Wade Wilson Denen Hastalık

3.8K 109 57
                                    

Evini çok seviyorsun. Hele ki mutfağını? Dünyada en sevdiğin yer olabilir. Aşçılık mesleğinden çok para kazanamadığın için, gündüz bir aşçısın, gecede bir barmensin. Bu iki meslekten kazandığın parayla kendi tarzına göre tasarlayabildin mutfağını.

Bir saat önce
     "Wade'ı merak ediyorsun değil mi?" diye sordu Weasel sen bardakları silerken önündeki boş sandalyeye oturarak. O Wade'ın yeri. Diye düşündün kendi kendine.
     "Yooo ne merak edecem onu? Tam tersi. Gelip dibimde dirdir etmesinden kurtulduğuma şükür ediyorum. Bari bi gece rahat rahat çalışabilecem ya! Oh be! Çok rahatmış arkadaş! Sessiz sakın çalışabiliyorum. Kafam rahat," dedin ellinde bardakla el haraketleri yaparak. Hayır değil. Kafam rahat falan değil. Wade'le ilk konuşmamızdan biri her gün mesaim başlamadan barda oturup beni bekliyor. İlk başta bu çok garip ve sapikça geldi bana, ve ne yalan söyleyim hayla öyle düşünüyorum, ama alıştım artık ona. Ve her girdiğimde gözlerim sanki her zaman onu arıyor ve onu görmediğim zaman biliyorum ne yaptığını, kim olması gerektiğini, ve bu durum yavaş yavaş benim kafamın etini yiyor. Rahat duramıyorum artık. Düzgün düşünemiyorum.
     "O yüzden mi on dakkadır Wade'ın boş sandalyesini izliyorsun? O yüzden mi mesai başlamadan iki bardak kırdın? Ben seni artık beş yıldır tanıyorum, (y/n), yani yalan söylemene gerek yok çünkü bendem kaçmaz," dedi öne eğilip gözlerine bakarak ama senin ona ayni bakışla bakmadığını anlayınca iç çekti. "Çok merak ediyorsan, Wade beni az önce aradı. İyi şu an," dedi Weasel.
"Ya neden bana bunu söylemedin? Kaç saattir neyi anlatıyorsun," dedin Weasel'ın koluna hafifçe vurarak.
"Ne bileyim sen Wade'den nefret ediyorsun gibi konuşunca ben nerden bileyim onu merak ettiğini?!" diye kendini savunmaya çalıştı.
"Az önce bana 'seni BEŞ YILDIR tanıyorum' diyen kimdi acaba?" diye sordun tezgaha yaslanarak.
"Her neyse," dedi Weasel göz devirerek. "Sen git evine."
"Efendim?!" diye şaşkınlıkla sordun.
"İş yavaş yürüyor bu akşam diyorum. Ben hallederim buraları," dedi barda oturan üç beş kişiye bakarak.
"Emin misin?" diye sordun son kez.
"Fikrimi değiştirmeden git hadi," dedi biraz gülümseyerek. Yanağına öpücük bırakıp 'mükemmelsin wiz' dedin ve eşyaların topladın.
"Çok romantik bi sahne yaratınız. Keşke Gita ile öyle romantik olabilseydik," dedi Dopinder hüzünlü bir şekilde paspasına yaslanarak.

     Çıkınca en son duyduğun şey Weasel'ın, "Şimdi seninle çok romantik bir sahne yaratacağım, Dopinder, o paspası alıp öyle bi yere sokacam ki diğer ucu ağızından çıkıyor olucak," dediği di.

*

     Wade'ın iyi olduğu haberini alınca için rahatladı sanki. Eve geldin ve gece yarısıydı ama nedense enerjin yükselmişti. Müzik açtın ve sonuna kadar sesini verdin. Dans ederek yemek yapmaya başladın. Bir süre sonra aynanın açık kaldığını anladın. Aynayı tam kapatıyordun ki aşağıda oturup seni izleyen birisini gördün. Geri mutfağa girip müziğin sesini kıstın. Aynaya döndüğünde hayla orda oturuyordu, iyice baktığın zaman üzerinde kırmızı bir kostümün olduğunu gördün.

