-"Hazır mısın kızım ? Hadi gel artık geç kalıcağız . Daha ilk günden devamsızlık yemek istemezsin herhalde. Çabuk ol , aşağıda seni bekliyor olucam..."
-"Tamam baba , 5 dakikaya orada olucam söz . Ayrıca merak etme daha vakit var."
Bu gün o gün , bu gün o gün ... Bu gün yüni okulumdaki ilk günüm . Bir sürü yeni insan , bir sürü yeni surat . Peki ya yeni arkadaşlar ? Hiç sanmıyorum . Asosyelliği severim ben . Bir kupa kahve ve kitap bile yeter bana . Otururum güzelce , yakarım mumlarımı , alırım elime kahve kupasını , yudumlayarak okurum kitabımı . Oh mis... Yine konuyu uzattım . Bir cümleyle denecek olursak 'Hayatımda yeni insanları ve değişiklikleri sevmiyorum.'
Çantama son olarak coğrafiya kitabını yerleştirip fermuarını kapattım . Desenli aynamın karşısına geçib son kez kendime baktım . Okulum ilk gününde kıyafetler serbest olduğundan bende üzerime krem rengi salaş bir bluz , altına siyah boyfriend bir kot pantolon giydim . Bir iki fıs parfüm sıktım önce üzerime . Sonraysa dalgalı kahverengi saçlarımı arkaya doğru itip , dudağıma hafif pembe mi diyeyim , kırmızı diyeyim , bilemedim . Aslında mor da ola bilir . Aman canım neyse ne . Sözün kısası dudağıma hafif bir parlatıcı sürdüm . Okul çantamın fermuarını açıb son kez kitaplarımı gözden geçirdim . Her şey tamamdı .
Vakit kaybetmek istercesine aşağı indim . Salondan tutmuş , bütün odalara tek tek baktım , annemle vedalaşmak için . Ama odalarda yoktu . Bakmadığım tek bir oda kalıyordu . Çatı katındaki eski eşyalarımızı koyduğumuz oda . Ama orada olması ihtimal bile değildi . Yine de emin olmak için çıkıp bakmak istedim . Tavanını renkli ışıklarla süslediğimiz koridordaki merdivene doğru yöneldim . Çatı katı üçüncü kattaydı . Kulpu tozla kaplı olan kapıyı açarak yavaşca ittirdim . İçerisi hem toz , hem de küf kokuyordu . E kokucak tabi , ne zamandır buraya kimse gelmiyor . Annemlerin ve babamların bir sürü burada kötü anıları var . O yüzden genelde girmezler buraya . 'Aklıma ne diyeyim ben . Burada olmalarına imkan bile yok . Nereden çıktı bu fikir şimdi?' geçiriverdim içimden . Tam çıkacakken kapıya doğru yöneliyordum ki içeriden cam kırılması gibi bir ses geldi . Önce kedimin orada ola bileceği aklıma geldi . Ama yok o buraya gelemez . Çünkü kapı kulpu çok yukarıda . Belli ki annem . Ama neden burada olsun ki ? Buradan nefret eder . Öğrenmenin tek bir yolu var . O da gidip bakmak . İçerisi karanlık olduğundan duvara tutunarak gidiyordum . Pencereye doğru yaklaşınca bir nefes sesi duydum . Oldukça telaşlı bir nefes sesi . Sessice "Anne " diye mırıldandım . Ses gelmedi . İki - üç kez öylece seslendim . Ama ilk seferde olduğu gibi kimse cevap vermedi . Belli ki içerideki kim olduysa gitmiş olmalıydı . Çünkü artık nefes sesi duyamıyordum . Çaresizce bir şey bulurum diye eşyalar olduğu yere doğru irerledim . Ama kimse yoktu . Eli kolu bağlı insanlar gibi , sanki zorla sürükleniyormuşum gibi kapıya doğru irerledim . Elimi kapıya atıp kapıyı açacaktım ki , telefonumun zil sesiyle ufak bir çığlık attım . Arayan babam olmasına rağmen hala bir az olsun titriyordum . Hassas bir kişiliğimin olduğundandı herhalde . Çünkü böyle şeylerden çok çabuk etkilenirdim . Onun için annem ve babam beni korku filmi izlememe bile izin vermezdi . Oysa ben durur muyum hiç durmam . Gece olduğunda annemler uyurdu . Gizlice NETFLİX'i açıb korku ve gerilim filmi izlemeye başlardım . Off konuyu yine uzattım . 'Allahım şizofren ola bilir miyim acaba ben ? Çünkü bunun başka bir açıklamamsı olamaz!..' diye geçiriverdim içimden .
Siyah kot pantolonumun sağ arka cebinden tireyen telefonumu çıkardım . Titreyen ellerimle telefonu zar zor tutuyordum .
-" Alo ! Gece neredesin sen kızım ? Hani beş dakikaya buradaydın ? Okula geç kalıcağız , hatta kaldık bile . Çabuk aşağı in !" - Babam bağırarak tek nefeste bunları sıralarken ben şaşkınlıkla telefonun başında öylece titreyerek bekliyordum . Babam da çatı katından nefret ederdi . O yüzden hiç birine burada yaşananları anlatmayacaktım .
-" Alo! Baba , şey ..."
-"Ney? Hem neredesin sen ? Niye telefonlarıma cevap vermiyorsun ?"
-" Baba ben odamdaydım . Şey vazo elimden kayıp yere düştü . Onları topladım . Yerdeki kırık cam parçalarını süpürdüm . O yüzden bir az geç oldu galiba . Telefon meselesine gelince de elektirikli süpürge yüzünden büyük ihtimalle duymamışım. Üzgünüm . Bir az endişelendirdim galiba . Şimdi oradayım . Geliyorum " Babamın vereceği cevabı beklemeden telefonu yüzüne kapatıp hızla aşağı indim . Küçük tabanlı siyah botlarımı giyib paltomu askıdan aldım . Onu da giydim . Sırt çantamı sırtıma taktım . Son kez aynada kendime bakmak isterdim ama ilk günümde geç kaldığımdan dolayı babamın beni öldürmesi an meselesiydi .
