"Laaaaan! Gel lan buraya! Toprak! Yerinde dur lan!" Derin'i sürükleyerek evine bıraktıktan sonra kendi evime gelmiştim. Allah Miraç'ın yardımcısı olsun. Derin'den çok fena çekeceği var galiba.
Eve geldiğim gibi Toprak veledinin peşine verdim. Şerefsiz velet çok hızlı koşuyor lan. Nasıl yakalayacağım ben bunu. "Lan dur lan yerinde!" Ahanda buldum nasıl yakalayacağımı. "Toprak dur! Yoksa Yeşim'e kız elbiseleriyle çekilmiş bebeklik fotoğraflarını gösteririm." Cümlemi bitirememle Toprak'ın olduğu yerde durması aynı anda oldu. Yeşim Toprak'ın okulda Eren'in kardeşi Emir'le kavga ettiği kızdı. Toprak o kıza havalı görünmek için her şeyi yapardı. Şimdi bittin lan sen.
Tam Toprak'ın yakasına yapışıp sabah alnıma yaptığının intikamını alacaktım ki "Biz geldik." diye bağıran annemle babamın sesini duydum. Tabiî onların sesini duyunca Toprak durur mu? Hemen annemle babamın yanına uçtu. "Anne baba kurtarın beni! Bu cani kızınız öldürecek beni." dedi işaret parmağıyla beni işaret ederek. Ayıp ayıp. İnsanlar parmakla gösterilir mi? Terbiyesiz. Bu düşüncelerimi "Kızım kardeşine bulaşma. Daha küçük o." diyen babamın sesi böldü. Bunu duymamla gözlerim kocaman açıldı. Babam az önce Toprak'a laf mı soktu? Yoksa ben mi yanlış duydum. "Baba iyi misin sen? Ben, ben ben. Oğlun Toprak. Ne ara sattın beni. Hı!" deyip burnunu kaldırıp odasına çıktı. Şu an kendimi Aşkı Memnu'nun içinde gibi hissediyorum. Annem Toprak'a küçüklüğünden beri Aşkı Memnu izletirdi. Bazen babam bile onlarla oturup izlerdi. Ama yalan yok. Güzel diziydi. Acaba finalinde ne olmuştu. Şu Bihter'i de bir anlayamadım ki. Behlül'ü mü seviyorsun Adnan'ı mı? Hayır yani Behlül'ü seviyorsan niye Adnan'la evlisin? Sevmiyorsan niye Behlül'le buluşuyorsun? Anlamadım. Her neyse.
Babama dönüp "Baba sen az önce Toprak'a laf mı soktun?" diye heyecanla sordum. "Yok kızım alt tarafı şaka yaptım." dedi gülerek. "Ama sanırım annenle Toprak bu aralar Aşkı Memnu'nun eski bölümlerini izlemeye yeniden başlamışlar." diye devam ettirdi neşeli bir sesle. "Kırdın ama çocuğu bey." dedi annem üzüntülü bir tonda. "Ben gidip oğluşuma bakayım." diye de ekledi. "Oğluşum dur kızma kızma geliyorum yanına." diye bağırarak Toprak'ın odasına ilerledi."Eeee Yaprak Hanım? Size gelelim. Nasıldı okuldaki ilk gününüz?" Soruyu duyunca yutkundum. Acaba Erenler'le aynı okulda olduğumu söylese miydim? Eğer söylersem okulumu yine değiştirirdi babam. Eğer okulumu değiştirirsem Eren malı bizim teklifini kabul ettiğimizi sanırdı. En iyisi söylemeyeyim. Evet evet en iyisi söylememek. "Gayet iyiydi babacım. Öğretmenler falan beni çok sevdiler. Çocukları gibi sahiplendiler. O derece iyiydi yani." diye bir yalan attım. Allah'ım affet. Yine yalan söylemek zorunda kaldım. Bana inanmayan bakışlar attı babam. Ne olur inanmış olsun. Sonra birden gülümseyerek eski neşeli haline geri döndü. "Öyle olsun bakalım." dedi gülerek. Ohhh anlamamıştı. "Neyse babacım ben odama gideyim. Malûm ilk gündü. Çok yoruldum. Yani beynimi yordum. Beynim yorulunca haliyle vücudum da yoruldu." Saçmalığa bak. Yalanın kuyruklusu. "Tamam kızım sen git yat dinlen de aç değil misin?" dedi babam neşeli bir sesle. "Yok babacım aç değilim. Ben gidip yatayım." dedim şirin olmaya çalışarak. Artık ne kadar başarılı olduğum muamma. "Tamam kızım sen çık odana. Bende şu elimdekileri yerleştireyim." dedi elindekileri göstererek. "Tamam babacım iyi geceler." Toprak'tan alacağım intikamım da yarına kaldı. Derin bir nefes alarak odama çıktım. Canım odam be. Çok seviyorum be odamı. Yatağıma zıpladım. Oh be var mı böylesi? İşte şimdi çok rahatladım. Bugün olanlar. "Oooofff ooooffff." diyerek sızlandım. Yarın ne olacak acaba? Derin, Miraç'ı rahat bırakır mı acep? Ya da bu Erenler'in grubu bizimle ne konuşur? Bizi okuldan gönderebilirler mi acep? Bu düşüncelerle tatlı kadar tatlı bir uykuya daldım.
***
'Bu hayatın heyecanı meycanı yok yok
Montumun cebinde yok kuruş
Zıplıyor herkes kanguru sanki
Bu hayatın heyecanı meycanı yok'