🌺 Romantik Yağmur🌺

24 5 1
                                    

"Tek başımayım, yalnızlıktayım. Her yer kapkaranlık. Hiç birşey gözükmüyor. Sonra bir ışık... Işık görüyorum tam karşımda. Sonra o ışıkta sen beliriyorsun. İşte o ışık sensin. Sen benim ışık saçan beyaz atlı prensimsin. Ve sen sadece benim ışığımsın. Seni seviyorum..."

Arkamı döndüm. Ve şaşırdım. Buraya kadar arkamdan koşmuş gibiydi. Spor dersinde zaten koşmuştu. Şimdi iyice terlemiş nefes nefese kalmıştı. Onun yanıma gelmesini beklemedim ve ben onun yanına gittim. Gülümsüyordu.
"Çınar ne yaptın kendine? " dedim kızmış anneler gibi. "seslendim ama duymadın. Senin otobüsle gitmediğini görünce yalnız bırakmak istemedim. Bende servise binmedim." dedi. Masum bir çocuk gibiydi. Yanaklarını sıkasım gelmişti. Biraz yürüdükten sonra yağmur çileştirmeye başladı. Aslında onun bilmediği birşey vardı. Ben yağmur yağdığında nefes almam zorlaşır kendimi iyi hissetmem. Yağmurun yapmaya başladığını görünce Çınar'ın kolundan tuttum ve daha hızlı yürümeye başladık. "Elif ne bu hız? Bir yere mi yetişen gerekiyor?" dedi. Şaşkındı. E o da haklıydı tabi. Bir kız gelip sizin kolunuzdan daha hızlı yürümenin için tutup çekiştirirse şaşırtmaz mıydınız? Konuşmam zorlaşıyordu. "Bak b-ben yağmur yağdığında n-nefes alamıyorum." dedim iyice hızlanmıştık. Aynı zamanda ıslanmıştık da. "anladım. Sizin evi biliyorum İngilizce öğretmenimiz de orada oturuyor. Bir kestirme yol biliyorum istersen oradan gidebiliriz." dedi telaşlı bir ses tonuyla. Çınar'ın evi bizim evin yakınlarındaydı. Bir kaç kez o taraflarda görmüştüm onu. Kestirmeye girerken Çınar ceketini çıkardı ve ikimize şemsiye olsun diye kafamızın üstüne tuttu. Biraz sonra eve yaklaştığımızı gördüm. Bana doğru baktı. Dudağının kenarı kıvrıldı sonra tekrar önüne bakmaya devam etti. Açıkçası romantik bir insan değilim ama bu olayın romantik olduğundan kesinlikle eminim. Hava biraz soğumuştu. Bende Çınar 'a biraz daha yaklaştım. Çınar daha fazla gülümsüyordu. Ve çok tatlıydı. Ama bu romantik anın sonuna geldik. Bizim eve gelmiştik. Aslında onun yanındayken nefesimi alıp vermem düzelmişti. Sanki bu yağmuru yemiştim. Onun sayesindeydi. Annem bizi gördüğünde hemen içeri soktu. Çınar bize rahatsızlık vermek istemediğini bir dahaki sefer kesin geleceğini söyleyip gitti. Annem çok ısrar etmedi ve Çınar 'ı geçirip hemen benim yanıma geldi. "kim bu çocuk? Rabbim nasıl yaratmış vallaha çok yakışıklı." dedi annem gülerek. Benim yanaklarım pembeleşemeye başlıyordu. "Okuldan arkadaşım anne." dedim biraz utanmıştım doğrusu. "Bu kadar yakışıklı arkadaşların olduğunu bilmiyordum." dedi annem. "anne anladım ağzımdan laf almaya çalışıyorsun ama o gerçekten benim sadece arkadaşım." dedim sonra da ekledim "çok yoruldum uyumam lazım. Sen beni uyandırırsın yemek yiyeceğimiz zaman." annem başını salladı. Ve hemen odama çıktım.
Islanan kıyafetlerimi değiştirmekle uğraşıyordum. Sonra Nisa'nın beni aradığını fark ettim." efendim Nisa" diyerek açtım telefonu. "Elif neler oldu neler. Hemen sana anlatmam lazım." dedi heyecanlı bir biçimde. "anlat dinliyorum." dedim ve anlatmaya başladı.

Bölüm sonu

🌺YAĞMUR🌺 (TAMAMLANDI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin