Yakışıklı ?
Ben birde bu adamı düşünüyordum öyle mi ? Ben gitmeyince oda kendini bara atmış ha ? Barda ki kızı da kucağına atmış. Vay pezevenk. Şimdi çok sinirlenmiştim. Hiçbir şey olmamış gibi bara yanlarına doğru ilerledim ve kendimi tabureye de attım.
"Bana beş tane şat ver Semih her zamankinden biliyorsun?" Beni gördüğünde gözlerine inanamadı.
"Tamam." dedi. Sonra başını kaldırıp bir daha baktı.
"Yağmur Atakoğlu sizi buralarda yeniden görmek ne büyük şeref." Gülümsedim, uzun zamandan beri buraya gelmediğim için Semih'i de ihmal etmiştim. Aramız her zaman çok iyiydi. Benim neyi sevdiğimi bilirdi ve her zaman ruh halime uygun olan içkiyi verirdi. Semih adımı ve soyadımı bağırarak söylediğinde Bay Yakışıklı buraya bakıyordu. Tabii bende görmemezlikten gelip konuşmaya devam ettim.
"Yapma canım alt tarafı bu tür ortamlara ara vermiştim."
"Alt tarafı dediğin iki yıl oldu canım. Hem sen beş tane şat atacak kadar neye sinir oldun bakalım fıstık?"
"Beni bu kadar tanıdığına göre nedenini söylemeyeceğimi de biliyor olmalısın."
"Evet her neyse hemen tekilalarını hazırlıyorum ama yavaş git kızların yanına geç ve dikkatli ol."
"Yapma ya neye dikkat edecekmişim?"
"Senin ki burada Aras." İşte şimdi sıçtım. Bu arada Aras benim belalım. Bar belası baş belası. 18 yaşımda kendimi bu ortamlara ilk attığımda onunla tanışmıştım ve sevgili olmuştuk. Sevgilim olur musun dedi ve başka kızı öptü. Aynı gece. Sarhoşmuş muş. Biz daha sevgili olalı bir saat olmamıştı. Oysa ki ona güvenmeye hazırdım. Bitmişti ve o bunu anlamıyordu her seferinde rahatsız ediyordu. Sonra peşimi bıraktı ve ben hayatıma rahatça devam etmeye başladım.
"Kızlara haber verme telaş yapmasınlar uzun zamandan beri takılmıyor."
"Ah çok iyisin."
Oha höst. Lan bu Yakışıklı işi iyice abartmış kızı resmen ayakta.. Te Allam ya. Kızda ağız bırakmadı yedi yuttu bildiğiniz. Semih'in önüme koyduğu şatları ardına ardına dikmem ve hiç etmem sanırım iki dakikamı almıştı.
"Yavaş git kızım yoksa sana içki vermem." Buna da ne oluyorsa.
"Tamam peki hadi bana bir beşli daha yolla" dediğimde sakin kalmaya çalışıyordu. Tam elimi içkiye götürüp bardağı tutuyordum ki elimin üstünde bir el hissettim. Kim olduğunu anlamadan konuşmaya başladı.
" O içkiyi bırak ve sesini çıkarmadan arkaya gel yoksa burayı birbirine katarım."
"Hoş geldin bar belası baş belası." Yüzünde ki ifadeden kızgın olduğunu anladım ve ayağa kalktım. Arkamdan kızlar seslendi.
"Gelmemizi ister misin Yağmur ?" Ben daha cevap vermeye kalmadan Aras lafa girmişti bile.
"Yağmur benimle geliyor ve siz burada kalıyorsunuz öyle değil mi Yağmur ?"
"Şey ben.."
"Sen ne Yağmur?" Aras'ın sesiyle cümleme devam ettim.
"Seninle geliyorum Aras." Yüzünde memnun olduğunu belirten bir ifade vardı. Benim ise hafif başım dönüyor ve içimden gülmek geliyordu. Beni arkaya doğru sürüklerken olacaklar hakkında bir fikrim yoktu. Açıkçası fikir üretecek kafa da değildim. Beynim yavaş yavaş iptal sinyalleri veriyordu. Ve ben beni duvara ittirdiği sırada sadece gözlerimi kapamıştım. Aras gerçekten yakışıklıydı her kızın yatmak isteyeceği türden bir zamanlar benim de ilgimi çekerken şimdi ona karşı hiçbir şey hissetmiyordum. O ise nefesini bilerek boynuma bırakıyordu. Hissetmem için.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MANKEN
ChickLit"Bir küçük hayal kırıklığı hikayesi" "Yeri gelmisken söylemeden geçemeyeceğim, sen çocuk sarılmaktan korkma."dedi ve gitti Kaan. O gün hoş geldi Yakışıklı.. Ve geri kalanlarla başı belada Yağmur'un. Yağmur kim mi ? Komedi ve karmaşıklığın sonunda k...