Binadan çıkıp uçar adımlarla bagaja doğru koşmaya başladım . Beni görenlerin bir birlerine 'Bu kız deli' gibisinden bakış attıklarını gördüm . Bagajın önünde arabaya yaslanmış babamla konuşan annemi gördüm . Başından beri burada mıydı? Eğer annem buradaysa çatı katındaki kimdi o zaman ? Belki de hakikaten annemdir . Ama annem olsa neden ben ona seslendiğimde cevap vermesinki ? Gidip sora da bilirim aslında . Ama bir şeyler olduğunda şüphelene bilirler. Zaten çatı katından da nefret ediyorlar . Yok yere huzurlarını bozmak istemem doğrusu . Belki de kedimdi orada dolaşan . Olamaz mı ? Ola bilir . Offf , neyse ilk gün huzurumu bozmak istemem . Zaten tereddütlü bir şekilde gidiyorum . İçimde nedenini bilmediğim bir sıkıntı var . Ama dediğim gibi nedeninin ne olduğunu bilmiyorum .
-" Gece ! Neredeydin kızım . Bak okula geç kaldınız . " Annem bana sarılırken ben de isteksizce ve yapmacık bir gülümsememle ona sarıldım .
-"Buradayım anne. Dedim ya vazo düştü. O yüzden geç kaldım. Neyse artık. Hadi ben kaçtım."
-"Güle güle " Yine aynı şekilde ona yapmacık bir gülümsemeyle ona el salladım .
Çabucak arabanın ön koltuğuna oturup kemerimi bağladım . Çantamı kucağıma koyduktan sonra paltomun cebinden kulaklığımı çıkardım . Aman Allahım! Yine düğümlenmiş . Gel de bunun düğümünü çöz . Ah Pamuk bir daha kulaklığımı sana verirsem.... Devamını getirmek istemedim doğrusu . Kulaklığımın düğümünü çözdükten sonra telefonuma takıp bir slow şarkı açtım. Başımı cama doğru yasladım . Geç kalkmama rağmen yine de bir az yorgundum. Kafamda bu gün çatı katında olanları sorgularken kendimi uykuya bıraktım.
-"Gece hadi kızım. Uyan geldik . Zaten geç kaldık ! Uyan artık " Babamın kalın ve gürültülü sesiyle irkilerek kafamı yasladığım camdan kaldırdım. Ehliyet kemerimi açtım önce . Sonra da arabanın kapısını. Kucağımdaki sırt çantamı sırtıma takarak arabadan indim . Sağ olsun babam benim için arabanın kapısını kapattı. Okulun önündeydik. Bilmem neden ama kalbim delicesine atıyordu. Orada gözüme ilk çarpan koca binanın üzerinde altın harflerle yazılmış olan "Demirliler Koleji" oldu . Daha bahçeye ilk adımımı atmıştım ki telefonum sanki kalp krizi geçiriyormuş gibi çalmaya başladı. Elimi cebime sokup telefonu çıkardım. Ekrana bakmaya , kim aradığına bile bakmaya tenezzül etmeden açıverdim telefonu. Ben susuyordum , aynı şekilde karşı tarafta susuyordu . Hiç birimiz konuşmuyorduk . Önce birinin beni işlete bileceği geldi aklıma. O yüzden telefonu suratına kapatıp ekrana bakmaya karar verdim . Öylede yaptım. Suratına kapatıp ekranda "Gizli Numara " yazısını görmem bir oldu. Aldırmadım önce . Ama ben her adım attığımda bu lanet olası telefon çalmaya başlıyordu . Sonunda okulun binasına vardığımda son kez telefonu açtım:
-"Kim olduğunu ve ya ne olduğunu bilmiyorum. Beni ne için aradığını da bilmiyorum . Ama defol başımdan . Ben senin işlete bileceğin tiplerden değilim . Tamam mı? Hadi başka kapıya!"
Telefonu tekrar suratına kapattım cevabını bile beklemeden . Hızlı ve koşar adımlarla binadan içeri girdim . Büyük ihtimalle zil çalmıştı ve ders başlamıştı.Cebime attığım telefonum yeniden tirremeye başladı. Bu sefer açıb küfrecektim ki mesaj geldiğini gördüm. Mesaj butonuna tıkladım öncen. Yazdığı cümleyi okumaya başladım.
"Cehennemine hoş geldin!"Mesajın kimden geldiğine bakmak için gözlerimi yukarıya doğru çevirdim. "Gizli Numara". Allah kahretsin! Yine o lanet olasıca numaraydı . Peki benimle neden uğraşmak istesin ki ? Aklımda kalan o cümle . " Cehennemine hoş geldin!" 3 kelime 20 harf . Kim ola bilir . Daha doğrusu neden benimle uğraşmak ister?
Merhaba hepinize . Umarım hoşunuza gitmiştir . Yorum bildirmeği ve hesabımı takip etmeyi unutmayın lütfen. Yeni bölüm fragmanını yarın yayınlıycağım.Görüşmek üzere...:));)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Alacakaranlık
Gizem / GerilimBildiğiniz tüm gerilim hikayelerini unutun , çünkü bu en iyisi olacak... Gece Durmaz 19 yaşında 2001 doğumlu İzmirli bir kız.Çok da cesaretli bir kız.A bu arada bir az da duygusal.Az bir de deli , deli olduğu kadar inatçı.Aklına koyduğu her şeyi y...