Dengesiz: Gerçek Hayat - Vmin - [TAMAMLANDI ✔️]

On Dokuz

"Hey, Taehyung."

"Efendim bebeğim?" dedim göğsüme kafasını koymuş olan Jimin'e bakarak.

"Sence, her şey normal mi artık?"

"Normal derken?"

"Komadayken gördüğüm rüyayı biliyorsun, onda da hiç yüzümüz gülmemişti hatta sonu çok fenaydı. Gerçekte de öyle olur diye çok korkuyordum, hala korkuyorum. Belki de kaderimizde birlikte olmamız demek acı çekmemiz manasına geliyordur, bilmiyorum."

"Bence bu kaderden çok seninle ilgili Jimin. Ben hiçbir zaman seni acı kaynağı olarak görmedim, aksine acı çektiğimde sığınabileceğim bir limandın hep."

"Seni bir acı kaynağı olarak görmüyorum, senin gibi mükemmel bir insanın acı kaynağı olması imkansız. Sadece, korkuyorum. Masal olmamamızdan korkuyorum. Kötü bitmesinden."

Yavaşça iç çektim ve elimi Jimin'in saçlarına daldırdım.

"Sonumuzdan korkarak yaşayamayız, bu korku bize zarar verir. Sırf korktuğumuz için bile kötü bitebilir."

"Sanırım, haklısın."

"Hayal kuralım mı biraz bebeğim?"

"Olur."

"Sen başla, nasıl bir hayatımız olsun istersin?"

"Böyle şehrin biraz dışında kırsal bir yer olsun. Hatta bir çiftlik olsun. Atlarımız, bir sürü hayvanımız olsun. Sen işteyken ben onlarla ilgileneyim. Bir tane şöminemiz olsun, büyük. Eve geldiğinde onu yakalım, karşısına oturup birbirimize sarılalım film izleyelim, muhabbet edelim."

"Sevişelim." dedim sırıtarak ve hayal ettim.

"Taehyung, tek düşündüğün sevişmek mi senin?"

"Tek değil tabii ama en çok o."

Jimin gözlerini devirdi. Onunla dalga geçmek çok eğlenceli oluyordu.

"Devam et hadi."

"Tamam, bir de dünyayı gezelim istiyorum. Beraber her yeri görelim, gezelim. Gittiğimiz her yerden bir şey getirelim çiftliğimize. Yaşlandığımızda onlara bakıp anılarımızı konuşalım. Sen her pazar bana kahvaltı hazırla istiyorum bir de." dedi son cümlesinde kıkırdayarak.

"Bak sen, her pazar sana özel kahvaltı hazırlayacağım öyle mi? Kim Taehyung birine özel kahvaltı hazırlayacak?"

"Kim Taehyung "biri"ne hazırlamaz tabii kahvaltı haklısın."

"Evet sen, "biri" olsaydın yapmazdım."

"Taehyung,"

"Hm?"

"Beni hiç bırakma olur mu? Söz verir misin?"

"Bırakmam, söz."