey... bir shot votkayıtondiple," dedi hoseok, gülümseyerek."Ben içki içmem.""Zaten amaç da bu.""Bak, eğer yapmak istemiyorsan..." diye başladı tae ve jiminile rose'nin bana kahkahalarla güldüğünü gördüm."Tamam, bir shot" dedim. jimin'in buna verecek başka bir aşa­ğılayıcı cevabı olduğundan emindim fakat göz göze geldiğimizde bana tuhaf gözlerle baktığını fark ettim.


Biri bana şeffaf votka şişesini verdi. Kazayla burnumu tepesine değdirerek alkolün kokusunu aldım ve burun deliklerim yandı. Etrafım­ dan yükselen kıkırtılara aldırmamaya çalışırken yüzümü buruşturdum. Benden önce o şişeye değen bütün o ağızları düşünmemeye çalışarakşişeyi kaldırıp bir yudum aldım. Votka mideme kadar her yerimi yaktı fakat yutmayı başardım. Tadı iğrençti. jimin dışında herkes alkışlayarak gülüştü. Onu tanımasam kızdığını veya hayal kırıklığına uğradığını sanırdım. Çok tuhaf biriydi. Kısa bir süre sonra yanaklarımın ısındığını hissettim ve sonra içmeye zorlandığım her yudumda damarlarımda dolaşan az miktardakialkol biraz daha arttı. 


Söyleneni yaptım ve itiraf etmeliyim ki hemen kendimi gayet rahat hissettim. Bu bana kendimi iyi hissettirmişti. Bu duyguyla her şey biraz daha kolay görünüyordu. Etrafımdaki herkes öncekinden biraz daha eğlenceli görünüyordu. "Aynı meydan okuma," dedi hoseok gülerek ve beşinci kez şişeyi bana ermeden önce bir yudum da kendisi aldı. Son birkaç turdur etrafımda  olup biten doğruluk ve cesaret seçimlerini hatırlayamıyordum bile.

Bu kez elimden kapılmadan önce şişeden bir iki yudum alabildim."Bence yeterince içtin," dedi jimin ve şişeyi hoseok'a verdi. taeiçkiyi yudumladı.Park Jimin kim oluyordu da bana yeterince içtiğimi söylüyordu?Diğer herkes içtiğine göre ben de içebilirdim. Şişeyi tae'nin elindenkapıp tekrar içecekken, şişe dudaklarıma değmeden önce jimin'ebakarak arsızca sırıttım."Daha önce hiç içki içmediğine inanamıyorum, Jennie. Eğlenceli,değil mi?" diye sordu jungkook. Güldüm. Annemin sorumsuzlukla ilgili nutukları zihnimi doldurdu ama hepsini bastırdım. Sadece bir gecelikti."jimin, doğruluk mu cesaret mi?" diye sordu rose. "Cesaret,"diye cevap verdi elbette."Jennie'yi öpmeni istiyorum," dedi rose ve jimin'e sahte bir gülümsemeyle baktı. jimin'in gözleri iri iri açıldı ve alkol her şeyi daha heyecan verici yapmasına rağmen, gerçekten koşarak ondankaçmak istiyordum.


"Hayır, benim bir erkek arkadaşım var," dedim o gece herkesi kendime yüzüncü kez güldürerek. Bana gülüp duran bu insanlarla neden takılıyorum ki?"Ee? Sadece bir meydan okuma. Yap işte," dedi rose beni zor­layarak."Hayır, kimseyi öpmüyorum," diye çıkışarak ayağa kalktım. jimin bana bakmadan bardağındaki içkisini yudumladı. Kızmış olma­sını umuyordum. Aslında, kızıp kızmaması umurumda bile değildi.Onunla böyle atışmaktan sıkılmıştım. Benden nefret ediyordu ve buçok büyük bir kabalıktı.Ayağa kalkarken alkol etkisini gerçekten gösterdi. Sendeledim ama kendimi toparlamayı ve yürüyerek gruptan uzaklaşmayı başardım. Her nasılsa kalabalığın arasından geçerek doğru kapıyı buldum. Dışarı Çıkar çıkmaz sonbahar esintisi yüzüme çarptı. Gözlerimi kapadım veartık tanıdığım taş duvara gidip oturmadan önce derin derin nefes alıp verdim.

AFTERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin