Taehyung ve o kadındı karşılarıdaydı ama MinJi Taehyung'u karşıdan karşıya birini geçiriyormuş gibi görüyordu.Daha sonra kadın markete doğru geçti.
Jungkook,"Arabaya bin Min Min."dedi.MinJi biraz yola doğru gitti."Şşt yakışıklı arabanda yer var mı?"diye seslendi Tae'ye.
Taehyung'un duyduğuna o kadar emindi ki Jungkook ama bakmıyordu kıza işte.Şerefsiz. Onu hemen buradan götürmeliydi Jungkook.
MinJi arabaya bindi ve Jungkook,"MinJi-ah bugün senin emrindeyim.Dile benden ne dilersen bebeğim."dedi.
"Bir ara kafa dağıtmak için götürdüğün yer var ya oraya gidesim var." dedi.
"Pekala JK havayolları iyi yolculuklar diler." dedi ve gaza bastı.Arabadan hafif loş bir şarkı açtı.
Gayet güzeldi."MinJi Tae senin için nasıl birisi?"dedi Kook.
Jungkook'a baktı gözleri parlıyordu. "O mu benim için çok ayrı en ayrısı da ilk aşkım ilk sevdiğim adam.Evet bana çok eziyet etti beni çok ağlattı affetmem zor oldu ama sonunda değişti.Seviyorum hem de çok" dedi.
Kalbinden vurulmuştu sanki Jungkook.Neden böyle bir şeydi ki bu aşk.Niye hep en çok seven kişi üzülüyordu.
"Peki ya aynı şeyi yapsa sana sen ne yapardın?" dedi.Derin bir nefes aldı ve geri verdi.
"Açıkçası direkt söylemem gerekirse değil bu şehri ülkeyi terkederim hatta bu dünyayı." dedi.
Jungkook,"Dünyayı mı saçma sapan konuşma ben varım burada beni bırakıp hiçbir yere gidemezsin!Bir daha bu lafı duymayacağım." dedi
Ve yola devam ettiler.
Karşımızda müthiş bir göl ve mükemmel bir dağ evi duruyordu.Burası kuzeyde olduğu için soğuktu.
Çalı çırpı ne varsa topladım.Jungkook ise bir gece burada kalacağımız için alışveriş yapmaya gitmişti.
Günümün yarısından çoğunu Jungkook ile geçiriyordum.Acaba ondan nasıl bir baba olurdu diye düşündüm küçük prens.
Müthiş olurdu.Jungkook geldi ve eşyaları içeriye geçirirken yere düştü mandalinalar altında ezilirken,
"Ah Jungkook mandalinaların çekirdekleri füze gibi uçtu" deyip kahkaha attık.Çorba yapıyordum.
"Ya Jungkook farkettim de senin hiç kız arkadaşın yok.Hiç mi olmadı?" dedim.
"Aslında oldu.Ben daha işte kardeşim yeni doğmuştu bir kızı sevdim kardeşimi de çok seviyordu. Sürekli bize gelip giderdi sonra birgün buna açıldım.Çıktık falan böyle hayat güzel tabi.Sonra bir gün kardeşimin arabasında not gördüm beni terk edip gitmiş.Hayatımda o kadar çok ağladığımı hatırlamıyorum." dedi
Birden gözlerinden akan yaşı gördüm."Ya ağlama kıyamam sana ben ya."dedim.Ve yanağını silip sarıldım.
"Yok kız ondan değil soğandan." dedi.
"Pis yalancı ortada soğan yok ayrıca bu salatalık ne böyle hepsi asker atı gibi havaya kalkmış." dedim.
"Yav sen önce kendi domateslerine bak sanki gelen damat halay çekiyor." dedi.
"Ha ha noonana cevap mı veriyorsun sen bakayım şşt!" dedim.
Sonunda boğazımızdan bir zırnık yemek geçerken Jungkook'a raporumu sordum. Jungkook'un yüz ifadesi değişmişti.
"Nereye koyduğumu hatırlamıyorum." dedi.
Kendisine göz devirerek baktım."Ya sen kimi kandırıyorsun küçük bey.Kötü birşey olduğunu biliyorum. "dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAD HUSBAND √KİM TAEHYUNG √
FanfictionHayatta iki kör tanıyorum; -Senden başkasını görmeyen ben, -Beni göremeyen sen! Bana verdiğin tüm acılar senin canını daha da acıtacak!Yaşattığını yaşaman dileğiyle.. "Cehennemine Hoşgeldin" Tabii ya anlamalıydım. Başlangıç:7.07.18 Bitiş:18.03.22 [...