On Dört

914 81 63
                                    

Medyada bölüm şarkısı varr

Midem bulanıyor, başım dönüyordu. Tüm vücudum baştan aşağıya titriyordu. Gözümün önünde daha demin izlediklerim, kulaklarımda Jimin'in sana ihanet ettim diyişi vardı.

Jimin'in bana endişeyle bakan gözleri benimkilerle buluştuğundaysa mide bulantım ikiye katlandı.

"Taehyung iyi misin?"

Cevap veremiyordum. İyi falan değildim. Kabullenemiyordum, idrak edemiyordum gördüklerimi.

"Taehyung, revire falan gidelim lütfen." dedi ve elimi tuttu.

Sertçe elimi çektim. Şaşırmıştı.

"Dokunma bana, sakın."

"N-ne diyorsun sen Taehyung?"

"Git."

"Hayır."

"Git dedim Park Jimin."

"İyi olduğundan emin olana kadar hiçbir yere gitmiyorum!"

Öfke saçan gözlerle Jimin'e baktım. Ardından üstüne yürüdüm. Jimin ise korkuyla geri geri gitti.

"Sana gitmeni söyledim." dedim tıslarcasına.

"Taehyung gitmek istemiyorum, yanında olmak istiyorum."

Duyduklarımla daha da öfkelenerek yumruğumu duvara geçirdim.

Jimin korkuyla gözlerini yumdu.

"DEFOL GİT!" diye bağırdım bağırabileceğim en yüksek ve sert sesle.

Jimin bağırışımla titredi ve gözlerini daha da sıkı yumdu.

Onun bu halini gördüğümde kalbimdeki acıya yenisi eklendi. Bana ne yapmış olursa olsun onu bu kadar korkutan ve üzen kişi olmak kalbimi paramparça ediyordu.

"Jimin, lütfen git. Gitmezsen sana zarar vermekten korkuyorum."

"T-tamam, ama yalvarırım sakinleştiğinde konuşalım lütfen."

Hiçbir tepki vermeden sadece gözlerine baktım. Birkaç saniye bakıştık sonra Jimin üstünü düzeltip çıkışa doğru yürümeye başladı.

O gittiğinde hırsla telefonumu çıkarıp Jungkook'u aradım.

"Alo."

"Alo? Taehyung bir şey mi oldu?"

"1 saat sonra nehrin ordaki köprünün altına gel."

"Taehyung... Sorun ne?"

"Geldiğinde konuşacağız." dedim ve suratına kapattım.

-1 saat sonra-

Sırtımı köprünün duvarına yaslamış beklerken karşıdan Jungkook'un geldiğini gördüm. Onu gördüğüm an ilk anki öfkem katlanarak dönmüştü.

"Hey, Taehyung. Ciddi bir mesele mi? Telefonda da tek kelime etm-"

Her kelimesinde "Jimin-ah" diyerek inlemesi kulaklarımda çınlıyor izlediklerim tekrar tekrar gözümün önüne geliyordu. Daha fazla dayanamayıp sert bir yumruk geçirdim.

Yumruğun etkisiyle yere düştü. Biraz öylece kaldıktan sonra dehşet ve şaşkınlıkla bana baktı. Gözlerindeki masummuş gibi olan bakış beni iyice çıldırtıyordu. Yumruklarımı sıktım.

"Taehyung eğer bir problem varsa konuşarak halledebiliriz!" dedi korkuyla.

"Kes sesini!" diyerek bir yumruk daha attım ve bir tane daha ve ardı ardına sert yumruklar atmaya başladım.

"ŞEREFSİZ!"

"İT HERİF!"

"HİÇ Mİ UTANMADIN HA?! YAPARKEN HİÇ Mİ UTANMADIN?! SANKİ HİÇBİR ŞEY OLMAMIŞ GİBİ DAVRANIRKEN HİÇ Mİ UTANMADIN?!"

Dakikalarca onu yumrukladım. Sonunda biraz kendime geldiğimde geri çekildim Jungkook ise öksürmeye başladı.

Sonunda öksürmesi durduğunda sendeleyerek ayağa kalktı.

"Ne anlatıyorsun lan sen piç?!" diye gürlediğinde o kadar öfkelenmiştim ki kafasını koparasım vardı şu an.

"Laflarına dikkat et, yoksa ölümün elimden olacak."

"Sen ardı ardına yumruk atarken sıkıntı yok ben piç deyince mi götüne battı?!"

"Masummuş gibi davranmayı kes sikik herif!"

"Ne saçmalıyorsun sen be ne masummuş gibi davranması?!

Cebimden çıkardığım telefonda zorlanarak da olsa o videoyu açtım ve yavaşça Jungkook'a doğru attım.

"Bunu saçmalıyorum."

Jungkook videonun yarısına kadar geldiğinde videoyu durdurdu ve ne hissettiğini anlayamadığım bir ifadeyle telefonu bana geri verdi.

"Nolmuş yani?" dedi gözleri dolarken. Sesi dinginleşmişti hatta hafif bir hüzün bile vardı.

"Ne demek nolmuş yani?! Jimin'in bir sevgilisi olduğunu bilmene rağmen onunla yattın!"

Jungkook şaşkın şaşkın suratıma baktı.

"Kimden aldın sen bu videoyu?"

"Bilmiyorum gizli numaraydı."

"Jimin'den değil yani."

"Hayır dedim ya!"

"Peki açıklama yapmasına izin verdin mi?"

Amacı neydi bu piçin?!

"Ne alakası var şimdi?!"

"Eğer konuşmasına izin verseydin bu videonun 2 yıl öncesine ait olduğunu bilir ve boşuna bu kadar yormazdın kendini."

Dengesiz: Gerçek Hayat - Vmin - [TAMAMLANDI ✔️]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin