Kırmızı Orman

23 5 0
                                    

Hafta sonu izin günümdü. Ve okullarda kapalıydı. Tüm gün kardeşlerimle ve yardımcı olmak için atanan Jack ile görüşecektik. Her gün akşam saat tam 22:00 da gelmişti. Günün özetini dinleyip gitmişti. Fakat bu hafta sonu bizi gözetlemekle görevliydi. Konuştuğumuz da bunun her gün  olmayacağı konusunda söz vermişti. Sadece başka bir gezegene gelmiştik ve olaylara adapte olup olamayacağımızı kontrol etmek yardımcı olmak istediğini söylemişti. Sonuçta o ailemden sonra gördüğüm ilk insandı. Hayır diyemedim. Nasıl diyecektim ki.
Sabah erkenden kalkıp kahvaltıyı hazırladım. Güzel bir makyaj yaptım ve benim küçük kuzucuklarımı uyandırmaya gittim. Banyodan ufak bir bardağa su koydum ve Colinin üzerine fırlattım. Şokla uyandı. Benim olduğumu farkedince Abla seni öldüreceğim diye bağırıyordu ben odasından koşarak çıktığımda. Kahkalarım Rose'u da uyandırmıştı. Şimdi ikimizde kaçıyorduk Colinden. Kahkahalarımıza  en son colin de katılmıştı. Kendimize gelip kahvaltıya oturduk. Sıcak çay ve kahvaltılık haplarımızla güzel bir gün geçiriyorduk. Kahvaltı faslımız bittikten sonra kapı çaldı. Jack'i beklediğimizden kapı ekran görüntüsüne bakmadan açtım. Ki yanılmamıştım da. Jack bu gezegende 40 senedir yaşayan 50'lerinde bir adamdı. Uzun boylu esmer ve yer yer saçlarında beyazlar vardı. İçeri girdi. Salonumuzda tv açıktı. Ev yerden ısıtmalı olduğundan artık halı tarzı şeyler kullanılmıyordu. Havada duran koltuklarımızın birisinde colin oturuyordu. Rose tekrar yatağına gitmişti uyumaya. Diğerine de biz oturalım diye yere indirdim ve ikimizde oturduktan sonra tekrar havalandı koltuğumuz.
-alışabildiniz mi duruma ? Bir hafta geçti bile merak ediyorum durumunuzu? Diye direkt konuya girdi Jack.
-alıştık gibi. Colin ve Rose okullarından Memnunlar. Haftaya derslerinde sözlülere de katılacaklarmış. Ben iş ve okulu aynı anda idare etmeye çalışıyorum. Zorlandım başta ama alıştım. Evde güzel. Teşekkür ederiz. Evin ve eşyaların bizlerin olduğuna dair olan belgeleri alabilir miyiz getirdiniz mi ?
-ah evet getirdim. Buyur Isabella. Diyip bana verdi tapu banka okul bilgilerinin olduğu bir Dosyaydı, aldım.
-teşekkür ederim tekrar.
-ne demek. İncelersin sonra. Bankada dünyadaki paranızın karşılığı kadar da paranız var. Evde ona ait olarak verildi. Zaten söylendiği gibi evrensel insan hakları kanunlarına göre verilmesi de gerekiyor. Merak etmeyin ben buradayım herhangi birşey olursa yani ne olursa olsun benden yardım istemekten çekinmeyin.
colin bir an bana baktı. Sonra "saol Jack amca" dedi. "Sadece ablam zorlanıyor biraz. Ona yardımcı olabilir misiniz ? Ne bir dostumuz ne bir arkadaşımız var burada. Birileri ile sohbet etmekten korkuyoruz çekiniyoruz. Daha iyi tanıyabilmemiz için bize yardım etmekten çekinmeyin lütfen " benim minik kuşum. Gerçekten büyümüştü dimi? Gözlerim doldu. Koşup sarılmak istedim ama herkesin içinde gururu incinir diye yeltenmedim.
-tabi ki Colin. Dediğim gibi her zaman buradayım. Hiç gezdiniz mi dışarıyı okul iş dışında bir yere gittiniz mi peki ?
- hayır, hem nereye gideceğimizi bile bilmiyoruz ki.
-hadi hazırlanın o zaman burayı kısa da olsa biraz tanımanın zamanı geldi.
-ben Rose'u kaldırayım. Yaşasın geziyoruz sonunda diyip sevincimi göstermekten hiç çekinmedim. Yarım saate hazırlanırız Jack. Sen keyfine bak diyip indim koltuktan.

GökŞehri (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin