Selam!
Nasılsınız?
Umarım iyisinizdir.
Bol bol oy + bol bol yorum istiyorum, gençlik!
İyi okumalar:)))
***
Revir benzeri yerden taburcu olmama izin verdikleri zaman rahat bir nefes aldım. Sonunda bu hastane çakması yerden çıkabilecektim. Doktorlar hızla uyanmam karşısında şaşırsa da sebebini bilmediğimi söyledim onlara. Eh, yalan değildi. Sebebini bilmiyordum ancak bu tahmin etmediğim anlamına da gelmiyordu.
Cehennem Soylu olmamdan kaynaklı olduğunu düşünüyordum. Bu sayede daha erken uyanmıştım. Eğer bu özelliği geliştirebilirsem bir kavga ya da dövüş sırasında çok işime yarayabilirdi. Dünki gibi ağır yaralar aldığım zaman hızla iyileşmelerini sağlayabilirdim. Bu sayede daha rahat dövüşürdüm. Ancak bunu yapmak o kadar kolay olmayacaktı.
Düşüncelerimi bölen şey koluma giren Austin olmuştu. Ona ufak bir tebessüm sunup kolumu ondan kurtardım. Kendim yürüyebilirdim. Bu hiç zor olmazdı. Austin bir şey demezken Alex beni izlemekle yetiniyordu. Benimle konuşmaktan itina ile kaçınıyordu. Kendi kendime omuz silktim. Ne hali varsa görebilirdi.
Beş kat aşağı melez hızımla indim ve Austin ile Alex'in tek kelime etmesine izin vermeden odama geçtim. Ne de olsa erkeklerin buraya gelmesi yasaktı. Dün bu yasağın çoğu kişi tarafından çiğnendiği gerçeğini usulca es geçtim.
Andrea odaya girer girmez gözleriyle kısa bir hasar tespit çalışması yaparken Sonya ifadesiz bir şekilde duruyordu. "İyi misin?" diye sordu Andrea endişeli bir sesle. Gözlerimi devirdim istemsizce. Ben her zaman iyiyim, dostum.
"Harikayım." O sırada kulak sağırlatan o sesi duydum. Beni çağırıyordu adeta. Sonya ve Andrea'ya baktığım zaman onların bu sesi duymadığını fark ettim. Zihnimde altın harflerle Bora yazısı belirdi. Ardından kırmızı harflerle Cehennem Soylu yazısı belirdi.
Lanet olsun! Bu çocuk bu kadar mantık yürütemezdi. Buna dair hiçbir açık vermemiştim. Beni duyar kasan biri olarak düşünürdü en fazla. Çünkü başka bir ihtimal olamazdı.
Ses giderek artmaya ve acı verici bir hal almaya başlarken odanın önünden sesler geldi. Andrea kapıyı açıp neler olduğuna bakarken Sonya her zamanki gibi umursamaz duruyordu.
"Hipnoz olmuş gibiler."
"Acaba ilk gün yapılan test gibi mi olacak?"
"Cehennem Soylular mı yani?"
Sesler kulaklarıma dolduğu sol elimi yumruk yaptım ve tırnaklarımın tenime batarken acının zihnimi ele geçirmesine izin verdim. Sesi duymazdan gelmeliydim. Ancak ayaklarım beni dinlemedi ve odadan çıkmaya başladım. Andrea merak edip baktığımı sanıp peşimden geldi. Sonunda Sonya'nın da ilgisini çekmiş olacağız ki o da peşimizden gelmişti.
Sese doğru ilerledikçe acı azalıyordu. Ancak zihnimin üzerinde koca bir baskı hissediyordum. Sanki tonlarca ağırlığı aynı anda üzerime bırakıyorlarmış gibi...
Biliyordum ki zihin duvarlarım parçalandığı anda ben de hipnoza girecektim. Ayaklarımı durdurabilirdim ancak zihnimi ele geçirirlerse hiçbir şansım olmazdı.
Austin...
Diye fısıldadım Austin'in zihnine. Alex'in de duyduğunu biliyordum. Yine de bir şey demedim.
![](https://img.wattpad.com/cover/223563694-288-k16464.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kan ve Ay / ASKIDA
FantasiaYks bitene kadar bölüm gelmeyecek ne yazık ki. *** Kitap şarkısı : Twenty One Pilots - Heathens *** Cennet Işıkları ve Cehennem Soylular... İçlerinde vampirler, kurtlar, melezler, cadılar ve daha pek çok ırk barındıran iki güçlü soy... İkinci bir...