9.bölüm- 'Küçük yalan'

5.5K 382 136
                                    

Hello sjsjjsjs aralara sizin için ufacık şeyler koydum.

Sizi beklettiğimin farkındayım ama şu sıralar üniyle başım dertte 😳

Bölümü beğenmeniz dileğiyle 💜 Satır arası yorumlar aşırı hoşuma gidiyor ne yalan söyleyim şimdi 🤭

~iyi okumalar 🌙

Eunha karnının üzerindeki elini çekerek  tekrardan  aynadaki yansımasına kısa bir bakış atıp kafasını iki yana salladı. Saçındaki tokayı çıkarırken bir yandan da sıcak suyu açarak küvetin dolmasını beklemişti. Şu an istediği tek şey bu kokudan kurtulmaktı. 

Üzerindeki ceketi çıkarıp banyonun bir köşesine attı ve sırayla kıyafetlerinden kurtulup eliyle suyun ısısını kontrol ettikten sonra küvetin içine girmişti. Dizlerini kendine kadar çekip derin bir nefes alırken bir süre pozisyonunu bozmadı. Dünden beri yaşadıkları şeyler aklını kurcalamaktan vazgeçmiyordu, herne de olsa artık olanları düşünmekten fazlasıyla yıpranmış gibi hissediyordu kendini.

 Sıcak suyun etkisiyle rahatladığı zaman yüzüne düşen saçlarını kulaklarının arkasına sıkıştırdı. Kendine kadar çektiği dizlerini kollarıyla sararken düşündüğü tek şey o gün hastanede yaşananlardı. Büyük bir yalan atmıştı ortaya ve bu yalan belki de en çok kendisine zarar verecekti. Bilinmeyen bu boşluğa belki de sadece kendisi sürüklenecek, her gün sadece kendisi yıpranacaktı...

 Bilinmeyen bu boşluğa belki de sadece kendisi sürüklenecek, her gün sadece kendisi yıpranacaktı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

              ~Flashback is started~

Bilinci daha yeni kendine gelmişken burnuna dolan hastanenin ağır kokusuyla Eunha gözlerini  güçlükle açarak etrafına bakmıştı. Göz kapakları ağırlaştığından bunu yapmak oldukça zor bir şeydi. Kollarını hareket ettiremiyor, bacaklarında kocaman bir yük yerleştirilmiş gibiydi. Üzerine çöken bu yorgunluk hissinden kurtulmak sanırım o kadar da kolay olmayacaktı. 

Bakış açısına giren doktor arkası dönük bir şekilde hemşireyle konuştuğunda sanki nerede olduğunu daha yeni algılamaya başlamıştı. Dolmaya başlayan gözleri dehşetle açılırken korku hissi  şimdiden tüm vücudunu esir almıştı. En son acı içinde kıvrandığını hatırladı, sonraysa kendi kulaklarını bile delen çığlığını... 

Ya bebek? Ona bir şey olmuş muydu?

 İstemsiz bir şekilde büzülen dudaklarıyla göz pınarlarını zorlayan yaşların akmaması için büyük çaba sarfediyordu. Sağ elini kararsız bir şekilde, ürkek hareketlerle karnına götürdü. Onu hissetmesi gerekiyordu yoksa aklını kaçırması an meselesiydi. Kolunu güçlükle kaldırırken karnını kontrol etmekte kararsızdı. Korkuyordu, şimdiye kadar olduğundan daha fazla korkuyordu. Ve o korku hissi sadece kendi içinde parçalanıp, sadece kendine zarar verecekti.

Uyuşmuş parmakları karnının üzerinde yerini alırken büzülen dudaklarından boğuk bir ses çıkmıştı. 

Hafif doğrularak ses çıkarmamaya özen gösterip bakışlarını karnına doğru yöneltti. Göz yaşlarını nihayet serbest bırakırken dudağı küçük tebessümle yukarı doğru kıvrılmıştı.

KABUS•JJKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin