20

87 14 26
                                    

1 ay sonra
...

Hiç bir şey hissetmiyordum. Adeta hissizleşmiştim. Kendime olan saygımdan eser kalmamıştı kendime olan inancım yerle bir olmuştu.
Peki neden?... Hepsi asla bitmeyen aşkım yüzünden.

"ne düşünüyorsun öyle"

Yerinin bana doğru konuşmasıyla ona döndüm

"bundan sanane"

Yeri alaycı bir gülümsemeyle yanıma yaklaştı.

" sencede kocanın seni aldattığı kişi ile böyle rahat konuşman tuhaf değilmi?"

Saçlarımı yanıma doğru alarak gözlerimi ona diktim.

"haha nede güzel söyledin. Sen anca kocamın metresi olabilirsin. Başka hiç birşeye layık değilsin. Sadece zevk için kullanılan bir et parçasısın sen!"

Yeri sinirle ayağa kalktığı sırada aynı zamanda bende onunla ayağa kalktım.

Odaya giren Jin ile ikimizde ona döndük.

" ne oluyor burada? "

Jin'in yönelttiği soruyla dudağımı yukarı doğru kıvırarak, gülümsedi.

" metresine sadece bir metres olduğunu söylüyordum kocacım(!)"

Jin yanıma geldi ve gözlerini gözlerime dikti. Elini bileğime dolayarak kendine çekti.

"sen gelsene benimle!"

Gözleri alevden daha kırmızı ve daha sıcak bakıyordu. Öfkesi kalbinden geliyordu. Ve bunu fazla belli ediyordu.

"bırak kolumu"

Beni dinlemiyor daha da sert çekiştiriyordu.

Hızla kolumu ondan çektim.

"ne yaptığını sanıyorsun!"

Jın yavaşça bana döndü. Gözleri farklı bakıyordu,pişmanlık mı? Hayır, üzgün mü? hayır, gözlerinde gördüğüm tek şey özlem...

Gözlerimi ona diktim ve tanrının özene bözene yarattığı o yüze baktım. Çene kemiği, dolgun dudakları ve nefes kesen gözleri. Bu haldeyken bile onu sevdiğim için acınası bir varlıktım ben.

" beni özleme"

Söylediğim sözle jin anlık olarak kaşlarını çattı.

"ne?"

Anlamamazlıktan geldiğinde bile ne dediğimi gayet iyi anladığını biliyordum oysaki.

Ama artık böyle yaşayamazdım. Ben özgürüm, bedenim özgür... Kalbim hariç heryerim özgür. Kalbim onun kilidi altındaydı. Ama her ne olursa olsun bu kilide izin vermeyecektim. Paslanması tutsak kalmamdan daha iyi.

Derin bir nefes verdim ve gözümden düşen yaşı sildim.

" Biliyor musun? Seni sevmekten yoruldum"

Öylece bana bakıyordu. Yüzünde hiçbir mimik yoktu. Yıkılmaz bir asker gibi bana bakıyordu.

" jisooya! Ne diyorsun sen!?"

Burukça gülümsedim

" diyorumki al bu yüzüğü ve kim yeriye tak"

Eline bıraktığım yüzükle öylece kalakalmıştı.

Ben giderken arkasını döndü ve koşarak bileğimden tekrar tuttu.

"nereye gittiğini sanıyorsun?"

Gözlerimden düşen yaşı görmemesi için eğdiğim kafamı çenemden tutarak yukarı çevirdi.

" Neden?"

Ellerini iterek gözlerine baktım

" seni sevmiyorum(!) yeterince açıkmı?"

Elimden tutarak brni kendine çekti ve kokusunu içime işleyerek büyük kollarını küçük bedenime sardı.

" yalan söylüyorsun"

Evet yalan söylüyordum. Ama artık bu aşk bana acı veriyordu.

Onu sertçe indirdim ve tek kelime etmeden odamıza doğru ilerledim. Dolabın üzerindeki bavulu aşşağıya indirip içine tüm eşyalarımı doldurmaya başladım.

Arkamda duran bir adet jin ve önümde duran bir adet bavul. Beni sürüklendiğim uçurumda iki yola sürüklüyordu.

Ya Jin'e gidip kendimi o uçurumdan atacak, yada bavulumu alıp o uçurumdan sonsuza dek uzaklaşacaktım.

Jin hala bana bakıyordu.

Geldi ve tekrar kolumdan tutarak ona çevirdi.

"gözlerime bak ve beni sevmediğine söyle"

Kalbim acıyordu. Paramparça olan kalbim kum tanelerine dönüşüyordu, yavaş...yavaş...

Sulu özleirmi siyah harelerine diktim karşımdaki şaheserin.

"SEVMİYORUM"

bu sözcüğü söylediğim an kolları bedenimi bırakmıştı. Kalbimde bedenimi.

" yeterli mi?"

Bavuluma birkaç bir şey daha doldurduktan sonra omzumu ona çarparak kapıdan çıktım ve dış kapıya yöneldim.

Yeri gülümsüyordu.

Gözlerimi pna çevirdim.

" o bir çocuk gibi...onu sevgisiz bırakma, çünkü buna muhtaç."

Yeri gülümseyerek bakıyordu

" sen hiç merak etme bye"

Son birkez güzel anlar geçirdiğim bu eve baktım, ve birdaha adım atmamak üzere ayağımı kum zemine bastım.

Dışarı çıktığım an karşımda yoongi ve jennie yi gördüm. Kollarımı jennie'ye sararak arabaya doğru yöneldik.

Camdan bize bakan Jin'i görebiliyordum. İçinde ezilen parçalarınıda. Birden sebwpsizce midem bulanmaya başlamıştı. Jennie 'nin üzerine düşmemle yoongi telaşla yanımoza geldi.

Jın' in ne kadar telaşla bana baktığını görebiliyordum. Ama artık umursamıyordum.

" İyi misin?"

Yoongi nin sorduğu soruyla gözümü onlara çevirdim.

"halsizliktendir merak etmeyin, hadi gidelim"

𝙋𝘼𝙍𝘼𝘿𝙄𝙎𝙀↬𝓙𝓲𝓷𝓼𝓸𝓸ღ۵Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin