Lanet olası Tolstoy'un eserlerinin altını çizerken seni sevdiğimi anlamıştım...
Annem ve kaiyle kahvaltı yapmak acı verecek kadar yavaştı. Annem "çılgın gece" konusuna geri dönüp duruyor, her fırsatta yorgun olup olmadığımı, başımın ağrıyıp ağrımadığını soruyordu. Tamam, önceki gece benden hiç beklenmeyecek bir şeydi fakat bunu tekrar tekrar duymaya gerçekten ihtiyacım yoktu. Her zaman böyle mi olmuştu? Benim için en iyisini istediğini biliyordum ama şimdi ben üniversiteye başlamışken daha da kötüleşmiş gibiydi; belki de bir haftalığına ondan uzaklaşmak, onu yeni bir gözle görmemi sağlamıştı."Nerede alışveriş yapabiliriz?" diye sordu kai krep lokmaları ağzındayken. Omuz silktim.
Keşke kai yalnız gelseydi. Onunla zaman geçirmek hoşuma gidebilirdi. Hayatımdaki bütün detayları -özellikle de kötü olanları- anneme anlatmaması konusunda onunla konuşmam gerekiyordu ve yalnız kalabilseydik bu da daha kolay olurdu."Bloğun diğer tarafındaki alışveriş merkezine gidebiliriz. Bölgeyi henüz çok iyi tanımıyorum," dedim yumurtalı ekmeğimin son parçalarını bölerken."Nerede çalışmak istediğine karar verebildin mi?" diye sordu kai."Henüz emin değilim. Belki bir kitabevi olabilir. Yayıncılık ya ila yazarlıkla ilgili bir staj filan bulabilsem çok iyi olur," dedim. Annem gururla gülümsedi."Bu harika olur; üniversiteyi bitirene kadar çalışabilir, sonra da tam zamanlı olarak devam edebilirsin," dedi gülümseyerek.
"Evet, bu ideal olur," diyerek alaycılığımı gizlemeye çalıştım fakat kai hemen fark etti ve masanın altından elimi tutarak komplocu bir tavırla sıktı.Çatalımı ağzıma götürürken metal tadı bana jimin'in dudağındaki piercing'i hatırlattı. Bir an için duraksadım. Kai bunu da fark etti ve bana meraklı gözlerle baktı. jimin'i düşünmeyi bırakmam gerekiyordu. Hemen. kai'ye gülümsedim ve elini dudaklarıma götürerek öptüm.Kahvaltıdan sonra annem bizi dev gibi ve kalabalık bir yer olan Benton AVM'ye götürdü. "Ben Nordstrom'a gidiyorum; hazır olunca sizi ararım," dedi ve çok rahatladım.
Kai yine elimi tuttu ve mağazaların arasında dolaştık. Bana cuma günü oynadığı futbol maçını ve zafer golünü atışını anlattı. Onu ilgiyle dinledim ve hepsinin harika olduğunu söyledim."Bugün çok hoş görünüyorsun," dedim. Gülümsedi. Mükemmel beyaz dişleri hayranlık uyandırıcıydı. Vişneçürüğü renginde bir hırka, hâkî pantolon ve mokasen ayakkabı giymişti. Evet, gerçekten mokasen giyiyordu ama güzeldiler ve bir şekilde kişiliğini yansıtıyordu."Sen de öyle, jennie" dedi ve yüzümü buruşturdum. Berbat göründüğümü biliyordum fakat o her zamanki gibi bana bunu söylemeyecek kadar nazikti. Nasıl göründüğümü yüzüme vurmakta bir saniye gecikmeyecek jimin'in aksine. Iyy, jimin.
Bay Kabayı kafamdan atmayı umutsuzca istediğimden hırkasının yakasından tutarak kai'yı kendime çektim. Onu öpmek için uzandığımda gülümseyerek geri çekildi."Ne yapıyorsun, jennie? Herkes bize bakıyor." Bir kulübede güneş gözlüklerini deneyen bir grup yetişkini işaret etti. Oyuncu bir tavırla omuz silktim. "Hayır, bakmıyorlar. Baksalar ne olur ki?" Gerçekten umurumda değildi; genellikle umursardım ama şimdi kai'nın beni öpmesine ihtiyacım vardı. "Sadece öp beni lütfen," diye yalvardım.Gözlerimdeki umutsuzluğu görmüş olmalıydı çünkü çenemi kaldırarak beni öptü. Nazik, yavaş, sakin bir öpücüktü. Dili benimkine belli belirsiz değdi ama güzeldi. Tanıdık ve sıcak. İçimde bir kıvılcım çakmasını bekledim ama öyle bir şey olmadı.
kai'yi Jimin'le kıyaslayamazdım. kai sevdiğim erkek arkadaşımdı ve jimin bir sürü kızla takılan serserinin tekiydi."Neyin var senin?" diye sordu kai ben bütün vücudunu kendiminkine bastırmaya çalışırken.Kızararak başımı iki yana salladım. "Hiç, seni özledim, hepsi bu," dedim. Ah... bir de dün gece seni aldattım, ondan diye ekledi bilinçaltını. Buna aldırmamayı seçtim. "Ama, kai" dedim, "lütfen yaptığım her şeyi anneme yetiştirmekten vazgeçer misin? Bu beni gerçekten çok huzursuz ediyor. Onunla yakın olman hoşuma gidiyor fakat beni ispiyonladığında kendimi çocuk gibi hissediyorum." Bunu içimden atmak iyi gelmişti."jennie, çok özür dilerim. Sadece senin için endişeleniyordum. Bunu bir daha yapmayacağıma söz veriyorum. Gerçekten."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AFTER
FanficJimin bir uyuşturucu gibiydi; ondan bir parça aldığım her seferinde daha fazlasını istiyordum... ✩。:*•.───── ❁ ❁ ─────.•*:。✩ ·͙⁺˚*•̩̩͙✩•̩̩͙*˚⁺‧͙⁺˚*•̩̩͙✩•̩̩͙*˚⁺‧͙⁺˚*•̩̩͙✩•̩̩͙*˚⁺‧͙ *̣̥☆·͙̥‧❄‧̩̥·‧•̥̩̥͙‧·‧̩̥˟͙☃ ☃˟͙‧̩̥·‧•̥̩̥͙‧·‧̩̥❄‧·͙...