"Jimin-ah! 25 dakikadır seni bekliyorum!" dedi Taehyung sıkılmış bir şekilde.
"Özür dilerim ama ne giyeceğime karar veremiyorum! 5 dakikacık daha bekle!"
Bugün Jimin'in doğum günüydü. Taehyung ona sürprizleri olduğunu söyleyerek evine gelmişti. Ancak Jimin asla ne giyeceğine karar vermiyordu. Sonunda pes edip siyah dar paça pantolon ile siyah beyaz çizgileri olan oversize bir tişört giyip şapkasını taktı ve salona doğru ilerledi.
"Hazırım." dedi Jimin tatlı bir ses tonuyla.
Taehyung ona döndü ve gülümsedi.
"Beklediğime değdi desene."
Jimin utangaç bir gülüş atıncaysa oturduğu koltuktan kalkıp onu belinden tuttu ve dudaklarına kısa bir öpücük kondurdu. Bu Jimin'in kızarmasına sebep olmuştu. Taehyung bu sefer kızaran yanaklarını öptü.
"Gidelim o zaman." dedi Jimin bu durumdan kaçmak isteyerek.
"Gidelim." dedi Tae de sırıtarak.
Beraber Taehyung'un arabasına bindiler. Taehyung bir eli direksiyonda bir eli viteste araba sürmeyi severdi. Jimin ise bu fırsatı kaçırmıyor elini Tae'nin elinin üstüne koyuyordu. Yine ellerinin birleşmesini sağladığında ise Taehyung ona yandan bir bakış atıp gülümsedi.
"Sana aşığım ve sen bunu biliyorsun Park Jimin."
"Ve çok da iyi kullanıyorum." dedi Jimin kıkırdayarak.
"Şeytan diyor çek arabayı sağa öp Jimin'i." dedi Taehyung kendini bunu yapmamak için zor tuttuğunu belirten bir ses tonuyla.
"Şeytanları dinlememelisin Taehyung-shi, hoş sonuçları olmayabilir." dedi Jimin de sahte bir ciddiyetle.
"Meleğim öyle diyorsa öyledir."
Jimin utanarak kafasını cama çevirdi ve şapşal şapşal sırıtmaya başladı.
Taehyung ise bir kaç saniye onu izledi. O kadar mükemmeldi ki, ömrünü onu izleyerek geçirmek istiyordu. Daha sonra önüne döndüğündeyse Jimin konuşmaya başladı.
"Hey Taehyung-ah, ev bulabildin mi?"
"Ev? Ah, bir tane buldum aslında ama daha sözleşme imzalamadık."
"Benimkine yakın mı?"
"Eh, aslında aramızda sadece bir iki blok var." dedi Taehyung sırıtarak.
"nEEE?!" diye bağırarak Taehyung'a döndü Jimin.
Taehyung'un aldığı tepkiden dolayı kafası karışmıştı.
"Bu durum hoşuna gitmeyecekse imzalamam." dedi gergin bir şekilde.
"Saçmalama Taehyung-ah! Derhal imzala o sözleşmeyi! Ben sadece şaşırdım ve sevindim!"
"Peki, bu demek oluyor ki her istediğimde seni evime çağırabilirim ve her istediğimde sana gelebilirim."
"Yooo kim dedi sana onu? Uykumdan uyandırırsan ağzına sıçarım."
"Yapma ama ağzıma sıçarsan neremi öpeceksin?"
Jimin'in gözleri yuvalarından fırlayacakmışçasına açıldı.
"Sapık!"
"Oraya hiç girmeyelim bence Chim, yataktaki halinin dile getirilmesinden hoşlanmadığını sanıyordum."
"Tamam sustum. Sen de sus."
Taehyung dayanamayıp Jimin'i hızlı bir şekilde öptü.
"Aman sen de ne meraklısın öpüşe koklaşa."
"Konu sen olunca ömrümün sonuna kadar öpüşe de koklaşa da meraklı olurum."
"İki dakika yürüme be Kim Taehyung be. İki dakika yavşama."
"İki dakika kırma kalbimi be Park Jimin be. İki dakika üzme beni."
"Sinirimi bozuyorsun çek kenara inicem."
"Chim abartma istersen yavrum."
"Chim'le başlayıp yavrumla bitirmek mi? Valla ya çek kenara."
"Üzgünüm ChimChim bugün benden kaçamazsın."
"Kaçmak isteyen var sanki de." diye mırıldandı Jimin.
"Efendim canım?"
"Bir şey demedim yoluna bak sen."
Taehyung gülümseyerek önünde döndüğünde Jimin'de yanındaki camdan dışarıyı izlemeye başladı ve göz kapakları yavaşça kapandı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dengesiz: Gerçek Hayat - Vmin - [TAMAMLANDI ✔️]
FanficDengesiz kitabının ikincisi. İlk kitabı okumadıysanız önce onu okumanızı tavsiye ederim. Jimin komadan uyandıktan sonra her şey daha mı güzel olacaktı? Sanırım bunu okumadan asla bilemeyeceksiniz.