Güllerden bile daha güzel
Kim jisoo...
__________________↬𝘑𝘪𝘴𝘰𝘰
Zil çalmıştı. Ve dışarda yağmur yağıyordu. Yağmuru çok severim. Yağmurda ıslanmayı daha çok.
Gözlerim cama kaydı bir an, ayağa kalktım ve gözlerimin beni çektiği yöne doğru ilerledim.
Bu yağmurda dışarda hiç sorgulamadan oturan birini gördüm. Sırılsıklam olmuştu, ama yinede kıpırdamıyordu. Sarı saçlıydı, ve bacakları bir bank için fazla uzun duruyordu. Dikkatli bakınca onunda bana baktığını gördüm. Ama çok garip bakıyordu.
Aşıkmış gibi...
Omzuma dokunan elle irkildim ve ona doğru döndüm.
Tae:
–neye bakıyorsun güzelim?Jisoo:
–ha,ben mi?... hiiiç öylesine yağmuru izliyordum.Tae:
–tamam birazdan zil çalıcak benim bilgisayar sınıfına gitmem gerekiyor. Birazdan görüşürüz.Jisoo:
–tamamTae sınıfın kapısından çıktığı an tekrar cama yöneldim. O çocuk nedense ilgimi çekmişti ama orada yoktu, nereye gitmiş olabilirdi ki hemde birden bire?
Yine merakıma yenik düşmüş ve sınıfın kapısından hızla çıkıp, dış kapının merdivenlerine gelmiştim. Merdivenleri indikten sonra biraz uzakta olan kiraz ağacının koca gövdesi altında korunan banka doğru hızla adımlamaya başladım.
Dışarıda kimse yoktu, yağmur bardaktan boşanırcasına yağıyordu. Etrafıma bakmaya başladım, belki buralardadır diye. Kafamı goğe kaldırdığımda yağmurun verdiği hazla gözlerim bir anlığına kapandı. Gözlerimi açtığımda başımın üzerinde bir el ve uzunca bir çocuk.
Evet bu az önce gördüğüm çocuktu.
Elini başımın üzerinde tutarakJin:
–benimi arıyordun?Kirpiklerim açılıp kapanırken beynim bana
"Bu çocuk insan olamaz,insan olamayacak kadar güzel"
Diyordu. Gözlerim ise bunu onaylarca bakıyordu karşısındaki şahesere.
Jisoo:
–ah evet bir şey soracaktım.Çocuk tebessüm ediyordu. Dolgun dudakları ıslakken ne kadarda güzeldi öyle, peki ben daha önce neden görmemiştim onu.
Jin:
–buradamı konuşacağız?Jisoo:
–ahh haklısın sırılsıklam olduk.İkimizde tebessüm ettik. Ben hızla koşarken o yalı kazığı gibi oracıkta dikiliyordu.
Biraz uzaklaştığımda ellerimle saçlarıma yağmurdan dolayı siper yaparken , biryandanda ona bağırıyordum
Jisoo:
–neden gelmiyorsuun?Jin:
–gelemeem!Jisoo:
–neden?Jin:
–cezalıyım.Jisoo:
–peki niyeJin
–burslu olduğum için.Duyduğum şeyle bir anda dona kalmıştım. Karşımdaki çocuk burukça gülümsüyor ve gitmem için eliyle işaret veriyordu. Ben ise hala orada öylece dikiliyordum.
Bu sırada bileğime dolanan büyük ellere gitti gözüm.
Tae:
–aptal mısın jisoo? Hasta olacaksın!Jisoo:
–özürdilerim...Ben hala şaşkınca o çocuğa bakarken, ayaklarımın yerden kesilmesiyle ,
ayaklarımı yerden kesen kişiye döndüm.Jisoo:
–tae napıyorsun indir beni!Tae:
–nedenmiş o?Jisoo:
–ya hocalar görürseTae
–umrumdamı sanıyorsunOnların umrunda değildi belki ama, bu durumdan dolayı canı çok yanan bir vardı.
Islanmaktan, azar işitmekten ve aşşağılanmaktan dolayı o kadar üzlümüyordu belki ama, sevdiği kişinin tenine başkasının dokunması çok yakıyordu kalbini...ღ
↬𝘑𝘪𝘯
(Tanrısal bakıs açısı)
Gözleri dolmuştu adamın gördüğü manzara karşısında. 3 yıldır sevdiği kızla ilk defa konuşmuştu. Ama o kız şuanda gözleri önünde başka bir adamın kollarındaydı.
O ise sadece bakmakla yetinebiliyordu.
Kimdi ki o ? O sadece burslu bir öğrenciydi. Onun gibi bir gülün yanında sadece istenmeyen bir ot olabilirdi. O kızın yanındaki çocuk gibi değildi. Ne zengindi, ne varlıklı, ne ailesi vardı onu kucaklayan ne de...
O çocuğa baktığı gibi, ona bakan gözleri
"Canım yanıyor Kim Jisoo , hemde çok fazla"
❁
Biraz garip bir bölüm oldu kusura bakmayın,ama diğer bölümü çok güzel olucak hazır olun ;)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝙋𝘼𝙍𝘼𝘿𝙄𝙎𝙀↬𝓙𝓲𝓷𝓼𝓸𝓸ღ۵
Romance↬𝓙𝓲𝓷𝓼𝓸𝓸 "Pardon ama önünüze bakar mısınız?" Adam şok olmuştu, şuan ya bir rüya görüyordu. Yada o güzel rüyadan uyandırılıyordu. "J-Jisoo?" Kadın cevap vermedi. İlerledi ilerledi ve adamın ölmemesi için hiç bir sebep kalmadı. Sarılıyordu... Ama...