Aile Yadigarı

13 5 0
                                    

Umarım beğeniyorsunuzdur. Açıkçası ben çok büyük bir umutla başladım. İlk yazdığım zaman çok fazla heyecanlandığımı bile söylemeliyim. Sizleri de öyle mutlu eder umarım 🤞🏼 ❤️ Yukarı da hikayede bahsedilen aile yadigarı kolyemizin fotoğrafı var. 💃💃

Bugün çok dalgındım. Dün annemizin bize hep söylediği  hikayeyi anlattıktan sonra kafamda bir sürü soru işareti olmuştu. Ama düşünmeye bile nereden başlayacağımı bilmiyordum. Sabah uyandığımda telaşla hazırlandım. Colin ve Rose'u da uyandırdım kahvaltılarını yapmaları için. Ben yine eyeliner ile uğraşırken zamanımın yarısını boşa harcamıştım.
Okula gitmek için evden çıktıktan sonra yine düşüncelere dalmış dalgın dalgın yürüyordum kardeşlerimin yanında. Tam o sırada karşıdan birisi geldi ve direkt Colin'in yanına gidip "ablanı bir kaç dakikalığına ödünç alabilir miyim" dedi. Ben şok tabi.
Colin bana bakıp "kimsiniz bilmiyorum ama kısa sürerse sevinirim" diyip gözlerini adama dikti. Benim küçük kardeşim büyümüş diye geçirdim içimden. Beni korumasına bakar mısın diye düşünürken koltuklarımın kabarmasına engel olamadım ama sahi bu adam kimdi.

Kardeşlerim ufaktan uzaklaşınca adama doğru dikkatli bakmaya başladım. Aaaa bu benim sürekli çarptığım adam.
-ay sen nerden çıktın ya, üstelik sana çarpmamıştım Bile bugün.
-sürekli bana çarpmandan rahatsız olduğum doğru evet. Ama arkadaş olmamıza karar verdim.
-ne Arkadaşı? Böyle tek taraflı karar verince arkadaş olunuyor muymuş?
-sürekli bana çarpmak zorunda kalmasın böylece. Benim adım Isaac.
-merhaba benim adım da Isabella. Sen bana Bell diyebilirsin. Arkadaşlarım öyle söyler. Ama amacın nedir ? Bir anda gelip böyle arkadaş olma ayağına yatmalar falan?
-açıkçası seninle konuşmak istedim. Şu an için başka bilmen gereken birşey yok Bell.
- Yinede sana güvenmemek konusundaki hislerim bayağı bir tavan durumda haberin olsun.
Konuşa konuşa okula kadar geldik. Yarım saat süren yol sanki 5 dk sürmüştü. Şaşırmıştım. Benim güçlü bir iradem vardı. Dünyadan buraya kaç milyon yıl ışıkta gelmiştik. Anneme söz vermiştim kardeşlerimi koruyacağıma dair. Kimseye güvenmiyordum kimse ile konuşmuyordum. Arkadaşım dediğim insanlar bile gerçekten arkadaşım değildi. O an bunları düşünürken sinirlerimin gerildiğini farkettim. Sanki aklım yeni gelmişti başıma.
-derdin ne senin ? diye önünü kestim tam benden uzaklaşacağı sırada. Bir ayağım çelme takmak üzere onun ayağına uzanmış ve iki elini de sırtından kavramıştım.
-sadece arkadaş olmak istedim dedi. Başka bir amacım yoktu. Bana güvenmemek konusunda haklısın. Bende burada yeniyim son kapsüllerden gelenlerden birisi de bendim Dedi.
Ona güvenmek istedim. Bu benim suçlu olduğumu mu gösterirdi?
-tamam dedim onu serbest bırakarak.
Bana baktığı sırada gözlerinin yine kırmızıya döndüğünü gördüm. Artık şaşırmıyordum bile.  Kendimi değil kardeşlerimi korumak için elimden geleni yapmaya hazırdım. Bunu kimse bilmiyorsa öğreneceklerdi. Şu an onunla arkadaş olabilirdik. Sonrasına zaman karar verecekti.

GökŞehri (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin