Marvel ile Hayal Et

layık olmak- loki odinson/laufeyson

Jotunheim çok karanlık bir gezegen, buz devlerle savaşırken kendi kendine düşündün. Ama çocukluğundan beri karanlığı hep seviyordun, o karanlıkla gelen gizemi seviyordun. Tüm gezegeni kendi başında keşfetmek istedin. Sen bu düşünceleri düşünürken gözünün kenarıyla Mjolnir'in parıltısını yakaladın. Mjolnir ait olduğu yer, yani Thor'un eli yerine toprakta yatıyordu.

Buz devleri savuşturmaya çalışırken, çekiçin sahibini aramak için başını çevirdin. Kankan olan Thor'un yaklaşık on buz devi tarafından köşeye sıkıştırıldığını gördüğünde kılıcının bir kesiği ile önündeki devlerden kurtuldun. Valkyrie olan rahmetli annen adına kazanılan kılıcın, Gungnir, Odin tarafından verildi. Kılıç Odin'in kendisine aitti ve annene hediye etmek onun için büyük bir onurdu. Gungnir senin tek değerli varlığın.

Sana yaklaşan daha fazla dev vardı, en iyi arkadaşına yardım etmek için hızlı düşünmen gerekiyordu. Oflayarak, arkadaşlık açısından daha az yakın olduğun Odinson kardeşi Loki'ye döndün, ona seslendin ve yaklaşan canavarlara doğru başını salladın. "Bana yardım et, olur mu?" Adam başını onayla sallayarak devlerin adil payını bitirdi ve senin önündekilere doğru ilerledi.

Koşarak Mjolnir'in yanına gittin. Riskli bir girişimdi, ama tek düşünebildiği şey buydu. Ellerini Mjonlnir'e sarıp, kolaylıkla kaldırdın çekiçi. Baya şaşırmıştın, planın gerçekten işe yarayacağına dahil şüphelerin vardı, ama durup düşünmeye zamanın yoktu. "Thor!" diye bağırarak fırlattın Mjolnir'i. Thor'un yüzünde şok vardı, ama o mavi gözlerindeki bakış daha önce gördüğün hiçbir şeye benzemiyordu ve o andan sonra sana o eski bakışıyla bi daha bakmadı.

Thor'a şaşkınlıkla bakarken, buz devlerinden biri sana saldırmaya hiç vakit kaybetmedi. Ellinin arkasıyla vurarak yanağında geniş bir yara ile seni açıklığın kenarına fırlattı, başının nabzı attığını hissederken kan korkunç yaradan havuzlar dolduruyormuş gibi aktı. Bir korku filminden çıkmış gibi görünüyordun, kan ve toprak yüzünü kaplıyordu. Elin kılıcına uzandı, ama gözlerini açtığında kandan dolayı hiç bir şey göremiyordun. Gözlerini silerek ayağa kalkmaya çalıştın ama baş dönmen seni geri sert yere bir kez daha başını vurarak düşmene sebep oldu. Derin bir uykuya dalarken, hatırlayabildiğin son şey, Fandral'ın kollarının seni sıkıca tutup yerden kaldırmasıydı.

Sıçrayarak soğuk bir ter içinde uyandın. Derin nefeslerle kendini sakinleştirmeye çalıştın. Bu lanet olası hatıra her gece sana musallat oluyor. Yataktan kalkıp battaniyeyi ipekten yapılmış bornozunun etrafına sıkıca sararak banyoya yol aldın. Çıplak ayakların soğuk karoya değdiğinde, yatak odayla birleşen banyoya daha hızlı adımlarla ilerledin. Her iki oda da asla ait olmadığın kraliyet ailesine aitmiş gibi görünüyordu, çünkü öyledi. Kraliyet ailesine annen ve baban yüzünden çok yakındın, onların Odin ve Frigga ile dostluğu yüzünden Thor'la çocukluk arkadaşıydınız.

Tam içeri girdiğinde, sana en çok eğilimli hizmetkarlardan biri, bir kahvaltı tepsisiyle arkandan içeri girdi. "Banyonuz yarım saat önce hazırdı, bu kadar geç uyanmaya devam edersen, prensimiz ilk günden ayrı odada, ayrı bir yatağa geçecek," diye ters bir tavırla tepsiyi küvetin yanındaki küçük masaya koydu.

"Sana da günaydın, Eydis," diye omuzlarını düzeltin, battaniyeyi zarif bir şekilde yere düşürerek. "Çıkabilirsin," diye gülümseyerek döndün ona.

Başını sallayarak, "Daha bugünün planlarını anlatmadım sana. Durma öyle boş boş bakarak, çabuk hadi," dedi. Bir hizmetçinin sana böyle konuştuğu duyulursa eğer, Eydis çok zor bi durumda kalırdı, neyse ki başkaları yanında kız bir meleğe dönüşüyor. Eydis hep sınırlı ve sert bir kızdı, yani sana doğru kişisel bir sorun değildi, kız sadece senin etrafında kendi olabiliyordu. Sonuçta, o senin özel hizmetçin olarak görevlendirildi. Adını Şans Tanrıçası'ndan aldığı için Frigga bizzat Eydis'i seçti senin için. Eydis sana özel hizmetçi olduğu için seni düğününde en çok hazırlayan kişi o olacak ve çocukların olunca, Eydis onlarla ilgilenecek. Kız hayatını sana adadı ve bu yüzden her zaman ona karşı daha kibar olmayı ve senin için yaptığı her şey için daha minnettar olmayı tercih ediyorsun.