     "Ne yapıyorsun, Wade!" diye bağırdı aşağıda oturup seni aşkla izleyen Wade'e.
     "İyi. Sen ne yapıyorsun, sütlü çikolatam?" diye sordu oturduğu yerden.
     "Git burdan, Wade. Yoksa fena olur. Kaçıncı oluyor bu ya? Bıktım artık senin sapık hallerinden," diye bağırdın.
     "Seni görmek için bara gelemediğim için özür dilerim," diye samimi bir halde özür diledi Wade.
     "Özür dilemene gerek yok! Kahramanlık yaptığını biliyorum!" diye sırıtarak cevapladın, biliyordun Wade'ın kahraman denilmesinden nefret ettiğini.
     "Çok güzel dans ediyorsun," diye dediğini duymamazlıktan geldi. Donup geri mutfağa gittin ama Wade yinede konuşuyordu. "O enerjiyi çok sevdim ama biliyor musun öyle enerji sana daha çok nerde yakışır? Benim yatağımd-" tam sözünü bitirecekti ki sen aynadan kaynar su döktün üzerine. "AAAAA YANIYORUM!" diye bağırarak atlayarak yerinden kalktı.
     "Seni uyarmıştım. İşte böyle yanarsın, Wade efendi," dedin bağıran Wade'e.
     "Aşkımdan yanıyorum! Gönlümü yaktım, be (y/n)! Yaktın yıktın beni, kraliçem!" diye bağırdı Wade sana bakarak.
     "Sustur, lan, sevgilini!" diye aynasından bağırdı yan komşun.
     "Kolaysa gelde sen sustur!" diye geri bağırdın.
     "Ağızını topla sevgilimle konuşunca, lan, getirttirme beni oraya! Ağızı burnundan çıkarırım, lan piç!" diye adama saydırdı Wade, sonra güneş doğdu sanki. "Sevgilin olduğumu kabul ettin!" diye sevinçle döndü sana.
     "NE?!" diye şaşkına döndün.
     "Abla, alsana sevgilini içeri! Burda uyumaya çalışıyorum, yarın okulum var!" diye karşı komşudan genç bir kız kendi aynasını açıp bağırdı size.
     "Duydun mu, (y/n)? Sevgilini içeri al diyor," diye elleriyle kalp şekillendirdi Wade sonra da öpücük gönderdi sana.
     "Sevgilim falan değilsin, Wade! Kafanda hayal kurma, koskoca adamsın!" diye bağırdın sana aşık olan adama.
     "Sana olan aşkım çocukça şeyler yaptırıyor bana, seksi hatunum!" dedi, gözleri ümit dolu.
     "Wade! Ortamda çocuk var, çok ayıp! Ufff neden hayla seninle uğraşıyorum ki?! İyi geceler! Git evine de uyu," dedin sertçe ve aynayı kapatıp kilitledin.
     "Benim yerim senin senin yanındır, bal dudaklım, ve senin bunu anlaman için ne kadar sürüyorsa o kadar beklerim," diye bağırdığını duydun içerden.

Geri yemeğine döndün ama dans etmiyordun, müziği kapattın. Ne dans etmek ne de müziği dinlemek içinden geliyordu. Yemeği yapıp bitirdiğinde yemedin. Sadece Wade'ı düşündün ve dediklerini. Her zaman böyle şeyler söylüyor, barda oturuncada. Her zaman boş boş konuştuğunu sandın. E alışıktın, içmiş adamlar her zaman seninle flörtleşmeye çalışıyordular. Wade de aynısını yapınca içkinin konuştuğunu kabul edip çok takmıyordun dediklerini. Ama Wade şu an sarhoş değil. Bi dakka. Wade hiç alkol sipariş etmiyor ki barda. Wade hiç bir zaman sarhoş değilmiş! Gerçekten bana aşık olabilir mi bu adam?!

Hemen aynaya koştun ve Wade'ın hayla kaldırımda oturduğunu gördün. Hemen yüzün güldü.

"Hey Wade! Aç mısın?"

[<3]

yazardan~ acaba bunun için ikinci bölüm mü yazsam yoksa böyle burda kalsın mı bu?

~d.m.

Marvel ile Hayal EtHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin