Çünkü sırf güneş geceyi sevmedi diye, ay doğmayı bırakmaz 🌑🌕
***
Yol üstü Derin 'i de alıp okula doğru yürümeye başladım.Evlerimiz pek uzak sayılmazdı bundan dolayı beraber gidip gelirdik.Okula geç kalmamak için hızlı hızlı yürüyorduk. Okula vardığımızda binaya göz gezdirdim.Özel bir okuldu. Ve bina gercekten muazzamdı. Biz okula dalmışken zil sesi bizi kendimize getirdi.Koşarak okula daldık. Sınıfımızı aramaya başladık. Nihayet sınıfımızı bulduğumuzda Derin kapıyı tıklatıp içeri girdi. Ben de peşinden ilerledim.Orta yaşlarda bi kadın ders anlatıyordu. Bizi görünce pek de olumlu olmayan bi bakış attı.
"Hocam biz yeni öğrencileriz." diye söze girdi Derin.
"İsimleriniz ne?"
"Yaprak"
"Derin"
Tamam boş bir yere oturabilirsiniz.
Derinle birlikte kapı tarafı en arka sıraya oturduk.Önümüzdeki sıralar boştu ama biz en arkaya oturmaya karar verdik. Ders biyolojiydi.Ve benim sözelim daha ağır basıyor. Sıkılıp kafamı sıraya koyup duvarı seyretmeye başladım. Duvar da ne güzel bee.O sırada kapı çaldı. Kafamı kaldırmadan sesleri dinledim .Bi kız hocadan özür diliyordu sanırım.
Gözlerimi daha fazla açık tutamayarak yumdum.
"Sıramdan kalkın! "
Tanıdık gelen sesle başımı kaldırdım. Gördüğüm suratla şok oldum .Derin de öyle gözüküyordu. Bu çocuk başıma az bela açmamıştı. Bu yüzden onunla muhattap olmayacaktım. Büyülük bende kalsın (bu boyla biraz zor ama).Onu takmayıp önümüze döndüğümüzde bu sefer daha sert bir şekilde konuştu.
"Kalkın, yoksa olacaklardan ben sorumlu değilim! "
Derin araya girdi.
"Çok merak ettim şimdi ne olacak acaba?"Eren'le birlikte gelen çocuklar önümüze oturmuştu. Erenle birlikte 5 kişilerdi.Önümüzdeki çocuk sesleri duyunca heyecanla arkasını döndü.
"Oha kavga var! Bunu kaçıramam."diyip çantasından bir paket çekirdek çıkartıp yemeye başladı. Eren söze girdi.
"Umut benim sinirimi bozma dön önüne!"Çocuk ise onu hiç umursamayıp çekirdeğini çıtlamaya devam etti.Eren tekrar bize dönünce daha fazla uğraşmak istemediğim için kalktım ve boş bir sıraya oturdum. Derin de peşimden geldi.Sıkıcı ders de bir süre sonra son bulmuştu. Derin ile birlikte aşağıya indik. Bahçeye geldiğimizde kamelyaya geçip oturduk.
"Ya Yaprak bunların ne işi var bu okulda?"
"Ne bileyim kızım, hem zaten onlar bizden önce de bu okuldalardı. "
"Doğru."
Eren ve ailesiyle pek de iyi değildi aramız. Kimin yüzünden?Tabiî ki de Toprak değişiği yüzünden. Erenin kardeşi ile Toprak aynı okuldalardı ve sürekli kavga ediyorlardı. Neden mi? Kız mevzuları yüzünden.En son ki kavga çok büyüktü. Bu yüzden ailelerimiz toplanıp barış ortamı sağlamaya çalıştı ama bu sefer de iki aile arasında kavga çıktı. Ondan sonra da hiç görüşmedik. Tabiî ben Toprak ve Derin arada bir karşılaşınca ufak ama böyle çok çok ufak kavga ediyorduk. İşte böyle bir husumet var aramızda.***
Karşımda beş adet yüz görünce konuşmayı sonlandırıp onlara döndük.Eren ve arkadaşlarıydı bunlar.
Ben de ne zaman kavgaya gelecekler diyordum. Çünkü Eren bey (!) kavga etmeden duramıyordu. Geldiler ve kamelyadaki boş yerlere otururlar. Bir yanımda Derin bir yanımda ismini bilmediğim Erenler'in gurubundan bir kız oturuyordu.
Eren söze girdi .
"Bu okulda ne işiniz var?"
Derin büyük bir kahka patlattı. O an herkes ona 'Sorunlu musun aq?"bakışı atıyordu.Onu dürtünce ciddileşti ve söze girdi .
"Hayır pardon da si-"
Çalan ders ziliyle Derin 'in sözü yarım kaldı. Eren ayaklandı ve yanıma gelip elime bir kağıt verdi.
"Çıkışta bu adrese gelin, bakalım amacınız ne sizin, çünkü bizim kavga etmek gibi bir amacımız yok."
Kâğıdı buruşturup cebime attım. Ve havalı olduğunu sandığım bir şekilde oradan kalktım.Yalnız ilk defa bu kadar cool yürüyordum. Tam o anda bahçede duran yerdeki kafam kadar taşa takılıp yüz üstü yere düştüm. Yaaa ben bugün niye hep yere düşüyordum? Derin hemen yanıma gelip beni kaldırdı. Tabiî o sırada Erenler'in grubunun hepsi gülüyordu. Onlara ters bir bakış atınca hepsi sustu .Eren hariç.
"O taşın orada ne işi var ya? "
Hepsi tekrar gülmeye başlayınca
"Komik mi?"diye sordum.
Umut "Evet valla komik ben buna iki ay gülerim. "
Ona göz devirip yavaşça sınıfa ilerledim.ikinci bir vaka daha yaşamak istemiyorum.***
Son dersteydik ve dersin bitmesine 3 dk kalmıştı. Yavaş yavaş toplanmaya başladım. Sonra da sıranın altından ceketimi çıkarıp giydim.Giyerken bir kağıt yere düştü. Kâğıdı aldığımda adres olduğunu gördüm.
Derin'e yöneldim
"Kanka gidecek miyiz?"
"Kanka eğer gitmezsek korkak derler bize,gitmeliyiz. "
"Haklısın kanka."
Zil çalınca Derin ile birlikte verilen adrese geldik. Adını bilmediğim bir kafeydi.Masalara göz gezdirdiğimizde en arka masada oturduklarını gördüm. 'Lan bunlar ne ara geldiler?' diyen abiî ki iç sesimdi. Yanlarına gidip oturduk.
Söze girdim
"Sırf korktuğumu sanmayın diye geldim yoksa size harcayacak tek bir saniyem bile yok." Bence yeterince ciddi ve tehditkârdım. 'Yav he he...' diyen iç sesimi o an için duymazdan geldim.
Alayla güldü Eren şahsiyeti.
"Sor bakalım ne soracaksan?" dedi Derin.Eveet başlıyorduk. Bugüne kadar bir kere bile medenice konuşmamıştık. Bugün de konuşmayacaktık. Neden mi?Çünkü orada tam bir çirkeflik abidesi olan ben de varım.Eren söze girdi.***
Eveet bölümü beğendiyseniz oy vermeyi ve bol bol yorum yapmayı unutmayınız.❤
Yagmur&Evin