🌺 Masallar Diyarı🌺

20 5 2
                                    

"Sana davrandığım gibi sen bana davransaydın çoktan pes etmiştim. Özür dilerim..."

Nisa o kadar fazla konuşmuştu ki kafam allak bullak olmuştu. Bu yüzden yavaş yavaş anlatmasını ve olanları tekrar anlatmasını istedim. "Bak şimdi sen gittikten on dakika sonra falan evde yemek yapmak için bir kaç malzemenin eksik olduğunu gördüm. Annem ve babam dükkanda biliyorsun. Bu yüzden okuldan geldiğim gibi giydiğim pijamalarımla evin karşısındaki bakkala gittim. Bakkaldan çıktıktan sonra Demir'i gördüm. Yanında bizim okuldan olmadığından adım gibi emin olduğum bir kız vardı. Bütün okulun dedikodusunu çevirdiğimizden kızın bizim okuldan olmadığını anladım tabii. Neyse sonra ben bunlara garip bir bakış attım. Demir beni gördü. Sonra bana el salladı. Ama ben kafamı yana çevirip görmemiş gibi yaptım. Karşıya geçip eve girdim." dedi ama daha devamı olduğundan emindim. "Eee... Ne oldu sonra?" dedim meraklı bir şekilde. "Sonra hemen koştum cama. O sırada da yağmur yağmaya başladı. Demir yanındaki kıza beklemesini işaret edip apartman kapısına geldi ve bizim evin zilini çaldı. Bende aceleyle indim aşağı çünkü merak etmiştim ne diyeceğini. Bana dedi ki 'Nisa, o kız benim kardeşim Cemre. Lütfen böyle davranma. Gerçekten özür dilerim.' dedi." bir an kendimi tutamadım ve
"yaa... Çok tatlıı..." dedim. "Neye tatlı dedin sen? Demir'e mi?" dedi biraz sert bir ses tonuyla. Gülmemek için kendimi zor tutuyordum "hayır tabii ki ilişkinize dedim sanki çıkıyormuşsunuz gibi..." sözüm yarıda kalmıştı. "Tamam inandım. Ama dur daha bitmedi."dedi. Bende" işkenceye devam yani." dedim ikimizde güldük. Sonra devam etmesini söyledim. "Az kaldı merak etme. Ben buna dedim ki 'kardeşinse kardeşin. Kız arkadaşında olabilirdi. Beni niye ilgilendirsin ki?' dedim. 'Nisa, bak ne zamandır söylemem gerektiğini düşünüyordum. Ama sürekli erteledim. Son sınıf olduğumuz için bundan sonra seni görememe ihtimalim var ve bu gerçekten benim için çok kötü bir duygu. Bu yüzden söyleyeceğim şeyden sonra lütfen kızma tamam mı?' dedi. Ona meraklı bakışlar attım ve kızmayacağımı söylemek için kafamı tamam der gibi salladım. Derin bir nefes aldı ve dedi ki "Nisa ben sana iki seneden beri aşığım!" dedi. Şok oldum. Sanki böyle kalbim ağzıma geldi. Ne yapacağımı bilemedim. Elim ayağım titredi. Sonra herşey kendiliğinden gelişti. 'Bende seni seviyorum.' dediğimi hatırlıyorum. Birde sarıldığımızı ve derin derin nefes aldığını hatırlıyorum."dedi çok heyecanlıydı. Bende benim yaşadıklarım romantik sanıyordum. Sanki Nisa'nın demin anlattıkları masalmışta bende o masalı dinliyormuş gibi olmuştum.
"Nisa, yarın okula geldiğimde bu masalı tekrar anlat. Çünkü çok güzel..." dedim. Hayran olmuştum. "Merak etme bu masal dilimden düşmez bundan sonra" dedi. Biraz daha konuşup kapattık. Odamın kapısının açıldığını duydum. "Yemek yiyeceğimiz zaman uyandır demiştin. Bende uyandırmaya geldim. Ama görüyorum ki sen yeteri kadar uyanıksın. Kalk yardım et sofrayı hazırlamam baban gelicek birazdan."dedi annem. Ve odamdan çıktı. Nisa ile konuşurken zaman o kadar çabuk geçmişti ki uyumayı unutmuştum. Yemek yedikten sonra odama ders çalışmaya çıktım. Tam derse oturduğum zaman mesaj geldi.
Yunus'tandı...
Bu çocuk numaramı nasıl bulmuştu ki? Ona o kadar bağırmama kötü söz söylememe rağmen hala pes etmiyordu.

Yunus: Napıyorsun?
- Ders çalışıyorum. Numaramı kimden aldın?
Yunus: Boşver. Bugün yağmur yağıyordu. Açıkçası nasılsın diye merak ettim.
- Hey! Sen bunu nereden biliyorsun?
Yunus: Geçen sene Nisa ile sen konuşurken duymuştum.
- İyyim sorduğun için teşekkür ederim.
Yunus: Sevgilinle birlikte gitmişsiniz. Bir arkadaşım söyledi. Kıskandım😒
- Birincisi o benim sevgilim değil.
Yunus: İkincisi bundan sanane diyeceksin değil mi? Haklısın banane ki...
Yunus: Sadece kıskandığımı söylemek istemiştim.
- Neden beni kıskanıyorsun ki?
Yunus: Tam da bu soruyu bekliyordum.
Yunus: Çok basit. Senin yanında benden başka erkek olsun istemiyorum. Kokunu hissetsinler istemiyorum. Bana kızdığın gibi onlara kızmanı, bana "eskiden" güldüğün gibi onlara gülmeni istemiyorum. Benden başka kimsenin o dokunamadığım ellerini tutmasını istemiyorum Elif.
- Ama NEDEN?!
Yunus: Çünkü seni seviyorum şapşal!

Son yazdığı şeyden sonra aklımı yitirdiğini düşündüm. Beş dakika sonra benim yazmadığımı gördüğü için o yazmaya devam etti.

Yunus: Cevap yok. Bende öyle tahmin etmiştim zaten. Sadece duygularımı açıkladığımda bana nasıl davranacağından korkmamam gerektiğini düşündüm ve yazdım. Eğer istemezsen bundan sonra sana yazmam ve seni rahatsız etmem. Ama Elif, bana bir şans veremez misin?

Sanırım çıldırıyordum. Bunların hepsini ekran görüntüsü alıp Nisa'ya gönderdim. Nisa'da çıldırmıştı.

Nisaam: Vay kankama bak be! Onu seven iki tane erkek var.
- İki mi?!
Nisaam: Ah... Tabi salak arkadaşım ikinci oğlanın kim olduğunu fark edemiyor. Elif! Çalıştır azıcık saksıyı! Yunus'un senin saçınla oynadığı zaman Çınar'ın ne kadar öfkeli olduğunu, ondan öncede gözlerinin içine ne kadar güzel baktığını unuttun mu?

Bir şok daha! Evet olabilirdi. Ben niye daha önce düşünmemiştim ki. Ama hemen umutlanmamalıydım.

Nisaam: Off... Böyle şeyleri söylemeyi sevmem ama ikisini birlikte idare edemezsin. Birini seçmek zorundasın. Üzgünüm.

Bölüm sonu

🌺YAĞMUR🌺 (TAMAMLANDI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin