Dengesiz: Gerçek Hayat - Vmin - [TAMAMLANDI ✔️]

On

- 3 YIL ÖNCE -

"Hey Taehani, bu gece açık hava sineması var kasabada. Geleceksin değil mi?"

"Bilmiyorum ki, pek havamda deği-"

"İtiraz kabul etmiyorum, sürekli bizi ekiyorsun zaten son birkaç aydır. Bu sefer gel lütfen."

"Peki o zaman." dedi Taehyung hafif bir tebessümle.

Arkadaşı da gülümseyerek gideceği yere doğru yürümeye devam etti. Taehyung arkadaşının gidişini izlerken ensesinde hissettiği nefesle ürperdi.

"Bu gece sen de orda olacaksın, ha Taehani?"

Taehyung kulaklarına dolan o iğrenç sesle yüzünü ekşitti ve hızlıca arkasına döndü.

"Uzak dur benden Lee Minhyuk."

"Neden böyle yapıyorsun ki tatlım?"

"Tatlın falan değilim ben senin kes sesini."

"Benimle konuşurken kullandığın kelimelere dikkat etsen iyi olur Kim Taehyung."

"Yoksa naparsın ha? Herkese o videoları yayar mısın? Eğer öyleyse hiç durma!"

"Tehlikeli sularda yüzüyorsun."

"Sikimde bile değil. Aylardır bana yaptığın şeyden bıktım usandım. İstersen tüm kasabaya göster buna daha fazla katlanmayacağım. Senin seks oyuncağın olmaktan midem bulanıyor artık, yeter."

"Demek mideni bulandırıyorum, ha?"

"Fazlasıyla."

Minhyuk yavaşça Taehyung'un üzerine doğru eğildi.

"Bundan sonra isteklerimi yerine getirmeyeceksin, doğru mu anlıyorum?"

"Getirmeyeceğim." dedi Taehyung kararlı bir şekilde.

Minhyuk sırıtarak yüzünü iyice Taehyung'un yüzüne yaklaştırdı.

"Gerçekten bu kadar bıktın mı benden? Güzel vakit geçirdiğimizi düşünüyordum."

"Saçmalamayı kes. Sadece sen zevk alıyordun bu iğrenç şeylerden."

"Madem bu kadar eminsin artık istemediğinden, sonuçlarına katlanacaksın Taehyung."

"Merak etme, her türlü sonuca hazırım. Yeter ki senden ve senin iğrençliklerinden uzak olayım."

"Göreceğiz." dedi Minhyuk ve hızlıca arkasını dönüp gitti.

Taehyung berbat bir şeyler olacağını hissediyordu. Ama artık bunlara dayanamazdı. O videoları her yere yayar korkusuyla her dediğine, her isteğine tamam demişti ama bunu daha fazla devam ettirmeyecekti.

- Akşam -

Taehyung hazırlanıp çıktığında kapıda arkadaşlarını gördü ve gülümsedi.

"Ne süslendin be Tae!"

"Sus da yürü susak kafalı."

Beraber konuşa konuşa açık hava sinemasının olduğu alana doğru yürüdüler. Vardıklarında neredeyse her yer doluydu ve en arkaya oturmak zorunda kaldılar. O sırada büyük perdenin ardından Minhyuk çıktı. Ellerini çırparak dikkatleri üstüne çektikten sonra konuşmaya başladı:

"Bayanlar baylar, bu eğlenceli gecenizi böldüğüm için çok üzgünüm ancak size söylemem gereken bir şey var."

"Orospu çocuğu." diye fısıldadı öfkeyle Tae bunun üzerine.