4.Bölüm "Güç"

247 81 39
                                    


Multimedya:Güney


Bazen insanlar,değer verdikleri kişiler için canı pahasına olsa bile korumak için herşey yapabilecek dereceye gelebilirdi.
Aile,sevgili,arkadaş...

Bende tam şuanda bunu yapıyordum. Nereye götürüceklerini tahmin bile edemiyor ve öylece bakıyordum.
Karşımdaki adamın telefonu çalmaya başlayınca telefonunu kulağına doğru tuttu. Telefonla konuşurken benle göz temasını kesmeden nefretle baktığında daha fazla dayanamayarak kafamı cam tarafına çevirince bir çift yeşil gözle karşılaşınca dona kalmıştım. Bu tanıdık yüzü nereden hatırlıyordum?

Çaktırmadan cama daha çok eğildim ve gözlerimi kısarak karşı arabadaki çocuğun yüzünü hatırlamaya çalıştım.

Bir dakika.... Evet hatırlamıştım bu oydu, sandalyeye bağlanan çocuktu. Daha bugün görmeme rağmen hatırlamam uzun sürmüştü çünkü başını cama yaslanmış ve gözlerini kapatmıştı.

Ben hâlâ o tarafa bakmaya devam ederken bir anda gözlerini açtı ve buraya bakınca gözlerimiz üç saniyeliğine buluştu. Kaşları çatık ve garipser bir şekilde bana bakıyordu. Neden bunu yaptığını anlayamadan gözlerimi ondan çektim çünkü  o tarafa uzun süre  baktığımı fark etmiştim. Dikkatleri üzerime çekmemek için bakışlarımı oradan çekip yere sabitledim.

Arabanın içi çok sessiz olduğundan yaptığım her hareket dikkat çekerdi. Karşıdaki dörtlü koltukta iki kişi oturmuş , diğerlerine göre daha kısa boylu ve saçı ağarmış olan adam bana dik dik bakıyor, her hareketimi dikkatle izliyordu. İzlendiğimi hissetmek beni kötü hissettiren ve en sevmediğim şeylerin başında gelen bir davranıştı. Derin bir nefes alarak tekrardan kafamı cam tarafına çevirdiğim de karşıdaki araba da hareketlilik olduğunu farkettim. Önceden gördüğüm çocuk sinirli olduğunu düşündüğüm bir halde hızlıca ve hararetli bir şekilde konuşuyordu. Karşıdaki araba ne kadar gürültülüyse beni götürdükleri araba da bir o kadar ürpertici bir sessizlikteydi.

Önümde durup beni izleyen adam, aniden çenemi tutup yüzümü kendisine doğru çevirince güçlükle yutkundum.

"Neye bakıp duruyorsun sen öyle ?"

sakinliğimi koruyup korktuğumu belli etmemek için çabalamaya başladım.

"Hiç. Sadece yolu izliyordum."

Adam pek inanmamış olacak ki soru soran bakışlarıyla tekrar konuştu.

"İyi bakalım. Bir yanlışını görürsem eğer Tanrı şahidim olsun seni de aynı o piç kurusu anneni öldürdüğüm gibi öldürürüm."

Son cümlesini söylediği an,hayat benim için o an durmuştu. Hafızamı kaybetmeden önceki annemi,gerçek annemden bahsediyordu. Ben onları hâlâ Dünya'nın ücra köşelerinde yaşıyor diye bilirken önümde ki adam tehditler savuruyor üstüne annemi öldürdüğünü söylüyordu. O an sadece annemin ölürken ki acı çığlıklarını ve bedeninin çektiği acıyı aklıma getirdim ve aklıma getirdikçe içim daha bir kötüleşiyor,midem kalkıyor  ve başım zonkluyordu.

Bu seferde gözyaşları beraberinde gelince adamın dediklerini duymamaya başlamıştım. Ardı ardına gelen baş ağrıları yüzünden daha fazla dayanamayıp yere düşüp, çığlık atmaya başlayınca üçü'de neye uğradığını şaşırmış bir halde beni izleyip ne yapacaklarını düşünüyorlarken önümde duran adam şoför koltuğunun yanındaki bölmesinden bir iğne çıkarınca baş ağrılarım daha da şiddetlenmeye başladı. Adam biraz korkmuş bir halde tam yanıma geldiğinde eğilip ne işe yaradığını bile bilmediğim iğneyi tam koluma sokacakken bir anda gözüm kararmaya başladı.

Mazisi Olmayan Çocuk (ASKIDA)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin